Üstad Yasir kimdir?

Üstad Yasir kimdir?

Taliban'ın önemli isimlerinden Üstad Muhammed Yasir Zamarak kimdir?

Taliban'ın önemli isimlerinden ve ideologlarından Üstad Muhammed Yasir Zamarak, 1953 yılında Afganistan'ın Meydan Vardak vilayetinde dünyaya geldi.

Eğitimi

Meydan Vardak'ın Çak ilçesinin Bombay köyünde dünyaya geldiği belirtilen Üstad Yasir'in babası İsmetullah, kendisi 4 yaşındayken hayatını kaybetti. Babasının vefatı sonrasında eğitimini, büyük ağabeyi Korgeneral Bahadır Han üstlendi.

İlk eğitimini köyündeki yerel kurum ve okullarda alan Üstad Yasir, 1971 yılında başkent Kabil'deki Habibiye Yüksek Okulu'na başladı.

Buradaki üstün başarıları sebebiyle, son sınıfta ülkenin en başarılı 10 öğrencisinin burslu olarak ABD'ye eğitim için gönderildiği programı kazandı. Bu kapsamda ABD'ye giderek burada da yüksek öğrenim gördü.

1973 yılında, Davud Han darbesinin hemen öncesinde Afganistan'a geri dönerek, Kabil Üniversitesi'nde hukuk alanında eğitimine devam etti.

Sovyetlere karşı savaş süreci

Ülkede artan sol ve komünist düşüncelere karşı, İslami ve geleneksel değerleri savundu. Bu doğrultuda, özellikle üniversitedeki öğrenci ve öğretmenlerle beraber, yayılan sol düşüncelere karşı faaliyetlerde bulundu. Bu süreçte birçok öğrenci ve öğretmen, rejim tarafından suikast, işkence ve hapis gibi uygulamalarla karşı karşıya bırakıldı.

Artan baskılar sebebiyle Üstad Yasir Pakistan'a gitmek zorunda kaldı. Buradan da Suudi Arabistan'a giderek Medine İslam Üniversitesi'nde Şeriat eğitimi almaya başladı. Afgan entelektüeller ve öğrenciler ile teması burada da sürdü.

1978 yılındaki Komünist devrime karşı Afganistan içerisindeki siyasi ve silahlı mücadeleye maddi ve ayni yardımlarda bulundu. Komünist rejime yönelik mücadele sürecini başlatan ilk isimlerden biri olacaktı.

Üstad Yasir'in Sovyetler'e karşı savaş sırasında yaptığı bir konuşma

Medine'deki eğitimini tamamladıktan sonra tekrar Pakistan'a döndü ve 1979 yılında, Sovyetler Birliği'ne ve komünist yönetime karşı fiili mücadelenin içerisinde yer aldı. Abdurrasul Seyyaf'ın İttihad-ı İslami grubunun kurucularından ve üst düzey isimlerinden biri oldu. Bu grubun "Davet ve İrşad" bölümünün başı ve "Yüksek Şura"sının bir parçasıydı.

Sovyetler Birliği'ne karşı savaşan mücahit grupların kurduğu geçiş hükümetleri içerisinde "Davet ve İrşad" bakanlığını da yürüttü. Savaşa destek bulma amacıyla Batı'da ve İslam dünyasında birçok ülkeyi ziyaret ederek konferanslar düzenledi. Aynı zamanda fiilen de birçok çatışmaya katıldığı bu çatışmalarda birden fazla kez yaralandığı aktarılmakta.

Yine bu süreçte Arap yabancı savaşçılarla tanıştı ve iyi ilişkiler kurdu.

1990'lar

1989 yılında Sovyetler Birliği'nin yaşadığı yenilgi sonrası Afganistan'dan çekilmesiyle Üstad Yasir, kurulan hükümetlerde bakanlık görevleri de dahil birçok üst düzey rol üstlendi. Ancak zaman içerisinde mücahit gruplar arasında çıkan ihtilaf ve çatışmalar nedeniyle siyasi görevleri ve süreci bırakarak eğitim faaliyetlerine yöneldi.

Binlerce öğrenci yetiştiren ve cihat yanlısı bir anlayışı yayan Üstad Yasir, aynı zamanda gruplar arasındaki uzlaşı faaliyetlerine aracı olmaya çalıştı. İç çatışmaların şiddetlenmesiyle siyasi arenadan zamanla tamamen koptu, vaktinin tamamını eğitim çalışmalarına ayırdı.

1996 yılında Taliban'ın Kabil'i kontrol altına alması ve 'Afganistan İslam Emirliği'nin ilanı sürecine karşı bir duruş sergilemedi. Aksine, Taliban'ın hükümetine paralel faaliyetler yürüttü ve eğitim çalışmalarına bu eksende devam etti. Kabil Üniversitesi'nde de çalışmalarını sürdürdü. Bu süreçte Taliban'a karşı saf tutan Seyyaf ve grubuyla ilişkileri tamamen kopacaktı.

Taliban'a katılması

Üstad Yasir, hareketin iktidarda olduğu 1996-2001 sürecinde fiilen Taliban'a katılmazken, bu yapıya katılması beklenmedik bir süreçte gerçekleşti.

ABD Afganistan'a yönelik bombardımanlarına ve işgal harekatına başlarken, Üstad Yasir, ABD'ye karşı direniş gösterilmesi yönünde ciddi çabalara girişti. Kendisi de silahlanan ve Taliban'a desteğini açıklayan Üstad Yasir, ülke genelinde direnişi örgütlemek için dersler ve demeçler verdi. ABD'nin işgal harekatıyla Kabil şehri ele geçirilirken, Üstad Yasir kendi memleketi olan Vardak'ta kaldı ve halkı direnişe çağırmayı sürdürdü. Bu yıllarda fiilen Taliban'a katıldı. Taliban 2001 yılında geri çekilirken ve sonrasında ABD'ye karşı direnişi örgütlerken, Taliban içerisindeki en önemli figürlerden biri konumundaydı.

2004 yılında Taliban'ın enformasyon ve medya faaliyetlerinini başına getirildi. Bu süreçte, halk arasında etkin ve entelektüel bir isim olarak, Taliban'ın geri dönüşünde büyük bir paya sahipti. Halkın savaş için teşvik edilmesi, Taliban'ın internet siteleri dahil medya organlarının teşkili ve savaşın fikri alt yapısının oluşumunda Üstad Yasir büyük rol oynadı.

Aynı zamanda bu süreçte El Kaide ile de yakın ilişkiler kuracaktı. El Kaide'nin medya kolu olan Es Sahab'a konuştuğu birçok video servis edildi. İyi derecede Arapça bilen Üstad Yasir, tüm cihat yanlılarınca benimsenen bir kişi oldu.

yasirsahab.jpg

Yasir Es Sahab'a konuştuğu bir videoda

Pakistan tarafından hapsedilmesi

Üstad Yasir, faaliyetlerine devam ederken ilk kez 2005 yılında ABD ve Pakistan'ın düzenlediği ortak bir operasyonda yakalandı ve Afganistan'a teslim edildi. Burada ABD ve desteklediği yönetim tarafından hapsedildi.

Hapsedilmesinden bir süre sonra, Afganistan'ın güneyinde Taliban tarafından kaçırılan İtalyan gazeteci Daniele Mastrogiacomo karşılığında, Mart 2007'de esir takasıyla serbest kaldı. Serbest kaldıktan sonra Pakistan'ın kabile bölgeleri de dahil olmak üzere bölgede faaliyetlerine devam etti.

ABD işgaline karşı faaliyetlerini sürdüren Üstad Yasir'in, 2009 yılının Ocak ayında Pakistan'ın Peşaver şehrinde, ABD-Pakistan ortak operasyonunda yakalandığı açıklandı. Bu kez Afganistan'a iade edilmeyen Üstad Yasir Pakistan'da bir cezaevinde hücre hapsine çarptırıldı. Taliban kaynakları, Yasir'in 30 Aralık 2008 tarihinde alıkonulduğunu belirtti.

Zaman zaman cezaevinden ailesine mektuplar gönderen Üstad Yasir'in öldüğü iddia edilse de, bu iddia doğrulanmadı. Halihazırda yaşadığına veya öldüğüne dair bir kanıt bulunmamakla beraber, Taliban'ın kendisini "Allah onu korusun" şeklinde anması, yaşadığına dair iddiaların yeniden gündeme gelmesine neden oldu.

Taliban'ın Afganistan'da Ağustos 2021'de tekrar yönetime gelmesi sonrası, Pakistan'dan Üstad Yasir'in durumu hakkında bilgi talep ettiği ifade ediliyor.

Üstad Yasir'in oğlu Ammar Zamarak, halen Taliban'in Siyasi Ofisi'nin bir üyesi.

Kaynak: Mepa News

twtbanner-001.jpg

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.