Telegram'dan savaş meydanına: Ürdünlüleri Ukrayna'da savaşa gönderen Rus kadın

Telegram'dan savaş meydanına: Ürdünlüleri Ukrayna'da savaşa gönderen Rus kadın

Güvenli ve yüksek maaşlı işler vaat edilen Ürdünlüler, Telegram aracılığıyla işe alınıyor ve Ukrayna'nın cephe hatlarında savaşmaya gönderiliyor.

Mohammad Ersan | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

11 Temmuz 2025'te Ahmed Selim* Ürdün'den Rusya'ya giden bir uçağa bindi. Rüya gibi görünen bir işin peşindeydi.

Ellili yaşlarında bir adam olan Selim, Telegram üzerinden Rusya Savunma Bakanlığı'nda savaş dışı iş vadeden bir teklif almıştı.

İşi veren kişi -Polina Aleksandrovna adında bir Rus kadın- ona aylık 200.000 ruble (yaklaşık 2.000 dolar) maaş, Rus vatandaşlığı ve özel bir şirket altında çalışmayı teklif etmişti.

Ancak Rusya'nın Bryansk şehrine indiğinde gerçekle yüzleşti.

Yemek servisi ya da lojistik için işe alınmamış. Bunun yerine Selim, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşında ön saflarda savaşan yabancı bir paralı asker birliği olan “Uluslararası Özel Taburu”na zorla dahil edildi.

Amman'dayken Selim bir restoranda çalışıyordu, ta ki bel fıtığı yüzünden işine devam edemez hale gelene kadar. Mali durumu kötüleşince, Rusya'da “kolay” işler olduğunu duyan bir arkadaşının tavsiyesiyle Telegram'a başvurmuş.

Katıldığı taburda Arap dünyasının dört bir yanından gelen savaşçılar var: Ürdün, Irak, Yemen, Suriye ve diğerleri.

Middle East Eye'ın (MEE) elde ettiği bilgilere göre, bunların birçoğu Telegram'daki gruplar aracılığıyla Rus ordusunda savaş dışı görevler, toprak, yüksek maaş ve hızlı vatandaşlık vaatleriyle işe alınıyor.

Ancak Rusya'ya girdikten sonra yemleme ve kandırma başlıyor.

"Aldatma ve tuzağa düşürme"

Eşi Muna*, oraya vardığında Selim'e Rusça yazılmış askeri sözleşmeleri imzalamaktan başka çaresi olmadığının söylendiğini, tercüman, internet ya da hukuki danışmanlık verilmediğini söyledi.

"Saatlerce yapılan yolculuktan sonra 21 belgeyi imzalamaya zorlandı. Ne dedikleri hakkında hiçbir fikri yoktu" diyor ve ekliyor: “Reddetmesi halinde tüm mali haklarını kaybetmekle tehdit edildi.”

Belgelerin onu ön cephe savaşçısı olarak kaydettiği ortaya çıktı. Destek personeli değil. Lojistik değil. Savaşçı.

O zamandan beri Selim ölümle burun buruna yaşıyor. Muna, her gün ölümle burun buruna geldiği tehlikeli bir bölgede görevlendirildiğini söyledi.

Bulunduğu yerden kurtulmaya çalıştığında 12 saat hücre hapsinde tutulduktan sonra cepheye geri gönderilmiş.

Daha da kötüsü, onu askere alan aynı kadın, kaçmasına yardım etmesi karşılığında büyük miktarlarda, bazen yüz binlerce ruble, para talep etmeye başlamış.

Muna, Ürdünlü yetkililere, avukatlara ve insan hakları aktivistlerine ulaştığını ama bir sonuç alamadığını söyledi. Şimdi doğrudan Ürdün Kraliyet Ailesine başvuruyor.

"Bu bir aldatmaca ve tuzak" diyen Muna Ürdün Kraliyet Ailesine sesleniyor: "Kral Abdullah II ve Veliaht Prens'e sesleniyoruz. Kocam her gün ölüyor."

Muna, Selim'in acımasız koşullarda yaşadığını söylüyor. İlaçlarını alamıyor, yemekleri berbat ve insanlık dışı muamele görüyor.

"Koşamıyor. Silah taşıyamıyor. Kendini savunamıyor" dedi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili kamuya açık bir yorumda bulunmadı.

Ancak MEE'ye konuşan kaynaklar, güvenlik açısından doğuracağı sonuçlar ve Ürdünlülerin yabancı savaşlara katılmasına ilişkin artan endişeler nedeniyle davanın incelenmekte olduğunu söyledi.

Ürdünlü emekli Tümgeneral Mamun Ebu Nuvar'a göre Rusya'nın yabancı askerleri kullanması taktiksel amaçlar taşıyor.

Ebu Nuvar MEE'ye verdiği demeçte, "Yabancılar Ukrayna'nın mühimmatını ve insan gücünü tüketmek için cepheye gönderiliyor. Böylece profesyonel Rus askerlerinin ana muharebe aşamasında görevi devralmasının önü açılıyor." ifadelerini kullanıyor.

Telegram'dan asker toplayan biri

Selim yalnız değil.

Eşinin anlatımına göre, artık diğer Ürdünlüler ve Araplarla birlikte savaşıyor ve hepsi de aynı kaynaktan devşirilmiş: Polina Aleksandrovna adlı bir Rus kadın.

Aleksandrovna savaş alanına açılan bir kapı görevi gören bir Telegram kanalı yönetiyor.

Rusya Savunma Bakanlığı'nda sivil bir taşeron olan Aleksandrovna'nın işi belli: Yabancıları Rus ordusuna katmak.

Bu tür işler, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Temmuz ayında imzaladığı ve Rus vatandaşı olmayanların da sözleşmeli olarak hizmet vermesine olanak tanıyan yeni yasanın ardından meşrulaştı.

Yasa, hizmet edenlere devlet tarafından emekli maaşı, Rus askerlerinkine eşdeğer tam sosyal yardımlar, arazi tahsisi ve hızlı Rus vatandaşlığı gibi geniş kapsamlı teşvikler sunuyor.

Aleksandrovna, MEE'nin Arap ve Afrikalı paralı askerlerin cephede görevlendirilmesiyle ilgili sorularını yanıtlamayı reddetti.

Soruşturmaları “profesyonellik dışı” olarak nitelendirdi ve ekledi: “Neden Ukrayna ordusundaki paralı askerler hakkında konuşmuyorsunuz?”

Ancak Telegram kanalında ayrıntılar açık.

Düzenli olarak sözde “Özel Tabur” için işe alım ilanları yayınlıyor. Mesaj şu: "Tüm ülkelere açığız. 18 ila 55 yaş arası erkekler. Sağlıklı olmalı ve kronik hastalığı bulunmamalı."

Başvuranlara bir yıllık askeri sözleşme imzaladıktan sonra Rus vatandaşlığı alacakları söyleniyor. Ayrıca altı aylık hizmetin ardından iki haftalık ücretli izin sözü veriliyor.

Telegram mesajları daha da ileri giderek "sorunsuz" bir süreci detaylandırıyor: Rus yetkililer vize veriyor, ardından sözleşme imzalama yerlerine ulaşım ayarlanıyor, askerler havaalanında karşılanıyor ve kalacakları yere kadar eşlik ediliyor.

Kanaldaki videolarda Arap erkekler silahlarla eğitim yaparken, Rus pasaportu taşırken ve askeri kimliklerle poz verirken görülüyor. Diğer paylaşımlarda isimler, sözleşme bilgileri ve menşe ülkeler, Irak, Yemen, Suriye, Lübnan ve birkaç Afrika ülkesi listeleniyor.

"İnsan kaçakçılığı"

Ürdün, birçok Arap ülkesi gibi derinleşen bir işsizlik kriziyle boğuşuyor. 2025'in ikinci çeyreğinde erkek işsizliği yüzde 18,1 iken kadınların yüzde 32,8'i işsizdi. İşsizlerin yüzde 60'ından fazlasının ortaokul ya da üniversite mezunu olması, eğitimliler için bile fırsatların sınırlı olduğunun bir işareti.

Çaresizlik birçok kişiyi aşırı riskler almaya itiyor. Son yıllarda genç Ürdünlüler, daha iyi bir yaşam umuduyla Güney Amerika üzerinden ABD'ye ulaşmak için düzensiz göç yollarında hayatlarını riske attı.

Ahmed Selim ve onun gibi pek çok kişi için Rusya'da çalışma arayışı, Arap gençlerinin maddi sıkıntılarının nasıl istismar edildiğini gözler önüne serdi.

Uluslararası hukuk ve insan hakları profesörü ve Bilgi ve Araştırma Merkezi - Kral Hüseyin Vakfı (IRCKHF) direktörü Dr. Eyman Halsa, neler olduğunun oldukça açık olduğunu söylüyor.

MEE'ye verdiği demeçte, “Ürdün vatandaşlarının yanıltıcı Telegram reklamları aracılığıyla askere alınması ve Rusya'nın savaşına gönderilmesi sadece paralı askerlik faaliyeti değildir” dedi.

“Bu hem uluslararası standartlara hem de Ürdün yasalarına göre insan kaçakçılığıdır.”

Halsa, 2001 yılında yürürlüğe giren 1989 tarihli Paralı Askerlerin İşe Alınması, Kullanılması, Finanse Edilmesi ve Eğitilmesine Karşı Uluslararası Sözleşme'ye işaret ediyor. Sözleşme üye devletlere bu tür uygulamaları suç olarak tanımlama yükümlülüğü getiriyor.

Ne Ürdün ne de Rusya bu sözleşmeyi imzalamış değil.

Ancak Ürdün bir başka önemli belgeyi onaylamıştır: 2009 yılında kabul edilen BM Palermo Protokolü (2000). Bu protokol insan ticaretini, bireylerin zorla çalıştırılmak, hizmet ettirilmek ya da diğer sömürü biçimleri için kandırılarak ya da zayıflıklarından yararlanılarak işe alınması, taşınması ya da barındırılması olarak tanımlamaktadır.

Halsa, “Ürdün'ün 2009 tarihli İnsan Ticaretiyle Mücadele Kanunu, sömürü amacıyla bireylerin işe alınmasında aldatmanın kullanılmasını suç saymaktadır” dedi.

“Bu vakalar zorla çalıştırma ve dolandırıcılık kriterlerini açıkça karşılıyor.”

Halsa, çoğu zaman çaresiz ve işsiz olan bu genç erkeklerin suçlu olmadığını vurguladı.

"Onlar mağdur, fail değil. Korunmayı, desteklenmeyi ve rehabilite edilmeyi hak ediyorlar."

Halsa ayrıca erkekleri askeri rollere çekmek için sahte iş sözleşmelerinin kullanılmasının uluslararası insancıl hukukun, özellikle de Cenevre Sözleşmelerine Ek Protokol I'in 47. Maddesinin ihlali olduğunu vurguladı.

“Bu da meseleyi insan kaçakçılığıyla bağlantılı uluslararası bir suç seviyesine yükseltiyor.”

*Kimlikleri korumak için isimler değiştirilmiştir.

Kaynak: Mepa News

wp.gif

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
1 Yorum