STK'lar tepkili: 'Bu kanun teklifi Meclis'ten geçerse yargısız infazların yolu açılır'

STK'lar tepkili: 'Bu kanun teklifi Meclis'ten geçerse yargısız infazların yolu açılır'

Türkiye'de birçok sivil toplum kuruluşu, TBMM gündemine gelen 'terör' kanun teklifine yönelik tepki ve endişelerini dile getirdi.

Türkiye'de birçok sivil toplum kuruluşu (STK), TBMM gündemine gelen 'terör' kanun teklifine yönelik tepki ve endişelerini dile getirdi.

16 Aralık'ta AK Parti tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi"nin kısa süre içerisinde meclis gündemine gelmesi bekleniyor.

STK'lar ise teklifin yasalaşması halinde, sivil toplum kuruluşları ve dernekler için yargısız infaz yolunun açılacağı görüşünde.

Gülden Sönmez: Yargısız infaz yolu açılır

İHH İnsani Yardım Vakfı'nda da aktif olarak görev alan ve insan hakları alanında avukatlık yapan Gülden Sönmez, dün sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada kanun teklifine dair endişelerini dile getirdi.

Sönmez şu ifadeleri kullandı:

"Bir Cisim Yaklaşıyor! Bakmayın üstünde Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun yazdığına. Bir hukukçu olarak dahi, kanun teklifi adlı cisme, okurken nasıl yaklaşacağımı bilemedim Kanun teklifinde Yardım Toplama Kanunu dahil birçok kanunda değişiklik düzenlemesi mevcut. Değişikleri burada uzun uzun yazmak yerine teklifin linkini paylaşacağım. Oldukça uzun ifadeler gerektirdiği için Twitter'da tek tek anlatmak mümkün değil.

Ama bazı hususlara değinmeden de geçemeyeceğim. Kanun Teklifi yarın ya da önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kuruluna gelecekmiş. Bence TBMM Genel Kurulu’da Türkiye’nin menfaati için, bu cisme yaklaşmamalı. Kanun teklifi Birleşmiş Milletler GÜVENLİK KONSEYİ’ne nerdeyse egemenlik yetkisi paylaşarak (tanıyarak demek zoruma gidiyor) , Konseyin kararlarına (geçmişten, nerdeyse 11 Eylülden bu yana) binaen, uyum ve yaptırım zorunluluğu getiriyor. Birçok ülke bunu kendi menfaatleri ya da özgürlükçü yorumları ile düzenlerken, biz de BMGK az bile istemiş biz daha sert tedbir alalım demişler sanki. Hazır bu fırsat, alınmak istenilen bazı kararlar için BM gerekçe olmuş ta olabilir. Kanun koyucunun niyetinden sual olunmaz

Kanun Teklifi, Terörün Finansmanının Önlenmesi yasasıyla oluşturulan zeminden, yeni değişikliklerle BM güvenlik Konseyi üye devletlerinin menfaati doğrultusunda aldığı kararlara dayanarak, kendi memurunuzla ülke içi ve uluslararası ölçekte operasyon yapılmasına yetki veriyor. Kanun teklifi ile yeni suçlar ve cezalar ihdas ediliyor. ABD’ye göre, Rusya’ya göre ve belki Çin’e göre her an terörist olabilirsiniz. Bugüne kadar onlar karar aldı diye biz yaptırım uygulamıyorduk. Bu kanun çıkarsa uygulamak zorunda olunacak. Bir nevi BMGK KHK'sı da denebilir. BMGK kararları kapsamı içinde olabilecek kişi, kuruluş veya organizasyonlarla doğrudan, dolaylı kontrol edilen kişi ve kuruluşların yada bunların hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların diyerek alakalı iş veya işlem yapan banka, şirket, kişi, dernek vakfa kilit vurulabilir

“Ben nerden bilebilirim ki; hangi kişi, kurum, banka transferi sakıncalı" demeyin, artık ABD ve BMGK kime terörist diyor bilmeniz, dikkat etmeniz gerekecek. Bankalar da sizin paranıza değil paranızın nerde dolandığına bakacak. Diyelim ki Türkiyeli kişi, dernek, vakıf ya da banka BMGK kararında yazılı bir kişi yada kurumla dolaylı irtibatlandırılacak bir işlem yaptı. Derhal Türk memurlar ve yetkili makam işlem yapmak zorunda olacak. Yapmazsa, geciktirirse ihmal ederse ona da hapis cezası geliyor. Yurtdışına yardım yapan yardım kuruluşları, artık yapacakları her dış yardım için bildirimde bulunmak zorundalar. Her ay binlerce yetim ve muhtaca yardım yapanlar Bildirim Departmanı kurmak için hazırlansınlar. Bildirim yeni yasaya göre “bildirimden” de ibaret değil bu arada.

"Terörle mücadele adı altında yargısız infaz"

STKlar için daha sıkı denetim geliyor. Denetim iyidir ama idarenin yetkisiyle el koyma, faaliyet durdurma, faaliyetten alıkoyma kayyum atanması işlemleri son derece kolaylaştırılıyor. Bilgi belge paylaşmayan STK yönetici ve çalışanlarına hapis cezası geliyor. Bu uygulama tüzel kişiler ve özellikle STK’lar için “YARGISIZ İNFAZ” anlamına gelebilir. Kanun teklifi “Özel Güvenlik Tedbirleri” uygulanacaktır diyor. Zira düzenlemenin ruhu ABD’nin 11 Eylül dönemi “önleyici müdahale”sine dayanıyor. Aklanana kadar ölmüş oluyorsunuz. Avukatlara taşınmaz alım satımı, şirket, vakıf ve dernek kurulması, idaresi ve devredilmesinde şüpheli işlemleri ihbar zorunluluğu getiriliyor. ABD usulü gibi; "Ya ihbar edersin ya sen de teröristsin" İhbar etmezse idari para cezası. Buna diyecek sözüm var da yazamıyorum.

Bu teklif TBMM de görüşülürken Barolar Birliğini ve tüm Baroları, TBMM üyelerini uyarmak ve uyandırmak için çabaya davet ediyorum. Vekiller bu yasayı çıkarırlarsa parti farkı olmaksızın Türkiye'yi teröre destek veren konuma düşürüp, kendileri de “avukata” ihtiyaç duyacaklardır Teklifin tamamı ama özellikle 36.maddesi “BEŞ DÜNYADAN BÜYÜKTÜR" dedirtiyor. Şöyle ki; BM Güvenlik Konseyi kararlarında alınan malvarlıklarına dair mezkur kararları Cumhurbaşkanlığı Resmi Gazete’de yayınlayarak gecikmeksizin uygular.

11 Eylül'den bu yana terörle mücadele konsepti adı altında finans alanında da canlarının istediği gibi racon kesen, başta ABD olmak üzere 5’li yapının, kime, neye, hangi amaçla terör vb suçlama yaptığı malumken, BMGK kararına dayanan yasa çıkarmak hukuksuzluğa meydan açmaktır. Elbette ki, kitle imha silahı üretimi, yayma, kullanma ve terör/şiddet eylemleri önlenmeli ama bunun için önce Güvenlik Konseyi 5 daimi temsilcilerine yaptırım uygulamaktan başlanmalı. TBMM üyeleri de şunu unutmamalı ki, Türkiye, 5 daimi üyenin bu alandaki suçlamalarıyla boğuşan bir ülkedir. Özellikle son 20 yılda bu zeminde batıdan doğudan kaç senaryo uygulandı bu ülkeye. Çıkaracağınız yasanın hedefi kitle imha silahı önleme değildir. Türkiye’nin geleceğidir."

ÖZGÜR-DER'den tepki

Kitle imha silahlarının yayılması ile terörizmin finansmanının önlenmesi başlığıyla TBMM gündemi getirilecek yasa tasarısı hakkında Özgür-Der ve Mazlumder, 22 Aralık Salı saat 12.00'de bir basın açıklaması yaparak yasa hakkındaki görüşlerini paylaşacaklarını açıkladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Gönüllü kuruluşların faaliyetlerinin keyfi biçimde daraltılmasına yönelik son derece muğlak bir içeriğe sahip bir yasa tasarısı Meclis gündeminde. Kitle imha silahlarının yayılması ile terörizmin finansmanının önlenmesi başlığıyla hazırlanıp Meclis Adalet Komisyonundan geçen madde bu hafta Genel Kurul gündemine geliyor.

Bu tasarının “kitle imha silahları ve terörizmin engellenmesi” başlığıyla hazırlanmasına rağmen dernekler üzerinde sıkıyönetim benzeri uygulamalara yol açacağı anlaşılmaktadır. Söz konusu girişime ilişkin olarak Meclisi ve AK Parti iktidarını uyarı amacıyla düzenleyeceğimiz basın toplantısına sizleri davet ediyoruz."

Yasa teklifi

Cumhurbaşkanına 'terörizm' gerekçesiyle mal varlığını dondurabilme yetkisi veren yasa teklifinin 16 Aralık'ta Meclis Başkanlığı'na sunulduğu bildirilmişti.

AK Parti tarafından sunulan teklif kapsamında İçişleri Bakanlığı'nın da yetkisinin genişletilmesi kararlaştırılıyor.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, 'Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'ni Meclis başkanlığına sunduklarını bildirdi. Teklifin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlediği ifade edildi.

Teklife göre;

- BMGK kararlarının kapsamına bağlı olarak bu kararlarda yer alan kişi veya kuruluşlara veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen, bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşlara ya da bunların yararına her türlü fon toplanması veya sağlanması yasak olacak.

- BMGK'nin kararlarına konu kişi veya kuruluşların veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların Türkiye’de bulunan mal varlığının, deniz ulaşım araçlarının dondurulması veya yasaklama kararları ile bu kararların kaldırılması kararları Cumhurbaşkanı'na ait olacak.

- BMGK adına hareket eden kişi ve kuruluşlarla dolaylı olarak ilişkisi bulunan ya da onun adına hareket eden hesapları da dondurabilmesi yetkisi Cumhurbaşkanında olacak. Kararlar, Cumhurbaşkanının imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanacak.

Teklifin yasalaşmasıyla, uygulamayla ilgili olarak Denetim ve İşbirliği Komisyonu oluşturulacağı belirtiliyor.

Söz konusu komisyon Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı başkanlığında Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Hazine Kontrolörleri Kurulu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Nükleer Düzenleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulunun en az genel müdür veya başkan yardımcısı düzeyinde olmak üzere bildireceği üyelerden oluşacak.

Komisyonun sekretarya hizmetleri Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülecek. Görüş ve bilgilerine gerek duyulan kurum ve kuruluşların temsilcileri Komisyona çağrılabilecek.

Komisyon, yasak işlem ve faaliyetlerin gerçekleştirildiği hususunda makul sebeplerin varlığına istinaden kişi ve kuruluşlar ile deniz ulaşım araçlarının BMGK listelerine eklenmesine ve bu makul sebeplerin ortadan kalkması halinde listelerden çıkarılmasına ilişkin olarak BMGK'ye gönderilmek üzere Cumhurbaşkanına öneride bulunabilecek.

Öte yandan kanun teklifi ile beraber, izinsiz yardım toplayanlara yönelik idari para cezalarının miktarının artırılması da öngörülüyor. Teklif yasalaşırsa, izinsiz yardım toplayanlara 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilebilecek.

İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması halinde ise 10 bin Türk lirasından 200 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak.

İçişleri Bakanlığı'na geniş yetkiler veren teklif, dernek denetiminde bilirkişilerin görevli olmasını öngörüyor.

Teklife göre, bir derneğin faaliyeti çerçevesinde "terörizmin finansmanı" suçu işlenirse ya da uyuşturucu suçundan kaynaklı olarak mal varlığı aklanırsa, İçişleri Bakanı o kişileri ve görev yaptığı kurulları tedbir amaçlı görevden uzaklaştırabilmesi öngörülüyor. Dernek organlarına seçildikten sonra bu suçlardan mahkum olanların görevi sona erecek.

Teklifin tam metnine erişmek için tıklayın.

twtbanner-001.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.