Zevahiri: Irak'ta Gerilla Savaşına Hazırlanın

El Kaide’nin propaganda kolu es-Sahab, Eymen el Zevahiri’nin “Muzaffer Ümmete Özlü Mesajlar” serisinin üçüncü bölümünü 25 Ağustos’ta yayınladı. Son bölümün başlığı “Irak’ta Allah’tan Korkun”… El Kaide lideri açık bir şekilde IŞİD’in toprak kaybetmeye devam edeceğini öngörüyor ve Irak’taki Sünni Müslümanların kendilerini daha önce de yaptıkları gibi, topraklarına yönelik Neo Safevi-Haçlı işgalini mağlup etmek üzere uzun süreli bir gerilla savaşı için yeniden organize etmeleri gerektiğinden bahsediyor.

The Long War Journal analisti Thomas Joscelyn‘in analizine göre Zevahiri, 4 dakikadan biraz daha uzun süren mesajında, IŞİD’in Irak’ta cihadı büyütmeye yönelik yaklaşımının kritiğini yapıyor. Zevahiri’nin argümanları, el Kaide ve IŞİD’in cihadı yaymak için nasıl farklı stratejiler geliştirdiğinin altını çiziyor. El Kaide, Müslümanlara hizmet eden devrimci bir halk kuvveti olarak görülmek isterken IŞİD ise kasıtlı olarak kendisini, kendi isteklerini açık bir biçimde halka uygulayan, tepeden inme, otoriter bir rejim olarak tanıtıyor. El Kaide ve IŞİD aynı uzun vadeli hedefi paylaşıyor, her ikisi de İslami Hilafeti yeniden canlandırmak istiyor. Fakat bu amacı gerçekleştirmeye giden yolda atılması gereken adımlar hususunda ayrılık yaşıyorlar.

El Kaide’nin üst düzey liderleri, IŞİD’in cihadı yayma konusundaki metodunun Müslüman nüfusu kendisine yabancılaştırdığını ve böylece Sünni cihatçıların düşmanları tarafından mağlup edilmesinin kolaylaştığını düşünüyor.

Zevahiri Irak’taki cihatçıların, “kendilerini Müslüman toplumdan ayıracak hatalardan kurtarmak için eski tecrübelerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini” ifade ediyor. Zevahiri bu hataların, cihatçıların “aşırıcılık ve tekfir uçurumuna düşmesine sebep olduğunu ve sadece Amerika’nın ‘hizmetkârlarının’ yararına olacak şekilde haram (Müslüman) kan dökmelerine yol açtığını” sözlerine ekliyor.

Mesajın bir bölümünde Zevahiri “kardeşlerimize, İslam kahramanlarına, Şam mücahitlerine; Irak’taki kardeşlerine kendilerini yeniden organize etmeleri için yardım etme çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuşuyor.

Zevahiri, geçtiğimiz günlerde kendisini Cebhetu Feth’uş-Şam (Şam’ın Fethi Cephesi) olarak yenileyen Nusret Cephesi’ni Bağdadi’nin “İslam Devleti”nden ayrı tutmak istemişti. Zevahiri, Bağdadi’nin örgütünün Irak ile sınırlı kalması gerektiğine karar vermiş fakat IŞİD onun bu emrine itaat etmeyi reddetmişti. Zevahiri şimdi ise Şam’ın Irak’ın uzantısı, Irak’ın ise Şam’ın derinliği olmasıyla birlikte savaşın tek bir savaş haline geldiğini söylüyor.

Böylece Zevahiri, Irak’taki cihatçıların el Kaide tarafından Suriye’de uygulanan stratejinin aynısını takip etmesini istiyor. Zevahiri’nin rehberliği altında, eskiden Nusret Cephesi olarak bilinen grup kendisini Esed karşıtı muhalefetin içine derin bir şekilde yerleştirdi ve Suriye toplumu içerisinde kök saldı.

Üst Düzey el Kaide liderliği, Nusret Cephesi’nin kendisini Şam’ın Fethi Cephesi olarak yenilemesini alenen onaylamıştı. Bu yenilenme Nusret Cephesi ve el Kaide açık bir kırılmaydı. Fakat Zevahiri’nin vekili hamle gerçekleşmeden hemen önce bu hamleyi “mübarek bir hamle” olarak nitelemişti.

Zevahiri’nin mesajında, Suriye’deki cihatçılar tarafından ihanete uğradığına dair bir ima yok. Aksine, Irak’taki cihatçıların da Suriye’deki modeli takip etmelerini istiyor. Zevahiri, “Şam’daki mücahitlerin Irak’taki kardeşlerine yardımda bulunma” çağrısında açıkça Şam’ın Fethi Cephesi ve el Kaide’nin stratejisini takip eden diğer gruplara atıf yapıyor.

El Kaide lideri, Irak’taki cihadı “her iki ülkede de İran destekli militanların ve paralı askerlerin savaştığına” işaret ederek Suriye ile ilişkilendiriyor. Zevahiri bunu sebebinin, İran ve müttefiklerinin Ortadoğu’nun dört bir yanındaki Sünnileri ortadan kaldırma isteği olduğunu söylüyor. Sünnilerin İran’da Bağdadi’nin örgütüyle savaş bahanesi altında katliam ve işkenceye maruz bırakıldığını iddia ediyor, bunların esas sebebinin ise İran’ın yayılmacı emelleri olduğunu ifade ediyor. Zevahiri, Amerika ve İran’ın “tüm bölgeyi yutma” amacıyla Haçlı-Safevi-Nusayri ittifakının oluşmasına yol açacak bir anlaşmaya vardığını da öne sürüyor.

Zevahiri’nin İran’ı kıyasıya eleştirmesine rağmen, el Kaide’nin üst düzey liderlerinden bazıları hala İran’da bulunduğu ileri sürülüyor. Bu durum;  iki düşman gücün, menfaatlerinin zarar göreceği endişesi ile konjonktürel bir anlaşmaya gittiğini ortaya koyuyor.

Zevahiri’nin “Muzaffer Ümmete Özlü Mesajlar” serisinin üç bölümü de bu ay yayınlandı. Es Sahab, iki yıldan uzun süredir geciken yayınlardan muzdaripti. Fakat son videoların yayınlanma hızı el Kaide liderliğinin resmi medya ofisinin yeniden sık sık içerik üretebildiğini de gösteriyor. Yeni serinin ilk bölümünde Zevahiri, Mısır’daki Müslüman Kardeşler’i eleştirmişti. İkinci bölümde ise Müslümanları Afgan Talibanı’na destek olmaya çağırmış ve IŞİD’in Afganistan’da varlık göstermeye başlamasına tepki göstermişti.

Kaynak: Mepa News