Böl ve yönet: İsrail'in hedefinde Filistinli aşiretler var
"Filistinlilerin günlük sosyal işlerinin yürütülmesinden ve kişisel anlaşmazlıkların çözümünden sorumlu olan Filistinli aşiretler uzun zamandır İsrail'in hedefinde."
Fayha Shalash | New Arab | Tercüme: Mepa News
İsrail Ekonomi Bakanı Nir Barkat, Jerusalem Post'a verdiği son röportajda, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinli aşiretlerin "Filistin Yönetimi'nden bağımsız olarak İbrahim Anlaşmaları'na katılacaklarına dair umudunu" dile getirdi.
Barkat, "Eğer İsrail ile işbirliği yapar ve çalışırlarsa onlara bir Dubai inşa edeceğiz, ama eğer bize karşı savaşırlarsa sonları Gazze gibi olur" dedi.
Daha önce Kudüs Belediye Başkanı olarak görev yapan Barkat, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlilerin, İsrail ordusunun engellemelerine ek olarak Filistin Yönetimi tarafından uygulanan ve yerel üreticileri tüketen yüksek vergiler ışığında İsraillilere ulaşacaklarını ve daha iyi bir gerçeklik elde etmek için anlaşmalara katılacaklarını iddia ediyor.
Filistinlilerin günlük sosyal işlerinin yürütülmesinden ve kişisel anlaşmazlıkların çözümünden sorumlu olan Filistinli aşiretler uzun zamandır İsrail'in hedefinde.
Tarihsel sömürü
İsrail ilişkileri uzmanı Adel Shadid The New Arab'a yaptığı açıklamada, Siyonist hareketin tarihi boyunca, hatta 1948'de İsrail devleti kurulmadan önce, 1936 devrimi sırasında Filistin ulusal hareketine karşı bazı Filistinli aşiretlerin kullanıldığını söyledi.
Shadid, New Arab'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"İsrail, İsrail güvenlik kurumlarıyla güçlü bağları olan bazı kişilerin bu tür anlaşmaları sürdürmek için onayını almayı başarabilir, ancak sonuçta bu kişiler ailelerini veya aşiretlerini temsil etmeyecektir. Filistin halkı bu şekilde tek bir milletten dağınık kabilelere bölünüyor ve bu da Filistin halkı diye bir şey olmadığı yönündeki Siyonist anlatıya hizmet ediyor."
Benzer İsrail gündemleri geçmişte de denenmiş, özellikle 20 yıl önce İsrailli yetkililer ve bireysel Filistinliler tarafından Filistin Yönetimini atlatmak için toplantılar düzenlenmiş ancak başarılı olunamamıştı.
Shadid, bu toplantılara giden kişilerin ailelerini ya da genel olarak Filistinlileri temsil etmediğine, daha ziyade İsrail askeri yönetimi tarafından korunduğunu düşünen marjinal bir azınlık olduğuna inanıyor.
"Bu kişiler bazen aşiret lideri, bazen iş adamı, bazen de din adamı olarak karşımıza çıkıyor. Her halükarda bunun başarılı olacağını sanmıyorum ama Filistin'in pozisyonunu zayıflatacak ve diğer Arap aşiretlerini ve diğer Arap tarafları İsrail'le normalleşme yönünde hareket etmeye teşvik edecektir."
Gazze'de aşiretler İsrail ile iş birliğini reddetti
Yüzölçümü ve nüfus bakımından işgal altındaki Batı Şeria'nın en büyük kenti olan El Halil'deki aşiretlerin lideri Abdulvahhab Gays, New Arab'a yaptığı açıklamada İsrailli hiç kimsenin böyle bir planla ilgili olarak kentin tanınmış aşiretleriyle temasa geçmediğini belirtti:
"Böyle bir şeyin hiçbir Filistinli tarafından kabul edilebileceğini sanmıyorum ve eğer bu plan aşiretlere sunulsaydı, kesinlikle reddederlerdi çünkü bu ulusal, sosyal ve ahlaki açıdan kabul edilemez bir durum."
Gays ayrıca Filistinli aşiretlerin toprağa bağlı olan ve İsrail'in her türlü boyunduruğunu reddeden Filistin halkının bir parçası olduğunu vurguladı.
Sömürgeci yöntemler
"Köy Dernekleri", Batı sömürgeciliğinin Arap ülkelerinde de toplumu mezhep ve aşiret çizgileri boyunca bölmek, halkın ortak amacını parçalamak, özel çıkarları kamuya üstün kılmak ve böylece toplumları fethetmenin ve kontrol etmenin yolunu açmak için kullandığı bir modeldi.
Bunlar, "Filistinli çiftçilere yardım etmek, onları desteklemek ve tarımsal yöntemler geliştirmek" gibi sloganlarla 1978 yılında İsrail tarafından Filistin'de kurulmuştu.
Köy Dernekleri, her kökenden Filistinliler arasında, özellikle de kent sakinleri ile çiftçiler arasında çekişme oluşturmak için çalıştı. İsrail'den aldıkları desteğe rağmen Filistin halkı tarafından reddedildiler ve 1981 yılında dağılmak zorunda kaldılar.
Filistinli bir lider ve Yasama Konseyi ikinci başkan yardımcısı olan Hassan Hıreyşe, New Arab'a İsrail'in şu anda işgal altındaki Batı Şeria'daki her bir valiliği, önde gelen ailelerin sorumlu olduğu "bağımsız emirliklere" dönüştürmeye çalıştığını belirtti.
Geçmişte Köy Dernekleri tecrübesinin nasıl başarısızlıkla sonuçlandığına ve şimdi İsrail tarafından dayatılan izolasyon bölgelerine ve her bölgenin diğerlerinden ayrılmasına rağmen insanlar arasındaki iletişim ve bağlantının hala var olduğuna işaret eden Hıreyşe'ye göre İsrail'in planı işe yaramayacak:
"Bugün Filistinliler sesini yükseltebilir ve İbrahim Anlaşmaları'na ya da başka bir koalisyona katılmak istemediğini söyleyebilir, çünkü Gazze'deki efsanevi kararlılıktan sonra artık kimliğinin derinliğinin farkına vardılar. İşgale karşı direnme ruhunu kazandılar."
Hıreyşe'ye göre "Nir Barkat'ın konuşması ile İsrail'in savaşın Gazze'ye dayatmaya çalıştığı şey benzer iki kavram". Ancak Gazze'deki aşiretlerin çektikleri onca acıya rağmen herhangi bir şüpheli planı açıkça reddetmelerinin ardından yaşanan açık başarısızlık, bu stratejinin işgal altındaki Batı Şeria'da da uygulanmasının mantıksızlığını yansıtıyor:
"İsrail, işgalle bağ kuran herhangi bir yeni girişim oluşturma konusunda başarısız oldu ve olacak, çünkü bu girişim hemen, halkın 77 yıldır reddettiği casuslar ve hainler arasında sınıflandırılacak."