Yemen'de BAE suikastleri-4: Savaşın geleceğinin bir parçası

Yemen'de BAE suikastleri-4: Savaşın geleceğinin bir parçası

Gilmore, yaptıklarının “hala, savaşın geleceğinin bir parçası” olduğunu söylüyor.

Yemen'de küresel ve bölgesel güçlerin vekalet savaşında henüz aydınlatılamayan birçok olay yaşandı. Kritik isimlere yönelik suikastlar da bu olayların başında geliyor. Buzzfeed'den Aram Roston'un, Yemen'de Birleşik Arap Emirlikleri öncülüğünde gerçekleştirilen bu suikastlara dair hazırladığı dosya haber, Mepa News tarafından haberleştirildi. Dört bölüm halinde düzenlenen haberin son bölümü:

*

Aden’e vardıklarında, paralı askerlere silah verildi. Gilmore ve Golan’ın ağzında dökülen ilk kelimeler “bunlar ne dandik silah, bir sürü Çin malı piyade tüfeği ve RPG’den başka bir şey yok” oldu.

Suikast operasyonları hala devam ederken, ikili BAE ordusundan talep ettikleri rütbelerini de aldı. Golan binbaşı yapılırken, Gilmore da yarbay oldu. ABD ordusundan astsubay rütbesindeyken atılan bir adam için hiç de fena olmayan bir rütbe.

Gilmore, kendisine BAE ordusu tarafından verilen beyaz altın kaplamalı künyesini hala saklıyor. Künyenin bir yüzü İngilizce, bir yüzü de Arapça, her iki tarafta da Gilmore’un adı ve kan grubu işlenmiş.

Mayo'ya suikast

Gilmore, BAE istihbaratı tarafından kendilerine temin edilen kaynakları kullanarak, Mayo’nun günlük rutinlerini -yaşadığı evi, namaza gittiği camiyi, yürüttüğü işin ofisini- belirlediklerini anlattı.

Paralı askerler Noel Bayramını getirdikleri viskileri içerek kutlarken bir yandan da Mayo’yu nasıl öldüreceklerini tartışıyorlardı. Baskın, bomba, keskin nişancı... Gilmore diyor ki: “Mayo’yu öldürmek için elimizde beş altı tane alternatif yol vardı.”

El Islah merkezini kısa bir süre inceledikten sonra, patlayıcı ile işi bitirmeye karar verdiler. Gilmore, görev planını bulundukları çadırın tabanına koyduğu kağıda siyah bir kalemle çizdi. Yaklaşacakları açılar ve kaçış rotası planın üzerinde açık bir şekilde gösterildi.

Gilmore, iş arkadaşlarına gerekli izahatı yaptıktan sonra, planı çizdiği kalın çadır kumaşını bıçağıyla kesti: “Kendi el yazımın olduğu böyle bir dökümanın ortalarda dolaşmasını istemem.”

Gilmore, bundan iki gün sonra Mayo’nun geniş çaplı bir toplantı için ofisinde olduğu haberini aldı.

Golan, Gilmore, eski Deniz Piyadesi Komandoları ve eski Delta Force mensupları görev için bir araya geldi. Cüzdanlarını ve kimlik teşhisi yapılabilecek diğer evraklarını çıkartıp bıraktılar, kamuflajlı askeri üniformalarını giydiler. Gilmore kendisinin, bir de beyzbol şapkası taktığını ve Salomon Speedcross marka arazi koşu ayakkabıları giydiğini, yeleğinin tamamen yedek cephane ile dolu olduğunu söyledi. Hepsinde kalaşnikof vardı ve içlerinden bir tanesi de şarapnel takviyeli bombayı taşıyordu.

Gilmore, Golan ve diğer iki paralı asker, sivil kıyafetli bir BAE askerinin sürdüğü zırhlı araca bindi. Fransız Yabancı Lejyonerleri, Amerikalıların başının belaya girmesi halinde olaya müdahale etmek üzere başka bir zırhlı araçta hazır olarak bekleyeceklerdi. Üssün kapısı açıldı ve Aden sokaklarına girdiler.

Girişim başarısız oluyor

Tam olarak nerede hata yapıldığı hala bilinmiyor.

Patlayıcıyı taşıyan paralı asker tam ön kapıya ulaşmak üzereyken, arka taraftaki tim üyelerinden bir tanesi, sokağa doğru ateş açtı.

Operasyonu takip eden insansız hava aracının çektiği görüntülerde Amerikalının ateş ettiği açık bir şekilde görülürken, neye ateş ettiği ise görülmemekte. Videodan anlaşıldığı kadarıyla Amerikalı grup herhangi bir yerden ateş almıyor.

Gilmore, sokokta gördüğü birine kendisinin de ateş ettiğini ancak silahının tutukluk yaptığını söyledi. Gruba kimin ateş ettiğinden emin olmadığını da ekledi. Patlayıcıyı taşıyan paralı asker etrafında olup bitenlere rağmen görevine devam etti.

Kaçmak için tim üyeleri BAE askeri araçlarına koştu. Ancak aniden kapıdaki bomba patladı. Hemen ardından daha şiddetli bir patlama meydana geldi. İkinci patlamanın kaynağı paralı askerlerin yanlarında getirdikleri zırhlı araçlarından birisiydi. Gilmore ve Golan, bu aracı patlamanın kaynağı olarak göstermek, El Islah cephesinde kafa karışıklığı yaratmak ve yıkımı artırmak amacıyla tuzakladıklarını söyledi.

Üsse geri dönerken herkes yanlarında çok önemli bir şeyin olmadığının farkındaydı ABD Özel Kuvvetler jargonunda “pozitif kimlik” veya “PID” olarak bilinen, hedefin öldüğünü kanıtlayan bir fotoğraf, bir parça DNA gibi bir delilleri yoktu.

Mayo Yemen'den kaçtı

Gilmore diyor ki: “PID meselesinden dolayı Dahlan’la bazı sorunlar yaşadık.”

Amerikalıların hedefi ıskalamasına rağmen Mayo, saldırı sonrasında ortadan kayboldu. Uzun bir süre insan içine çıkmadı ve sadece Facebook sayfasında ara sıra bazı paylaşımlar yapmakla yetindi.

El Islah yönetimi de Mayo’yu ölü ilan etmedi. El Islah partisinden kendisine telefonla ulaştığımız bir yetkili bunun nedeninin Mayo’nun hayatta olması olduğunu söyledi. Mayo binadan, saldırıdan yaklaşık 10 dakika önce ayrılmıştı. Temmuz ayından itibaren Suudi Arabistan’da yaşamaya başladı. Telefondaki yetkili, paralı askerlerin saldırısında kimsenin ölmediğini de ekledi.

Mayo, ülkesindeki siyasi arenaya geçtiğimiz dönemde geri döndü. Towson Üniversitesi bünyesinde Orta Doğu ve Yemen uzmanı olarak görev yapan Charles Schmitz’e göre, Mayo’ya, Mayıs ayında, Yemen Başkanı Mansur Hadi tarafından hükümette bir görev verildi.  Schmitz, Mayo ile BM Yemen temsilcisinin birlikte yakın zamanda çekilmiş bir fotoğrafına ulaştığını söyledi.

Golan ise kendisinin başarısız olmadığını, Mayo’nun bir süreliğine de olsa “etkisiz hale getirildiğini” söylüyor. “Adam ortadan kaybolduğu sürece iş başarılı olmuş demektir.” diyor.

Schmitz, Mayo’nun sağ kurtulmasına rağmen, paralı askerler tarafından gerçekleştirilen saldırının BAE’nin El Islah partisine karşı açtığı savaşı yeni bir döneme soktuğunu, “El Islah’ın bundan sonra açık hedef olduğunu ilan eden adeta bir ünlem işareti” diyerek açıklıyor.

Telefonda görüştüğümüz parti yöneticisi saldırının tarihini ezberden söyledi ve “ilk saldırı buydu” dedi.

Din adamlarına ve Islah üyelerine suikastlar

2016 yılı boyunca, Yemen’de her geçen gün daha kötüye giden durumu yakından izleyenler, El Islah üyelerinin ve Aden’deki bazı din adamlarının birbiri ardına öldürülmeye başladığını fark etti. Bugün, Arabia Foundation’da çalışan, 2016 yılında ise BM bünyesinde Yemen savaşını soruşturan bir ekipte yer alan Gregory Johnsen konu ile alakalı olarak: “Çok açık bir şekilde birileri bir suikast kampanyası yürütüyor. 25 ila 30 arasında suikast meydana geldi. Bunlardan sadece birkaçı IŞİD’in işi, geri kalanını ise bilmiyoruz.” dedi.

Oxford Üniversitesi çalışanı Kendall şöyle diyor: “Sahada neredeyse herkes, El Islah yetkililerini ve aktivistlerini hedef alan suikastlerin ardında BAE’nin olduğuna inanıyor.”

Gilmore ile olan buluşmamız esnasında, ölülerin isimlerini kendisine okuduk. Gilmore isimler arasından iki tanesini tandı -görsem yüzlerini tanırım- ve timin hedefi olduklarını teyit etti. Ancak bu iki ismin öldürüldüğü operasyonlarda kendisinin bulunmadığını söyledi.

Golan kendi şahsi timinin birçok kişiyi öldürdüğünü kabul etti. Ancak öldürülenlerin isimlerini veya tam sayısını vermeyi reddetti. İlk operasyondaki tutukluk sonrasında, paralı askerler kendilerine çeki düzen verdi.

Her şeyi BAE temin etti

Fransız Yabancı Lejyonerlerini göndererek yerlerine Amerikalı eski askerler getirdiler. BAE de kendilerine daha iyi silah ve ekipman tahsis etti. Golan ve Gilmore kendilerine, C4 patlayıcılar, susturuculu silahlar ve Amerikan malı M4 tüfekler verildiğini söyledi. Ayrıca time, Aden’in trafiğinde hızlı hareket edebilmeleri ve arabalara mıknatıslı bomba döşeyebilmeleri için birkaç motorsiklet de verildi. Kullandıkları ne varsa BAE ordusu tarafından temin edildi.

Gilmore Yemen’de sadece kısa bir süre iş yaptı. 2016 Nisan’ında Spear’dan ayrıldı. Gilmore, Yemen’de bulunduğu süre zarfında “keşke daha agresif hareket etseydim” dedi. “Eğer hepsini baştan yapma şansı verseler, daha fazla risk alırdım. İnsanları hayrete düşürecek işler yapabilirdik. Tabi bu işleri yapıp soluğu hapiste de alabilirdik.”

Üç ayrı kaynaktan gelen bilgiler ve çok sayıda fotoğrafla kanıtlandığı üzere, time 2016 yılının ilk aylarında ünlü SEAL Team 6 mensubu Daniel Corbett de katıldı. Kendisini tanıyanlar, Corbett’in müthiş bir asker olduğunu, Afganistan ve Irak’ta defalarca görev aldığını söyledi. Golan’ın ekibine katıldığı dönemde ise Corbett hala ABD ordusunun yedek listesindeydi, askeriye istediği an gelmesini emredebilirdi, devletten maaş alıyordu, aylık tatbikatlara iştirak etmesi zorunluydu. Ancak bütün bunlara rağmen, Yemen’de yabancı bir devletin ordusu için parayla göreve çıkıyordu. Corbett’in operasyonlarda bizzat kimseyi öldürüp öldürmediği ise belirsizliğini korumakta.

Corbett, şu anda Sırbistan’da hapiste bulunuyor. Ruhsatsız silah taşıma suçlaması nedeniyle Şubat ayından beri soruşturma altında.

Yemen’de bulundukları süre içinde paralı askerler, küçük kulübelerde, portatif karyolalarda yattı. Bazılarının yakın dövüşte kullanmak üzere yanında getirdiği “enteresan” silahları vardı. Fotoğraflara göre, bir paralı asker kemerinin iki tarafında iki ayrı kasatura bulunduruyordu. Bir diğerinin ise kızılderililere özgü “tomahawk” baltası vardı.

Tim, bir süre sonra “esprit de corps” yani silah kardeşliği duygusu geliştirmeye başladı. Kendi elleriyle yaptıkları bayrak üzerinde bir kafatası ve üst üste geçmiş iki kılıç vardı. Kullandıkları araçlara ve kaldıkları yerlere bu amblemi kazıdılar.

"Savaşın geleceğinin bir parçası"

Spear’a bağlı paralı asker timi ile açığa çıkmayı bekleyen hala birçok nokta var. Operasyonlara katılanlar ise, orada neler yaşandığına dair özellikle bazı hususlarda asla konuşmayacaklarını açık bir şekilde dile getirdi. Yemen’de Golan için çalışıp çalışmadığını sorduğumuz Amerikalı bir eski asker “Eğer Yemen’de bulunmuşsam, bu konu hakkında konuşamayacağımı biliyorsunuz” şeklinde cevap verdi. Yazının açılışında bahsettiğimiz lolipoplu asker şöyle bir mesaj gönderdi: “Sizin ‘büyük bir hikaye’ dediğiniz, hikayenin kahramanları için trajik bir deneyim olabilir, özellikle de bunlar pek de yasal olmayan ancak doğru olan bir iş yapan kişilerse.”

Gilmore, bu olaydaki rolü için “keşke ortaya çıkmasaydı” diyor. Ancak bir kere ortaya çıkınca, “kendimi soyutlamam imkansız oldu. Bu yüzden ben de bunu sahiplenmeyi tercih ettim. Yaptıklarımı saklayacak değilim” diye de ekliyor.

Gilmore, yaptıklarının “hala, savaşın geleceğinin bir parçası” olduğunu söylüyor.

Gilmore, paralı askerlik yapmayı bırakmış. Kendisine yine ahlaki olarak yeterince siyaz-beyaz olmayan ancak paralı askerlikten çok daha az tehlikeli bir çalışma sahası bulmuş. Söylediğine göre, uyuşturucu etkisi olan otlardan elde edilen maddelerden elektronik sigaralarda kullanılan sıvılar üreten Kaliforniyalı bir şirkette çalışmaya başlamış.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.