Birleşik Arap Emirlikleri'nin Yemen'den çekilme açıklaması ne anlama geliyor?

Birleşik Arap Emirlikleri'nin Yemen'den çekilme açıklaması ne anlama geliyor?

Birleşik Arap Emirlikleri Savunma Bakanlığı, Yemen'den çekilme kararını "kendi iradesiyle" aldığını açıkladı.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan'ın Yemenli müttefiklerini vurmasından ve Abu Dabi'nin bu ülkede izlediği siyasetin kamuoyu önünde nadir görülen bir şekilde kınanmasından saatler sonra askeri personelini Yemen'den çekeceğini açıkladı.

Birleşik Arap Emirlikleri Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada “yaşanan son gelişmeler ışığında” Yemen'de kalan terörle mücadele personelinin görevine kendi isteğiyle son verdiğini duyurdu.

Bakanlık, Abu Dabi'nin 2015'ten bu yana Yemen'in uluslararası alanda tanınan hükümetini destekleyen bir Arap koalisyonuna dahil olduğunu kaydetti.

BAE güçleri 2019-2020 döneminde büyük ölçüde Yemen'deki askerlerini çekmiş olsa da teknik konularda danışmanlık ve eğitim vermek üzere bu ülkede sınırlı sayıda asker bulunduruyordu.

BAE'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Son gelişmeler ve terörle mücadele misyonlarının güvenliğini ve etkinliğini etkileyebilecek potansiyel yansımalar ışığında, Savunma Bakanlığı, personelinin güvenliğini sağlayacak şekilde ve ilgili ortaklarla koordinasyon halinde, kendi iradesiyle Yemen'de kalan terörle mücadele ekiplerinin görevine son verdiğini duyurur.”

Yemen uzmanı ve ABD merkezli bir risk danışmanlık kuruluşu olan Basha Report'un kurucusu Mohammed al-Basha, BAE'nin askeri güçlerinin ve donanımının çoğunun altı yıl önce zaten Yemen'den çekildiğini söyledi.

Basha, “Bu çekilme ana muharebe tankları, toplar, Patriot hava savunma sistemleri, Apache helikopterler ve savaş gemilerini içeriyordu” dedi.

"Bugün BAE Yemen'de sadece dönüşümlü danışmanlık, istihbarat, terörle mücadele ve keşif personelinden oluşan sınırlı bir varlık bulunduruyor. Bu büyük ölçekli bir muharip güç değil ve büyük saldırı operasyonları yürütmüyor."

Salı sabahı Suudi Arabistan Mukalla limanındaki Güney Geçiş Konseyi'ne (GGK) ait hedefleri vurdu.

GGK, bağımsız bir güney Yemen isteyen BAE destekli ayrılıkçı bir oluşum olarak öne çıkıyor.

Suudi Arabistan, BAE'nin doğu kıyısındaki bir liman kenti olan Fucayra'dan Yemen'in Mukalla limanına gelen gemilerde bulunan silah ve askeri araçları hedef aldığını açıkladı.

Riyad, söz konusu silahların “önemli bir tehdit oluşturduğunu” ve bu nedenle Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun iki gemiden indirilen sevkiyatları hedef alan “sınırlı hava saldırıları” düzenlediğini ekledi.

GGK temsilcisi Muhammed al Sahimi yaptığı açıklamada grubun bu değerlendirmeye katılmadığını ve saldırının “sivil altyapıyı” hedef aldığını ileri sürdü. Ancak kamuoyunda yer alan görüntülerde Mukalla limanındaki çok sayıda aracın hedef alındığı görülüyor.

"BAE'nin eylemleri ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor"

Saldırıdan birkaç saat sonra Riyad, BAE'nin Yemen'deki rolünü eleştiren sert bir açıklama yayınladı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı, BAE'nin Suudi Arabistan'ın güney sınırında, Yemen'in Hadramut ve El Mahra bölgelerinde askeri operasyonlar düzenlemesi için GGK'ye “baskı yapan” eylemlerinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını belirtti.

Açıklamada bu tür eylemlerin Suudi Arabistan'ın ulusal güvenliğine, Yemen'in ve daha geniş bölgenin güvenlik ve istikrarına yönelik bir tehdit olduğu belirtildi.

Açıklamada, “Krallık, ulusal güvenliğine yönelik her türlü tehdidin kırmızı çizgi olduğunu vurgulamaktadır” denildi ve eklendi: “Bu tür bir tehdide karşı koymak ve etkisiz hale getirmek için gerekli tüm adımları ve tedbirleri almakta tereddüt etmeyeceğiz.”

Bu açıklama, GGK'nin bu ayın başlarında Yemen'in güneyindeki toprakların kontrolünü ele geçirmesinden bu yana krallık tarafından yapılan en güçlü bildiri oldu.

Basha, BAE'nin GGK'yi 2017'den bu yana “diplomatik destek, finansman, askeri yardım, lojistik ve eğitim yoluyla” desteklediğini kaydetti.

Analist, “Bu destek oldukça kapsamlı oldu” dedi ve ekledi:

“Ancak BAE'nin yaklaşımı, GGK'nin politik hedeflerini kendisinin kontrol etmediği yönünde.”

BAE, Suudi saldırısı karşısında “şaşırdığını” ve Riyad'ın açıklamasını reddettiğini söyledi.

Abu Dabi Dışişleri Bakanlığı, saldırının 2015 yılında Husilere karşı Yemen savaşına müdahale eden Suudi liderliğindeki koalisyonun diğer üye ülkelerine danışılmadan gerçekleştirildiğini söyledi.

Bakanlık, hedef alınan sevkiyatın Suudi Arabistan ile koordine edildiğini ve silah değil, ülkedeki BAE güçleri tarafından kullanılması amaçlanan araçları kapsadığını ileri sürdü.

BAE, Suudi Arabistan'ın açıklamasının “temel yanlışlıklar” içerdiğini iddia etti.

BAE Dışişleri Bakanlığı daha sonra Yemen'den çekildiğini duyurmadan önce yaptığı açıklamada “BAE, Yemenli taraflar arasındaki gerilime kendisini dahil etme girişimlerini kategorik olarak reddediyor ve Yemenli herhangi bir tarafa askeri operasyonlar gerçekleştirmesi için baskı yaptığı veya yönlendirdiği iddialarını kınıyor” dedi.

Yemen savaşının ve başkent Sana ile kuzeydeki diğer bölgelerin 2014 yılında Husiler tarafından ele geçirilmesinin ardından Aden merkezli GGK, Husi karşıtı bileşenler arasında kilit bir oyuncu olarak ortaya çıkmıştı.

Güney Yemen yıllardır, GGK'yi de içeren ve başlangıçta hem Suudi hem de Birleşik Arap Emirlikleri'nin desteğine sahip bir yürütme organı olan Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi tarafından yönetiliyordu.

Ancak bu kurum uzun zamandır iç anlaşmazlıklarla çalkalanıyor.

Salı günü erken saatlerde konseyin başkanı Reşad el Alimi, BAE güçlerinin Yemen'den derhal çekilmesi çağrısında bulundu ve BAE ile yapılan ortak savunma anlaşmasını iptal etti.

GGK yetkilisi Alsahimi, konseyin böyle bir açıklama yapmak için “yetkisi olmadığını” ve başkanının "taraflara danışmadan tek başına bir karar aldığını" ileri sürdü.

Kaynak: Mepa News, Middle East Eye

uyg.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.