Erdoğan: İdlib'teki muhaliflere terörist mi ılımlı mı diyeceğimiz önem arz ediyor

Erdoğan: İdlib'teki muhaliflere terörist mi ılımlı mı diyeceğimiz önem arz ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi zirvesi ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Soçi zirvesi ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

S-400 konusunda Rusya ile anlaşıldığını ve geri adım atılmayacağını belirten Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde kurulacak olan güvenli bölgenin kontrolünün ise Türkiye'de olması gerektiğini savundu.

NTV muhabiri Nermin Yurteri'nin aktardığına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirve ile ilgili değerlendirmelerinde şu ifadeleri kullandı:

"Astana Süreci'nin dördüncü liderler zirvesini Soçi'de gerçekleştirdik. Bu ikinci turun ilk zirvesiydi. Birinci turun ilk zirvesini yine Soçi'de yapmıştık. Türkiye'de ikinci zirveyi yapacağız, Ankara mı, İstanbul mu belirleyip ülkelere duyuracağız. Üçlü zirveden önce Sayın Ruhani ile hem daraltılmış heyetler arası görüşme yaptık, hem baş başa görüştük. Ardından da aynı şekilde Sayın Putin ile görüştük. Sayın Ruhani ile yaptığımız ikili görüşmede ticari ilişkiler ağırlıktaydı. Ekonomik ilişkileri, enerji ve bankacılık alanını ele aldık. ABD'nin yaptırımları ile ilgili bizlere bilgilendirmeleri oldu. Biz tabii yaptırımlara karşı İran halkının özellikle insani yardımlar konusunda yanında olduğumuzu ve mağdur edilmeyeceklerini kendilerine ifade ettik. Sayın Ruhani ile Suriye güvenlik ve terörle mücadele konularını da müzakere etme fırsatını bulduk. Sayın Putin ile yaptığımız ikili görüşmede yine ekonomi, ticaret, enerji, ulaşım konularını ele aldık. Vizelerin kaldırılmasına yönelik görüşmemiz oldu. Yine Suriye ve Astana sürecini ele aldık. Ayrıca savunma sanayi ve S-400'ler konusunu değerlendirdik."

"Bazı yavaşlatma çabaları inkar edilemez"

"Üçlü zirvede Suriye krizini ve devam eden siyasi süreci açık ve geniş şekilde ele aldık. Yapılan müzakereler sonunda 17 maddeden oluşan sonuç bildirgesini yayınladık. ABD’nin çekilme kararı bazı belirsizliklerin yaşandığı bir süreç olarak karşımızda duruyor. Bazı yavaşlatma çabaları da inkar edilemez, o da maalesef var. Bunları da dikkatle takip ediyoruz. Arkadaşlarımız özellikle ABD’li mevkidaşları ile de görüşmelerini sürdürüyorlar. Gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Savunma Bakanımız görüşmeleri devam ettiriyorlar. Hakan Atilla ve Halk Bankası ile ilgili görüşmeler de ilgili bakan arkadaşlarımız tarafından sürdürülüyor. Trump’ın Suriye’den çekilme kararı ve güvenli bölgenin bir an önce kurulması talebi gerçekten samimi bir kararsa o takdirde bu karara ABD’deki kimi bürokratların gölge düşürememesi gerekir."

"Güvenli bölge Türkiye'nin kontrolünde olmalı"

"Bizim bu süreçte tespit ettiğimiz bazı kritik noktalar var. Bunlardan bir tanesi söylendiği gibi güvenli bölge. Bunu biliyorsunuz Sayın Obama döneminde biz hep dile getiriyorduk. Güvenli bölge Türkiye’nin kontrolünde olmalıdır. Olmazsa bu demektir ki, bizim Türkiye olarak güvenliğimiz her an yine tehdit altında olmaya devam edecektir. İkincisi ise güvenli bölgenin PYD-YPG için bir tür koruma kalkanı olmasına müsaade edemeyiz. Bu konuda çok ama çok kararlıyız. Bunun bilinmesini istiyoruz. Burada tabii özellikle Suriye Kürtlerinin güvenliği için de buna ihtiyaç var. Fakat bizi üzen şey şu; ikide bir karşımıza Kürtler-Türkler meselesinin getirilmesidir. İkide bir Kürtlerin hukukundan bahsediyorlar. Kürtlerin hukukunu bugüne kadar YPG-PYD mi korudu? Neredeydi bu YPG-PYD? Bunların ömrü ne kadardır? Ortaya çıktıkları dönem ortada. Daha önce bunlar neredeydi? Bizim Esed ile aramızdaki hukukun iyi olduğu dönemlerde, Esed bunlara kimlik vermiyordu, kimlik. Biz kendisine diyorduk ki; ‘Bunlar senin vatandaşın, ver kimliklerini’. Yani oradaki Kürtlerin hukukunu biz koruma mücadelesini verdik."

"Rusya olumlu bakıyor"

"Güvenli bölge konusuna dönersek, güvenli bölgenin PYD ve YPG için bir koruma kalkanı olmasına müsaade etmeyeceğiz. Bunun altında yatan gerçek de budur. Biz güvenli bölgeyi Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde de ele alıyoruz. Ruslar güvenli bölgeye olumlu bakıyor."

"İdlib'teki muhaliflere terörist mi ılımlı mı diyeceğimiz önem arz ediyor"

"İdlib mutabakatının korunması ve uygulanması konusunda hepimiz kararlıyız. Şu anda da Rusya’dan gelen heyet, bizim gönderdiğimiz heyetin yaptıkları ortak çalışmada İdlib’in çevresinde koruma çemberi oluşturulmuş vaziyette. Dış çemberde Rusya var, iç çemberde ise biz varız. Buradaki koruma görevi ağırlıklı olarak Türkiye’de. Burada önemli olan durum var. İçeride adeta ılımlı muhalefet mi diyeceğiz, terör estiren örgütler mi diyeceğiz bu konudaki hassasiyet de önem arz ediyor. Bizleri de sıkıntıya sokar. Başta MİT Başkanlığımız yoğun bir çalışma içinde. Burada bunlara fırsat vermemenin gayreti içindeler. İdlib’deki askeri gözlem noktalarımız kritik görev icra edecekler. Oradaki hassasiyetler başta Savunma Bakanlığımızca yürütülüyor."

Suriye'de anayasa komitesi

"Diğer önemli başlık Anayasa Komitesi’nin oluşturulması. Bir kaç isim üzerinde müzakereler devam ediyor. Daha önce 150 isim olarak açıklanmıştı. Bunlar arasında 6 isim önem arz ediyor. Bu 6 isim üzerinde mutabakatın sağlanması. Burada BM’den görevlendirilmiş olan Sayın Pedersen de hassas davranıyor. Yeni isimler üzerinde çalışmaları Dışişleri Bakanlığı ve muhatapları yapacaklar."

Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın bazı cevapları şu şekilde:

İdlib konusunda İran Cumhurbaşkanı basın toplantısında “Burası tamamen temizlenmeli, yabancı güçler çıkmalı” dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Biz Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız. Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Bizim meselemiz terörle mücadeledir. Suriye halkının barış içinde yaşamasıdır. Yabancı güçler vurgusu yapanların bunu tüm ülkeler için söylemesi lazım. Burada birileri kalkıp da rejim bizi çağırdı, ama Türkiye’yi çağırmadı diyorsa, bu olmaz. Her şeyden önce Adana Mutabakatı ortada. İkincisi Suriye halkı bize ‘Ne olur gelin, bizi bu terörden, zulümden kurtarın’ dedi. İşte Cerablus, El Bab ortada. Şu anda Münbiç’te 130’u aşkın aşiret var ve bizim bir an önce gelmemizi istiyorlar."

İran, Türkiye’nin varlığından rahatsız gibi görünüyor, ne dersiniz?

"Bize rahatsızlıklarını açık etmiyorlar da ifadelerinden tabii bunlar hissediliyor."

Üçlü zirvenin ardından yapılan açıklamada, İdlib’deki ihlallerin ortadan kaldırılması için yapılacak ortak adımlardan bahsediliyor. Bunların ayrıntıları nedir? Ortak operasyon iddiaları vardı.

"Gelişmelere göre her an ortak operasyonlar da yapılabilir. Buna bir engel yok. Şu andaki tedbirlerimiz İdlib halkının huzuru, mutluluğu ve refahı için. İdlib halkının emniyeti bizim için asıldır. "

S-400’lerden vazgeçmeden Patriot alınamayacağı tezini nasıl değerlendirirsiniz?

"S-400 anlaşmasını Rusya ile yaptık, dolayısıyla geri adım atmamız söz konusu değil. Bu iş bitti. Patriotlar konusuna gelince… Biz Patriot alımına açığız. Ancak bu alımın ülkemizin çıkarlarına hizmet etmesi gerekir. Bunun için ortak üretim, kredi ve erken teslimat konuları önem arz ediyor. ABD yönetimi erken teslimat konusuna olumlu yaklaşıyor olsa da ortak üretim ve kredi konularına bir şey diyemiyorlar. Biz Temmuz ayında S-400'ün teslimatı ile ilgili verilmiş söz üzerinden çalışmalarımızı yürütüyoruz."

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.