Ermenistan'da Paşinyan'ın seçim zaferi ne anlama geliyor?

Ermenistan'da Paşinyan'ın seçim zaferi ne anlama geliyor?

Ermenistan'da Paşinyan'ın zaferi aynı zamanda Ermeni halkının pragmatistleri aşırı milliyetçilere, Türkiye ve Batı ile ilişkileri Rus nüfuzuna tercih ettiğini ortaya koyuyor.

Ermenistan'da 20 Haziran 2021 meclis seçimlerinin galibi beklenenin ötesinde yüksek oyla 2018'den beri ülkeyi yöneten Nikol Paşinyan (1975-) oldu.

Paşinyan'ın liderlik ettiği Sivil Sözleşme %53,9 oyla 71 milletvekili kazanırken Robert Koçaryan'ın liderlik ettiği Ermenistan İttifakı %21 oyla 29 milletvekili kazanabildi. Böylece Paşinyan yeniden tek başına iktidara geldi.

Seçim anketleri Paşinyan'ın tek başına iktidara gelmekten uzak olduğunda birleşiyordu.  Fakat seçime katılımın %49,4 oyda kalması Paşinyan destekçisi olmayan veya Paşinyan'a sırt çeviren seçmenin Robert Koçaryan'a da yönelmediğini gösteriyor. Bu da Paşinyan'ın zaferini kolaylaştırdı.

Ermenistan'da "Batıcı pragmatistler" ve "Rusçu statükocular"

Ermenistan'da bağımsızlıktan bu yana politikada iki ekolün mücadelesi gözlemleniyor. İki ekol de Ermeni milliyetçisi olmakla beraber bu milliyetçiliğin daha hafif olduğu pragmatistler Ermenistan'daki Rus nüfuzunu azaltıp Batı ile ilişkileri geliştirmek istiyorlar. Yine en çok ekonomik nedenlerle Türkiye ve Azerbaycan ile barışmayı hedefliyorlar. 

Statüko yanlıları ise ülkenin Rusya ile sıkı ilişkilerinden memnun olarak, Batı ile ilişkileri ikinci planda görüyorlar.

2020 Dağlık Karabağ Savaşı'na kadar Dağlık Karabağ ve çevresi Ermeni güçlerinin işgalinde, Ermenistan ise Türkiye ve Azerbaycan'ın ambargosu altındaydı. Bu kesim, söz konusu statükoyu çözmeyi çok da gerekli görmüyor, hatta karşı tarafın suçlamalarına göre bu statükodan istifade ediyordu. Bu cenah "Ermeni Soykırımı" iddialarını ve Ermeni milliyetçiliğini pragmatist cenahtan çok daha fazla önemsiyor.

1991'deki bağımsızlıktan 1998'e kadar, pragmatist kesimden Levon Ter-Petrosyan (1946-) cumhurbaşkanı olmuştu. Ter-Petrosyan, Adanalı bir Ermeni ailenin çocuğu olarak Suriye'nin Halep şehrinde doğmuştu.

Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan 1997'de Dağlık Karabağ Sorununu anlaşmalı olarak çözmek üzereyken, Rusya'nın karşı cenahı kışkırtmasıyla Petrosyan devrilmişti.

Ermenistan'da "Rusçu Dağlık Karabağlılar" dönemi (1998-2018)

Petrosyan'ın yerini Rusya'nın desteklediği radikal Robert Koçaryan (1954-) aldı. Koçaryan Dağlık Karabağlı bir Ermeni olduğundan, Dağlık Karabağ Ermenilerinin menfaatini Ermenistan Ermenilerinin önünde tuttu. Böylece Dağlık Karabağ sorunu donduruldu.

Koçaryan döneminde ülkede Rusya'nın da desteğiyle mafyatik bir düzen kuruldu. Cumhurbaşkanı Koçaryan, başbakan Vazgen Sarkisyan ile büyük bir anlaşmazlığa düştü. Ardından 27 Ekim 1999’da Ermenistan Parlamentosu’nu basan silahlı bir grup, Ermenistan TV’nin görüşmeleri yayınladığı bir anda canlı yayında Başbakan Sarkisyan, Demirciyan’ın ve bakanların da aralarında bulunduğu 8 milletvekilini öldürdüler. Diğer parlamento üyelerini de bir müddet rehin tutup akabinde anlaşmalı olarak teslim oldular. Bu saldırıdan da Rusya ve Koçaryan sorumlu tutuldu.

2008'de Koçaryan'ın görev süresi bittiğinde, şaibeli ve ölümlü protestolara neden olan bir seçimle, bir başka Dağlık Karabağ Ermenisi Serj Sarkisyan'ın dönemi başladı. Sarkisyan'ın 10 yıl süren dönemi de Koçaryan döneminin her açıdan devamı oldu. Böylece Ermenistan'da 1998-2018 döneminde süren iki Dağlık Karabağlı Ermeni'nin yönetimi yaşandı.

Bu 20 yıllık dönemde kamuoyunda Ermeni milliyetçiliği işlendi. Dağlık Karabağ sorununun ve Türkiye ve Azerbaycan'ın Ermenistan'a uyguladığı ambargonun çözümü önemsenmedi, ülke orantısız biçimde Rusya'ya yaklaştı. Ülkenin ekonomik sorunları, halkın yoksulluğu da yönetimce dikkate alınmadı. Rusya'nın bu 20 yıllık dönemde Ermenistan'ın iç işlerine doğrudan müdahil olup muhalif pragmatist kanadı zayıflatmaya çalışması dikkat çekti.

2018 ve Paşinyan'ın iktidarı

2018 seçimlerine bir ittifakla giden Nikol Paşinyan bu 20 yıllık döneme tepkiyle %70,4 oyla iktidara geldi. İlk cumhurbaşkanı Ter-Petrosyan'ın politikalarını takip edeceğini saklamayan Paşinyan, Ter-Petrosyan'ın açık desteğini aldı. Paşinyan Rusya'dan uzaklaşma, Batı ile yakınlaşma, Dağlık Karabağ ve ambargo sorunlarına çözüm vadetmişti. Rusya, Güney Kafkasya'daki üssü olarak gördüğü Ermenistan'da Paşinyan'ın zaferinden son derece rahatsız olduğunu da ortaya koymuştu.

Paşinyan döneminde Dağlık Karabağ sorununda bir ilerleme olmaması üzerine 2020'de Dağlık Karabağ Savaşı patlak verdi. Savaşın Ermenistan ve Dağlık Karabağ Ermenileri için yenilgiyle sonuçlanması, resmiyette nüfusu 2,9 milyon, gerçekte daha da düşük olan Ermenistan'ın bu savaşta kısa sürede binlerce asker kaybetmesi Paşinyan'a tepkiyi artırdı.

Bu dönemde eski cumhurbaşkanı Robert Koçaryan Ermenistan İttifakı'nı kurarak Paşinyan'ın muhalifi bir pozisyonda politikaya geri döndü. Karabağ Savaşı sonrasında Paşinyan'a yönelik tepkinin, oy oranlarında Koçaryan'ı Paşinyan'a yaklaştıracağı tahminleri yapılıyordu.

Fakat sonuç Koçaryan için hezimet oldu. Paşinyan yeniden tek başına iktidara geldi. Paşinyan'dan kopanlar beklenenin aksine çoğunlukla Koçaryan'a yönelmedi.

Seçim sonuçları Ermenistan halkının her şeye rağmen 1998-2018'deki mafyatik, ileri derecede Rus nüfuzu altında, ekonomik sorunların önemsenmeyip milliyetçilik propagandası yapıldığı döneme dönmek istemediğini ortaya koydu. Bu sonuç Paşinyan'ın imzaladığı ve Ermenistan'da çok eleştirilen Dağlık Karabağ Savaşı'nı bitiren anlaşmanın Ermenistan halkı tarafından istemeyerek de olsa tasdiki olarak da değerlendiriliyor.

Yine bu sonuçla Ermenistan halkının, Türkiye ve Azerbaycan ile sosyal ve ekonomik ilişkilere girmek istediğini ortaya koyduğu düşünülüyor.

Türkiye ve Azerbaycan'ın Ermenistan'da Paşinyan'ın bulunduğu pragmatist kanadın iktidarda kalmasını istediği biliniyor. Türkiye, Paşinyan'a darbe girişimi iddiaları aleyhine de açıklamalarda bulunup darbe yanlılarına karşı Paşinyan'ı desteklemişti.

Paşinyan'ın ikinci döneminde Rusya'dan uzaklaşıp Batı'ya ve mümkün olursa Türkiye ve Azerbaycan'a yakınlaşma politikası izlemek niyetinde olduğu belirtiliyor. Fakat Rusya'nın arka bahçesi olarak gördüğü bir coğrafyada, bu politikada başarılı olup olmayacağı bilinemiyor. Uzmanlar Ermenistan'ın Rus nüfuzundan ancak Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkilerini artırıp, bu ülkeler yoluyla Batı ülkeleriyle bağlantı kurması durumunda kurtulabileceği kanaatinde.

Kaynak: Mepa News

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
1 Yorum