Suriye yönetimi ABD'nin yaptırımları kaldırmak için koştuğu şartları reddetti
Uzmanlar, ABD'nin Sezar Yasası'nın kaldırılmasına ilişkin yaptığı değişikliklerin Suriye'deki Amerikan-İsrail çıkarlarını güçlendirmeye hizmet edeceğini söylüyor.
The New Arab'ın haberine göre Suriyeli yetkililer, ABD'nin Sezar Sivil Koruma Yasası'nın (Sezar Yasası) kaldırılmasıyla ilgili bir tasarıda yaptığı değişiklikleri reddetti.
Şam, eski Esed rejimine uygulanan ve ülkeyi hala felç eden yıkıcı yaptırımları kaldırmaya çalışıyor.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin 2019 yılında Esed rejiminin savaş suçlarıyla bağlantılı yetkililerini ve kuruluşlarını hedef almak üzere çıkarılan ve hiçbir zaman bugünkü yönetimi hedef almayı amaçlamayan Sezar Yasası'nı ön koşulsuz olarak tamamen iptal etmesini talep etti.
Geçtiğimiz hafta Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Chris Van Hollen, Sezar Yasası'nda Şam'ın güvenlik, insan hakları ve bölgedeki ilişkiler, özellikle de İsrail ile ilişkiler konusunda ayrıntılı bir dizi koşula uymasını gerektiren bir dizi değişiklik önergesi sundu.
Bu koşullar arasında IŞİD'in ortadan kaldırılması, bu örgüte karşı oluşturulan koalisyona katılınması ve ülkedeki etnik ve dini azınlık gruplarına eşit haklar tanınması yer alıyor.
Daha da tartışmalı olanı, Suriye'nin, Suriye'ye yüzlerce saldırı düzenleyen İsrail de dahil olmak üzere komşularıyla barışçıl ilişkiler sürdürmesini gerektiriyor.
Senatörlere göre, yeni değişiklikler kabul edildiği takdirde önümüzdeki dört yıl boyunca her altı ayda bir periyodik olarak durum gözden geçirilecek.
Suriye lideri Şara: İsrail 8 Aralık öncesine geri dönmeli
Aralarında Suriyeli ekonomist Abid Abid'in de bulunduğu eleştirmenler, bu tür dayatmaların ABD'nin önümüzdeki yıllarda, özellikle de İsrail ile olası normalleşme konusunda Şam'a baskı uygulamasının önünü açtığını düşünüyor.
Siyasi analist Ahmed el Mesalma, tasarının bu değişikliklerle kabul edilmesi halinde, ABD'nin daha önce açıkladığı Suriye'ye yönelik yaptırımları koşulsuz ya da belirli koşullarla kaldırma sözlerine gölge düşüreceği görüşünde.
Mesalma, “Bu koşullar İsrail'in arzularından ya da Suriye hükümetini uzun bir koşullar listesiyle prangalamak isteyen Kongre ve ABD yönetimindeki İsrail destekçilerinin arzularından farklı şekilde anlaşılamaz” dedi.
Suriye Dışişleri Bakanlığı ABD İşleri Departmanı Direktörü Kuteybe İdlibi ise verdiği bir demeçte herhangi bir bağlayıcı koşulun “tamamen kabul edilemez” olduğunu ve ABD'nin Suriye'nin tamamından ziyade baskıcı Esed rejimini hedef alan yaptırımları tamamen kaldırması gerektiğini söyledi.
İdlibi, “Yaptırımların Suriye halkına şantaj amacıyla kullanılmasını reddediyoruz” dedi.
Bu yılın başlarında bir dizi Avrupa ülkesi, Esed rejiminin devrilmesinin ardından Şam ile hassas bir geçiş dönemine girerken, ülkenin ekonomik toparlanmasını kolaylaştırmak amacıyla Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmayı kabul etti.
Washington da Mayıs ayında, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan'da Ahmed Şara ile görüştüğü sırada Suriye'ye uygulanan bazı yaptırımları kaldırmayı kabul etmişti.
Suriye'nin ABD'nin tasarıda yaptığı değişiklikleri reddetmesi, Şara'nın Pazartesi günü New York'ta yaptığı konuşmada ABD'nin yaptırımları resmen kaldırması için yaptığı çağrıları yinelemesinin ardından geldi.
Şara, yaptırımların “artık haklı bir yanı kalmadığını” ve Suriyeliler tarafından giderek doğrudan kendilerini hedef alan ve dolayısıyla ekonomik ve sosyal ilerlemeyi engelleyen tedbirler olarak görüldüğünü söyledi.
Ahmed Şara, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüşmesi sırasında İsrail ile gerilimin azaltılmasını sağlayacak bir güvenlik anlaşması yapılması umudunu da dile getirmişti.
Tartışmalı İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde İsrail ile olası bir normalleşme sorulduğunda Şara bu konuyu ciddiye almadı ve Suriye'nin İsrail'e güvenmediğini vurguladı.
İsrail geçtiğimiz dokuz ay boyunca işgal altındaki Golan Tepeleri ve diğer bölgelere düzenlediği saldırılar, baskınlar ve istilalarla Suriye'nin egemenliğini defalarca ihlal etti.
Suriye ve İsrail, Golan Tepeleri'nde devam eden işgal nedeniyle teknik olarak savaş halinde.
Kaynak: Mepa News
