Trump Gazze ve Ukrayna'da yeni bir sayfa açmaya çalışırken tüm yollar Riyad'a çıkıyor

Trump Gazze ve Ukrayna'da yeni bir sayfa açmaya çalışırken tüm yollar Riyad'a çıkıyor

Suudi Arabistan, Trump'ın Rusya ile üst düzey ilişkileri yeniden kurması için tarafsız bir zemin oluşturuyor ancak Veliaht Prens Trump'ın Gazze planlarına karşı çıkıyor.

Sean Mathews | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Pazartesi günü Riyad'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bir araya geldi. 39 yaşındaki Suudi lider, Trump yönetiminin yeni bir sayfa açmak istediği Ukrayna'dan Gazze'ye uzanan çatışmalar halkasının kesişme noktasına yerleştirildi.

Ukrayna konusunda Suudi Arabistan, Trump yönetimi için uygun bir arabulucu olarak ortaya çıktı ve bu da ABD dış politikasının Doğu Avrupa'da ne kadar hızlı döndüğünün bir yansıması.

Suudi Arabistan, Biden yönetimi ortaklarına Rus liderden uzak durmaları için lobi yaparken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i 2023'teki bir ziyaretinde ağırladı.

Şimdi ise Trump'ın işbaşında olduğu ve ABD'nin NATO müttefiklerinin kenara itildiği bir dönemde Riyad, Kremlin ve Washington'un Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesini görüşmeye başlamak için tercih ettiği tarafsız bir zemin ve analistlere göre bu tarihi görüşmeler Avrupa'nın güvenlik mimarisini yeniden yazabilir.

Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff Salı günü Riyad'da Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ve Putin'in danışmanı Yuri Uşakov'un da aralarında bulunduğu Rus yetkililerden oluşan bir heyetle bir araya gelecek.

Ancak Veliaht Prens Muhammed bin Selman diğer alanlarda aktif bir katılımcı ve Trump yönetimiyle resmi olarak anlaşmazlık içinde.

Rubio Suudi Arabistan'a, ilk durağı İsrail olan daha geniş kapsamlı bir Orta Doğu gezisinin parçası olarak geldi.

Netanyahu ise Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Gazze'deki savaştan sonra ne Hamas ne de Filistin Yönetimi kalacak, ABD Başkanı Trump'ın farklı bir Gazze yaratılmasına yönelik planına bağlıyım” ifadelerini kullanmıştı.

Gazze planı

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ni Filistinlilerden boşaltma çabalarını ilerlettiğinin bir işareti olarak, Filistinlilerin Gazze'den kara, deniz ve hava yoluyla “gönüllü göçünü” kolaylaştıracak bir birim kurulacağını duyurdu.

Suudi Arabistan bu planlara şiddetle karşı çıktı. Hatta Trump'ın ABD'nin devreye girmesi fikrini ortaya atmasının ardından Riyad, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için ön koşullarını yineleyerek böyle bir adımın ancak bir Filistin devleti kurulduktan sonra atılabileceğini söyledi.

Netanyahu'nun Filistinlilerin Körfez krallığında bir devlet kurabileceği yönündeki çıkışı Suudi devletinin kontrolündeki medyanın öfkeli tepkisiyle karşılaştı.

Rubio İsrail'de Trump'ın planını “cesur” olarak savundu ancak daha önceki röportajlarında Arap devletlerinin Trump'ın önerisine karşı çıkmaları halinde kendi tekliflerini sunmaları gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Birilerinin bu adamlarla [Hamas] yüzleşmesi gerekiyor. Bu Amerikan askerleri olmayacak. Ve eğer bölge ülkeleri bu işi çözemezse, o zaman bunu İsrail yapmak zorunda kalacak.”

Trump'ın en yakın müttefiklerinden bazıları bile, ABD'yi dış savaşlardan arındırmak için kampanya yürüten bir Amerikan başkanının neden Gazze'ye “sahip olmak” istediğini sorguluyor.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham Salı günü İsrail'e yaptığı bir ziyaret sırasında, ABD'nin Gazze'yi “herhangi bir şekilde, biçimde ya da formda” devralmak için “çok az iştahı” olduğunu söyledi.

Demokrat Senatör Richard Blumenthal ise Ürdün Kralı Abdullah'ın kendisine Arap devletlerinin İsrail ile ilişkileri normalleştirmek, Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etmelerini sağlamak ve İsrail ile bölgesel savunma anlaşmalarını genişletmek için bir planları olduğunu söylediğini aktardı.

Sky News Arabia Pazartesi günü Hamas'ın Mısır'ın baskısıyla Gazze'nin kontrolünü Filistin Yönetimi'ne bırakmayı kabul ettiğini bildirdi. Netanyahu'nun sözcüsü Omer Dostri bu habere cevaben X'te “Böyle bir şey olmayacak” dedi.

Suudi-Trump gerilimi mi?

Veliaht Prens Muhammed bin Selman görevdeki ilk döneminde Trump'ın yakın çevresiyle yakın ilişkiler kurdu. Trump'ın danışmanı ve damadı Jared Kushner ile dostluk kurdu ve daha sonra onun özel sermaye grubu Affinity Partners'a yatırım yaptı. Kushner, Trump'tan önce Filistinlilerin Gazze'den zorla göç ettirilmesini gündeme getirmiş ve bunu bir emlak yatırımı olarak değerlendirmişti.

Suudi Arabistan Perşembe günü savaş sonrası Gazze için önerileri görüşmek üzere çok taraflı bir Arap zirvesine ev sahipliği yapacak. Suudi Arabistan'ın Körfez'deki komşusu ve “düşmanı” BAE ise şimdiden saf değiştirdi. BAE'nin ABD Büyükelçisi Trump'ın planına karşı “alternatif görmediğini” söyledi.

Suudi Arabistan, 7 Ekim 2023'te Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyine düzenlenen saldırılardan önce İsrail'le ilişkilerini normalleştirmeye yaklaşıyordu ki Trump yönetimi de bu anlaşmayı imzalamaya hevesliydi ancak Suudi Veliaht Prens şimdilik bunu erteledi.

Diplomatlar ve analistler Veliaht Prens'in söylemlerinin ne kadarının iç siyasete yönelik ya da pazarlık pozisyonu olduğunu çözmeye çalışıyor. Veliaht Prens, İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığını açıkça söyledi.

ABD-Suudi gerginliğine dair potansiyel bir ipucu olarak, her iki ülkenin basın açıklamaları alışılmadık derecede kısaydı. Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'ın Rusya ile arabuluculuk rolünden -Suudilerin övünmek isteyeceği bir konu- ya da Filistin halkından bahsetmedi.

Suudi Arabistan, Veliaht Prens ve Rubio'nun konuşmalarının yer aldığı kısa bir video yayınladı.

Middle East Eye'a konuşan bir ABD ulusal güvenlik yetkilisine göre Trump yönetimi Suudi Arabistan'dan pek çok konuda memnun değil.

Krallık geçen ay Trump'ın daha fazla petrol üretme çağrısını görmezden geldi. Eğer bu çağrı palavra idiyse, Suudi Arabistan'ın ABD'nin Yemen'deki Husilere hava üslerinden saldırı düzenlemesini engellemeye devam etme kararı ilişkilerde özellikle hassas bir nokta.

Trump Husileri ticari gemilere saldırıları nedeniyle Ocak ayında yeniden "yabancı terör örgütü" ilan etmişti. ABD'den yapılan açıklamada Rubio ve Veliaht Prens Selman'ın “Kızıldeniz'in güvenliği ve seyrüsefer özgürlüğü” konularını ele aldıkları belirtildi. Suudi Arabistan Husilere karşı yürüttüğü savaştan büyük ölçüde vazgeçmiş durumda ve barış görüşmeleri yürütüyor.

İsrail de İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları desteklemesi için Trump yönetimine lobi yapıyor. İran, Hamas liderliğindeki 7 Ekim 2023 saldırısının yol açtığı bölgesel savaş nedeniyle ciddi şekilde zayıfladı.

Azalan etkisinin bir işareti olarak Lübnan'ın ABD yanlısı yeni hükümeti Pazartesi günü İran'dan yapılan uçuşları süresiz olarak askıya aldı. Hizbullah, İsrail'in doğrudan saldırılarına karşı İran'ın ana caydırıcı unsuruydu.

Suudi Arabistan, Trump yönetiminin 2015 nükleer anlaşmasını 2018'de terk etme hamlesini desteklemiş olsa da, o zamandan beri Suriye ve Lübnan'da onun yerini almaya çalışsa da İran ile ilişkilerini diplomasi yoluyla yönetmeye çalışıyor.

Kaynak: Mepa News

wp.gif

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.