Dang humması: Bangladeş tarihinin en kötü salgınıyla boğuşuyor

Dang humması: Bangladeş tarihinin en kötü salgınıyla boğuşuyor

Yoğun nüfuslu ülke, 1.500'den fazla ölü ve ağzına kadar dolu hastanelerle tarihinin en kötü salgınıyla karşı karşıya.

Mosammat Mayna, Bangladeş'in başkentindeki Mugda Hastanesi'nin dang humması servisine her girişinde üzüntü ve korkuyla doluyor.

Yaklaşık bir aydır hastanede temizlik görevlisi olarak çalışan 23 yaşındaki Mayna'nın bu işe girmesinin tek nedeni, kız kardeşi Maria Ratna'nın geçen ay aynı koğuşta temizlik görevlisi olarak çalışırken dang hummasından ölmüş olması.

"Kız kardeşim bu yılki dang salgını sırasında aylarca durmaksızın çalıştı ve sonunda hastalığa yakalandı. O öldükten sonra hastane yetkilileri bana onun işini teklif etti," diyor Mayna Al Jazeera'ye.

Mayna, "Ailemiz Ratna'nın ölümüyle yıkıldı ama işsiz olduğum için çok korkmama rağmen teklifi kabul ettim.” ifadelerini kullanıyor.

Bangladeş, hastanelerin ağzına kadar dolu olduğu ve ölü sayısının her geçen gün arttığı, tarihinin en kötü dang salgınını yaşıyor. Geçtiğimiz Çarşamba günü ülkede sivrisinek kaynaklı hastalıktan 24 ölüm kaydedildi. Bu bir günde kaydedilen en yüksek rakam.

Hastalık insandan insana bulaşmasa da, enfekte hastayı ısıran bir sivrisinek daha sonra taşıyıcı haline gelir ve ısırdığı diğer kişilere dang virüsü bulaştırabilir. Bu da Mayna'nın çalıştığı hastane gibi dang hastalarının yoğun olarak bulunduğu yerleri henüz enfekte olmamış kişiler için daha tehlikeli hale getiriyor.

Sağlık uzmanları, Güney Asya bölgesinde dang humması genellikle yıllık muson yağmurlarının Eylül ayı sonunda durmasıyla azaldığı için alarma geçmiş durumda.

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü (SHGM) verilerine göre, bu yıl toplam 301.255 dang vakasının kaydedildiği Bangladeş'te Pazartesi günü itibariyle, aralarında yeni doğanlardan 15 yaşına kadar 156 çocuğun da bulunduğu en az 1.549 kişi hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

Bu rekor ölüm, bu yılki salgına kadar Bangladeş tarihinde tek bir yılda kaydedilen en yüksek ölüm sayısı olan 281 ölümle geçen yılın yaklaşık beş katı.

Mugda Hastanesi Müdürü Dr. Mohammed Niyatuzzaman Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, "Bu boyutta bir dang salgınına daha önce hiç tanık olmadım," dedi ve hastaların yoğun nüfuslu ülkenin dört bir yanından geldiğini sözlerine ekledi: "Kasım ayında bu kadar çok sayıda dang hastası görmek çok alışılmadık bir durum."

Pandemi boyutunda bir salgın

Daha önceki dang salgınları büyük ölçüde 23 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan başkent Dakka gibi yoğun nüfuslu şehir merkezleriyle sınırlıydı. Uzmanlar bu yıl hastalığın kırsal alanlar da dahil olmak üzere her bölgeye ulaştığını söylüyor.

SHGM verileri bu yıl bildirilen vakaların yüzde 65'inin Dakka dışından geldiğini ve başkentte ilk kez ülkenin geri kalanından daha az vaka görüldüğünü ortaya koyuyor.

Süheyla Begüm, bir haftadan uzun süredir yüksek ateşi olan 11 yaşındaki kızıyla birlikte güneydeki Patuakhali bölgesinden Mugda Hastanesi'ne geldi. Yatak olmadığı için hastanenin koridorlarında kalıyorlar.

Al Jazeera'ye konuşan kadın, "Kızımın ateşi yükseldiğinde bölge hastanesindeki doktorlar onu derhal şehirdeki iyi bir hastaneye götürmemizi söylediler" dedi ve kızının durumunun iyiye gittiğini ekledi.

Begüm, "Dakka'ya geldik ama artık paramız tükeniyor. Burada her şey çok pahalı. Daha fazla kalırsak başımız derde girecek.” diyor.

Halk sağlığı uzmanı ve eski Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Nuruzzaman Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada bu yılki salgının bir pandemiden farksız olduğunu söyledi.

Nuruzzaman, "Sorun şu ki, ülke bir sonraki seçimler öncesinde siyasi bir çalkantıdan geçtiği için dang hummasının ciddiyeti halkın ve medyanın gözünden kaçmış durumda" dedi.

Bangladeş'in 7 Ocak'ta siyasi belirsizlik ve şiddet ortamının hüküm sürdüğü bir dönemde genel seçimlere gitmesi beklenirken, ana muhalefet partisi olan Bangladeş Milliyetçi Partisi (BNP) iktidardaki Avami Ligi hükümetinin görevden alınmasını ve seçimlerin özgür ve adil bir şekilde yapılmasını sağlamak üzere geçici bir yönetim kurulmasını talep ediyor.

Nuruzzaman, "Dang humması ciddi bir kriz çünkü hastalığın şekli ve şiddeti değişti ve daha da kötüye gitti. Hükümet çok daha önce acil durum ilan etmeliydi" dedi.

Hükümet yetkilileri dangın yayılmasını kontrol altına almak için her şeyi yaptıklarını ve acil durum ya da salgın ilan etmenin pek bir fark getirmeyeceğini savunuyor.

Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Bölümü'nden Dr. Muhammed Rubid Amin, "Ülke genelindeki tüm devlet hastanelerine Ağustos ayı başında özel dang koğuşları açmaları talimatı verildi. Sağlık Bakanlığı da salgınla mücadele için acil durum bütçesi ayırdı” diyor.

Rubin ekliyor: "Sorun şu ki, ülkemizin sağlık sisteminin ciddi kısıtlamaları var çünkü büyük bir nüfusuz ve herkes için sağlık ve tedavi sağlamak neredeyse imkansız"

Bu yılki vaka ve ölümlerin çeşitli nedenlerle "anormal derecede yüksek" olduğunu ifade eden Amin, "İlk ve en önemli neden, hastalar arasında Den-2 tipi dang türünün ezici yaygınlığıdır" dedi.

Dang hummasının dört türü vardır: Den-1, Den-2, Den-3 ve Den-4. Bir kişi enfeksiyondan sonra bir dang türüne karşı bağışıklık kazanır, ancak diğer türlere karşı bağışıklık kazanamaz.

Amin, "Son birkaç yıldır Bangladeş'te çoğunlukla Den-3 tipi vakalar görülüyordu ve insanlar buna karşı bağışıklık geliştirmişti. Ancak bu yıl hastaların yüzde 75'inden fazlasına Den-2 teşhisi kondu ve ölen hastaların neredeyse tamamı bu türden etkilendi” diyor

Amin, yüksek ölüm oranlarının bir diğer nedeninin de salgının kırsal alanlarda görülmesi olduğunu söyledi.

"Bu yıl hastalık ülke geneline yayıldı ve kırsal bölgelerde sağlık tesisleri çok az. Ayrıca çoğu insan hastalığın ciddiyetinin farkında değil. Eğer zamanında tedavi olmazsanız, ölümcül olabilir. Ve bu pek çok bölgede yaşandı.” diyor Amin.

Rekor ölümlere ne sebep oldu

Bu arada böcekbilimciler bu yılki rekor salgının ardındaki olası nedeni bulmuş olabileceklerini söylüyorlar.

Bangladeş'in Jahangirnagar Üniversitesi'nde tıbbi entomoloji profesörü olan Kabirül Beşer, Al Jazeera'ye verdiği demeçte, dang hummasının Eylül ayında azalma eğilimine girmesinin geçen yıl değiştiğini, hastalığın Ekim ayında pik yaptığını ve 86 kişinin ölümüne yol açtığını söyledi. Bundan bir yıl önce 2021'de bu sayı 22 idi.

"Geçen yıl hastalığın seyrinin değiştiğini söyleyerek alarm vermiştik. Artık dang musonla ilişkili bir hastalık değil, yıl boyu süren bir şey" diyen Beşer, aynı zamanda ülkenin Ulusal Anti-Dang Komitesi'ndeki tek bilimsel uzman.

Bilim adamı, iklim değişikliğinin sıcaklık, yağış ve diğer doğal olaylardaki kalıpları da değiştirdiğini söyledi.

Beşer, "Artık Ekim ayı boyunca ve Kasım başında neredeyse muson benzeri sürekli yağmurlar görüyoruz. Bu da Aedes sivrisinek popülasyonlarının üreme ve yaşam döngüsünü değiştiriyor," diyerek dang taşıyan sivrisinek türüne atıfta bulundu.

Dang, Güney ve Güneydoğu Asya'da en çok Haziran ve Eylül ayları arasında, durgun suların genellikle temiz suda üreyen ve gün boyunca beslenen Aedes sivrisineği için ideal yaşam alanı sağladığı zamanlarda görülüyor.

Ancak yirmi yılı aşkın süredir sivrisinekler üzerinde çalışan Beşer, çığır açan bir bulguyla, sivrisineklerin artık kirli kanalizasyonlarda ve tuzlu deniz suyunda bile ürediğini keşfetti.

Beşer, "Yani, bir yandan sezon dışında alışılmadık şekilde sürekli yağan yağmurlar üremeleri için ideal bir zemin sağlarken, diğer yandan sivrisinekler üreme ufuklarını genişletiyor. Bu çifte darbe demek” dedi.

Entomologlar ayrıca Bangladeş'te en yaygın kullanılan iki böcek ilacı olan malathion ve temephos'un Aedes sivrisineklerine karşı "işe yaramaz" hale geldiğini keşfetti.

Ulusal Önleyici ve Sosyal Tıp Enstitüsü Profesörü Gulam Şarover, "Bu iki haşere ilacı, direnç geliştirdikleri için sivrisineklere karşı etkinliklerini kaybederek alt haşere ilacına dönüştü." dedi.

Şarover, "Ne yazık ki, ülke genelindeki çoğu şehir belediyemiz hala sivrisinek nüfusunu kontrol etmede çok az faydası olan bu iki böcek ilacını kullanıyor" dedi.

Beşer, hükümetin dang hummasının yayılmasını kontrol altına almak ve nihayetinde Aedes sivrisinek popülasyonunu ortadan kaldırmak için tam teşekküllü beş yıllık bir plan yapması gerektiğini söyledi.

Beşer, "Böyle bir plan derhal devreye sokulmazsa hastalık önümüzdeki yıllarda daha da kötüleşecek” ifadelerini kullanıyor.

Dakka'nın Mugda Hastanesi'ne döndüğümüzde, alışılmadık derecede uzun süren dang salgınından bunalan Mayna, temizlikçi olarak çalışma kararından pişmanlık duymaya başlamış.

Mayna, "Yağmur mevsiminin sona ermesiyle dang hastalığının azalacağını sanıyordum ama her gün hasta gelmeye devam ediyor. Bırakın koğuş yataklarını, hastane koridorlarında bile yer yok,” diyor.

Mayna, "Benim de sonumun kız kardeşim gibi olmasından korkuyorum" dedi.

Kaynak: Mepa News, Al Jazeera

wp.gif

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.