7 soruda İsrail'in İran saldırısını anlamak

7 soruda İsrail'in İran saldırısını anlamak

İsrail'in İran'a saldırısının arka planını anlamak için 7 soruyu inceliyoruz.

İsrail Cuma günü erken saatlerde İran'daki nükleer ve askeri tesislere bir dizi geniş çaplı saldırı düzenleyerek üst düzey askeri liderleri öldürürken, İran lideri Ali Hamaney Tel Aviv'e “acı ve ıstırap verici bir akıbet” vaat etti ve Washington saldırılarla ilgisi olduğunu reddetti.

Saldırılar Tahran ve Washington arasında Umman'ın başkenti Muskat'ta yapılması planlanan yeni tur nükleer görüşmelerden iki gün önce gerçekleşti.

Saldırıların boyutu ve yol açtığı hasar henüz netleşmiş değil. Ancak saldırılar çatışmanın bölgede kapsamlı bir savaşın yaşanabileceğine dair endişeleri arttırdı.

İşte durumu anlamak için bazı kilit sorular:

İran'da ne oldu?

İsrail ilk saldırılarını İran'da yerel saatle 03.30'da başlattı ve nükleer tesisleri, balistik füze fabrikalarını ve üst düzey askeri isimleri hedef aldı. İsrail ordusu bunun Tahran'ın nükleer silah üretmesini önlemek için uzun bir operasyonun başlangıcı olduğunu söyledi.

İran medyası ve görgü tanıkları ana Natanz uranyum zenginleştirme tesisi de dahil olmak üzere tesislerde patlamalar olduğunu bildirirken, İsrail İran'ın füze ve insansız hava aracı saldırılarıyla karşılık vereceği beklentisiyle olağanüstü hal ilan etti.

İran Lideri Ali Hamaney ve İranlı medya kuruluşları İsrail saldırısında Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Hatem-ul Enbiya Askeri Karargahı Komutanı Tümgeneral Gulam Ali Raşid ve bir dizi nükleer bilimcinin de aralarında bulunduğu çok sayıda komutan ve bilim adamının öldürüldüğünü duyurdu.

Saldırıda kimler öldü?

İran Lideri Ali Hamaney ve İranlı medya kuruluşları, Cuma günü şafak vakti İsrail'in İran'a yönelik saldırısında bir dizi lider ve bilim adamının öldürüldüğünü duyurdu ve Hamaney, haleflerinin ve meslektaşlarının derhal görevlerine devam edeceğini söyledi.

İran ordusu, silahlı kuvvetlerin ve Devrim Muhafızları'nın şu anda ülke semalarında, sonuçları daha sonra açıklanacak olan bir çatışma sürecine girdiğini söyledi.

ABD merkezli Axios'un aktardığına göre İsrailli bir yetkili, saldırılarda İran ordusunun bazı üst düzey komutanları ve üst düzey nükleer bilimcilerin hedef alındığını belirtti.

İsrail merkezli Walla internet sitesi de güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde, İran Genelkurmay Başkanı da dahil olmak üzere üst düzey komutanlar ve nükleer bilim adamlarının saldırıda öldürülmüş olma ihtimalinin yüksek olduğunu bildirdi.

İsrail saldırısında şu ana kadar öldürüldüğü açıklanan en önemli İranlı komutanlar ve bilim adamları şöyle:

  1. İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami.
  2. İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammad Bakıri.
  3. Hatem-ul Enbiya askeri karargahının komutanı Tümgeneral Gulam Ali Raşid.
  4. Nükleer mühendislik profesörü Ahmed Rıza Zülfükari.
  5. Nükleer bilimci Mehdi Tehrangi.
  6. Nükleer bilimci Feridun Abbasi.

Bu saldırılar İsrail'in İran'daki önemli kadroları hedef almada yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor.

Daha önce tek tek suikastlar düzenleyen İsrail, artık bazı saldırılarda çok sayıda ismi aynı anda öldürmeyi hedefliyor.

İran resmi haber ajansı IRNA, saldırılar sonucunda Tahran'da en az 12 sivilin öldüğünü bildirirken, İran televizyonu da İsrail'in Tahran'ın kuzeyindeki Nobunyad bölgesine düzenlediği saldırıda 35'i çocuk ve kadın olmak üzere 50 sivilin yaralandığını doğruladı.

İsrail Kanal 12 ise İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde İran'a yönelik saldırıda 10'dan fazla nükleer bilimcinin öldürüldüğünü ve şu ana kadar 300'den fazla hedefin vurulduğunu belirtti.

İsrail İran'a neden saldırdı?

İsrailli yetkililer, İran'ın bir saldırı planladığına dair herhangi bir belirti olmamasına rağmen saldırının “önleyici” olduğunu söyledi.

İsrail ordusu yaptığı açıklamada “İran rejiminin İsrail'e karşı devam eden saldırganlığına karşılık olarak” harekete geçtiklerini söyledi ve saldırıyı “ilk aşama” olarak tanımlayarak daha fazlasının geleceğini belirtti.

İsrailli bir askeri yetkili saldırıların İran'ın nükleer programının unsurlarını ve rejimin uzun menzilli füze kapasitesini hedef aldığını söyledi.

İsrail istihbaratına göre İran'ın nükleer silah yapmak için gizli bir program üzerinde çalışıyor ve birkaç gün içinde 15 nükleer bomba üretmek için yeterli malzemeye sahip olduğunu belirten yetkili, iddialarını destekleyici ayrıntılar vermedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu İran'ın nükleer programını “İsrail'in hayatta kalmasına yönelik açık ve doğrudan bir tehdit” olarak tanımladı.

Perşembe günü Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA ) İran'ın nükleer silahların yayılmasını önleme yükümlülüklerine uymadığına dair bir karar yayınladı. İran kararı kınayarak bunun UAEA'nın “güvenilirliğine ve prestijine darbe vurduğunu” söyledi.

İsrail ne dedi?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ordusunun Cuma günü şafak vakti İran'ın çeşitli noktalarına düzenlediği “başlangıç” saldırılarını “çok başarılı” diyerek övdü.

Netanyahu bir video mesajında “Çok başarılı bir açılış saldırısı gerçekleştirdik ve Tanrı'nın yardımıyla daha fazlasını başaracağız” dedi.

Netanyahu ayrıca, “Nükleer bomba geliştirilmesini teşvik eden üst düzey liderleri ve üst düzey bilim adamlarını vurduk, nükleer tesisleri vurduk” diye ekledi.

İran ne dedi?

İran Lideri Ali Hamaney, İsrail'in İran'a yönelik saldırısında bir dizi lider ve bilim adamının öldürüldüğünü açıkladı ve haleflerinin ve meslektaşlarının derhal görevlerine devam edeceklerini söyledi.

İsrail'i ağır bir karşılık vermekle tehdit eden Hamaney, “Siyonist varlık bu suçla kendisi için acı bir akıbet hazırlamıştır ve kaçınılmaz olarak bununla karşılaşacaktır” dedi.

İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı sözcüsü de ABD ve İsrail'in bunun bedelini ödeyeceğini söyledi.

İranlı askeri sözcü İsrail saldırılarına sert bir yanıt verileceği sözünü verdi.

İran Dışişleri Bakanlığı saatler önce yaptığı açıklamada İsrail'in müttefiki ABD'nin saldırıların “sonuçlarından sorumlu olduğunu” söyledi.

“Siyonist varlığın düşmanca adımları ABD'nin koordinasyonu ve onayı olmadan gerçekleştirilemezdi” denilen açıklamada, Washington'un “Siyonist varlığın maceracılığının tehlikeli etki ve yansımalarından sorumlu olduğu” kaydedildi.

İran ayrıca İsrail saldırılarına yanıt vermenin “yasal ve meşru hakkı” olduğunu vurgulayarak aynı açıklamada “bu saldırganlığa yanıt vermek İran'ın BM Şartı'nın 51. Maddesine dayanan yasal ve meşru hakkıdır” dedi ve silahlı kuvvetlerin “İran ulusunu tüm imkanlarıyla savunmakta tereddüt etmeyeceğini” kaydetti.

ABD saldırılara katıldı mı?

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD'nin “İran'a yönelik saldırılara katılmadığını” ifade etti ve “İsrail bu eylemin meşru müdafaa için gerekli olduğuna inandığını bize bildirdi” dedi.

Rubio İran'ı bölgedeki ABD güçlerine karşı herhangi bir misilleme yapmaması konusunda uyardı: "Açık konuşayım: İran Amerikan çıkarlarını ya da personelini hedef almamalıdır."

İsrail'in saldırısı, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında İran'la nasıl başa çıkılacağı konusunda aylardır süren anlaşmazlığın ardından geldi. Trump nükleer görüşmeler devam ederken İsrail'i İran'a saldırmamaya çağırmıştı.

Saldırıdan saatler önce Trump, herhangi bir saldırının diplomatik çözüm şansını mahvedebileceğini söyledi ve ekledi: “Bence mahvedebilir... ya da belki yardımcı olabilir ama mahvedebilir de.”

Bölgesel bir tırmanışa hazırlık olarak ABD geçtiğimiz Çarşamba günü Irak'taki diplomatlarını geri çekti ve ABD askerlerinin ailelerinin Orta Doğu'nun diğer bölgelerinden ayrılmasına izin verdi.

Nükleer müzakerelerde son durum nedir?

ABD'li ve İranlı müzakerecilerin önümüzdeki Pazar günü Umman'ın başkenti Maskat'ta İran'ın nükleer programına ilişkin görüşmelerin altıncı turu için bir araya gelmeleri bekleniyordu, ancak bu toplantı artık şüpheli. Hatta bazı kaynaklar toplantının iptal olduğunu aktarıyor.

İran'ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirmeye devam etmesine izin verilip verilmemesi konusunda anlaşmazlıklar devam ediyor.

Trump ilk döneminde, Barack Obama tarafından 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı ‘taraflı’ olarak nitelendirerek çekilmişti. Şimdi ise bölgede geniş çaplı bir çatışmanın içine çekilmekten kaçınmaya hevesli görünüyor.

Bu haftanın başlarında Trump, İran'ın müzakere pozisyonunun “kabul edilemez” olduğunu söyledi ve anlaşma şansını küçümsedi.

New York Post ile yaptığı bir podcast yayınında şöyle dedi: “Gün geçtikçe bu konudaki güvenim azalıyor... Oyalıyor gibi görünüyorlar ve bence bu talihsiz bir durum.”

Kaynak: Mepa News, Al Jazeera, Ajanslar

x.gif

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.