'Herkes rahmi kadar konuşsun': MEB'in başlattığı 'Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Okul' projesi genişletiliyor

'Herkes rahmi kadar konuşsun': MEB'in başlattığı 'Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Okul' projesi genişletiliyor

Bakanlık proje kapsamında, MEB’e bağlı okullarda uygulanacak eylem planları hazırlamaya başladı.

Cinsiyet eşitliğine yönelik toplumsal algının, 'öğrencilik yıllarından itibaren düzenlenmesi' amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), pilot çalışmasını 162 okulda başlattığı “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ne Duyarlı Okul” projesini genişletmeyi hedefliyor.

Bakanlık proje kapsamında, MEB’e bağlı okullarda uygulanacak eylem planları hazırlamaya başladı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk konuya ilişkin şunları kaydetti: 

- "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Etkinlik Kitabı hazırlandı. Kitap kapsamında 9. ve 10. sınıf seviyesinde derslerde ünitelere uygun, etkinlikler yaptık. Uzmanlar tarafından hazırlanan taslak etkinliklerin incelenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla branş ve rehberlik öğretmenlerinin katılımıyla bir çalıştay gerçekleştirildi."

- "Çalışmalar neticesinde, Taslak Değerlendirme ve İyi Uygulama Örnekleri Raporu hazırlandı ve revize süreci başlatıldı."

Peki "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ne Duyarlı Okul" nedir?

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi" (ETCEP) kendisini, "Temel olarak, kamuoyunda toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının yaygınlaştırılmasına katkı sağlamayı amaçlar. Proje faaliyetleri özelinde ise eğitim sisteminin tüm bileşenlerine toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısını yerleştirmeyi hedefler." olarak tanımlıyor.

ETCEP'in internet sitesinde yer alan bilgiye göre, "Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen Proje, 19 Eylül 2014 tarihinden itibaren 24 aylık bir proje olarak uygulanmaya başlamıştır."

Projenin uygulandığı pilot iller ve okullar:

ekran-resmi-2019-01-02-11.01.12.jpg

"Herkes rahmi kadar konuşsun": ETCEP'in Erzurum İbrahim Hakkı Fen Lisesinde düzenlediği bir etkinlikte öğrencilerin tuttuğu pankarttaki yazılar dikkat çekiyor:

ra-001.jpg

"Cinsiyet Eşitliği Dinimizde Lanetlenmiştir"

'Çizilen yeni ideal erkek ve kadın tiplerin toplum tarafından kabulü ve yaygınlaşması için tabii en iyi araç medyadır.' diyen yazar Sema Maraşlı, konuyla ilgili tepkisini 'Cinsiyet Eşitliği Dinimizde Lanetlenmiştir' başlıklı yazısında şu şekilde dile getirdi:

"Toplumda cinsiyet eşitliğini sağlama kapsamında projeye hizmet edecek ideal erkek ve ideal kadını oluşturdular.

Yeni model ideal erkek: Daha çok kadına mahsus özellikleri bünyesine sığdırabilen erkek olarak çiziliyor. Bebek yüzlü, bakımlı, tüysüz, epilasyon yaptıran, rengarenk pantolonlar, çiçekli gömlekler giyen, moda ve stile önem veren, yemek yapan, kadının omuzuna başını dayayıp ağlayan erkek.

Yeni model ideal kadın: Daha çok erkeğe mahsus özellikleri sırtına yüklenen, sert, güçlü kadın. Bu yeni kadın tipi; başarı odaklı, çalışan, para kazanan, pantolon ve ceket giyen, kısa saçlı, sert yüz hatlarına sahip, sert ve acımasız olabilen, küfreden, argo konuşan, utanması az, evin dışında daha çok zaman geçiren, tek başına eğlenmeye gidebilen özgür kadınlar.

Adım Adım Güçlü Kadın Projesi

Çizilen yeni ideal erkek ve kadın tiplerin toplum tarafından kabulü ve yaygınlaşması için tabii en iyi araç medyadır.

Dizi ve filmlerde artık erkeksi kadınlar ve kadınsı erkekler revaçta. Eşcinseller yıllarca televizyon dizilerinde sevimli karakterler olarak gösteriliyor. Bunun neticesi olarak eşcinsellik normal karşılanmaya başlandı ve sosyal ağlarda medyatik eşcinseller, milyonlarca genç tarafından takip ediliyor.

Şarkıların kliplerinde, giyim markalarının kataloglarında, billboard reklamlarında kullanılan kadın ve erkek modellerin arasında fiziksel anlamda pek bir fark kalmadı.

Kadın ve erkek kuaför salonları, kadın ve erkeğin ortak kullandığı güzellik merkezlerine dönüşüyor.

Sinemalarda romantik filmlerin izleyicisinin artması, erkeklerin kız arkadaşları ya da eşleri ile romantik film izlemeye gitmesi yine değişimin göstergeleri.

Dikbaşlı, inat, ukala, hep kazanmaya odaklı, dediğim dedik, saldırgan, sert erkeksi kadınlar ve alıngan, kırılgan, korkak, küskün, sorumluluk almaktan korkan, kadınsı erkekler her geçen gün hızla artıyor.

Kısacası bazı oyun kurucular tanrıcılık oynuyorlar. Toplumları kendi menfaatleri uğruna yeniden inşa etmeye çalışıyorlar. Yaratılışın tersine insan tasarımları yaparak büyük oyunlar oynuyorlar.

“Dünyayı kadınlar kurtaracak” sloganları atılıyor. Dünyayı kadınlar kimden kurtaracak acaba bir de açık açık onu söyleseler!"

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
4 Yorum