İsrail'in Suriye'de üst düzey komutanı öldürmesinin ardından İranlılar Rusya ile ilişkileri sorguluyor

İsrail'in Suriye'de üst düzey komutanı öldürmesinin ardından İranlılar Rusya ile ilişkileri sorguluyor

İran kısa bir süre önce Suriye'de üst düzey bir askeri komutanını kaybetmişti.

İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye'de İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nün üst düzey bir komutanını öldürdüğü saldırı, Rusya ve İran arasındaki askeri ortaklığa yönelik eleştirilere yol açtı.

İran'ın Suriye'deki askeri varlığının şekillenmesinde kilit rol oynayan Razi Musavi 25 Aralık'ta Şam'ın Zeynebiye mahallesindeki evine düzenlenen bir füze saldırısında ölmüştü.

İsrail'in Suriye'deki İran güçlerini ilk kez hedef almadığı bu olay, Rusya'nın bölgedeki başlıca müttefiki İran'ı desteklemek için gelişmiş S-300 füze savunma sistemini konuşlandırmadaki başarısızlığına dikkat çekti.

İranlı köşe yazarı Cafer Golabi yakın tarihli bir yazısında Rusya'nın İran güçlerini savunma konusundaki tutumunu ve İsrail'in saldırıları karşısındaki sessizliğini sorguladı.

Golabi şöyle yazdı: "Rus hükümeti neden gelişmiş S-300 sistemini Suriye'deki İranlı komutanları korumak için kullanmıyor? Neden bu saldırıları kınamıyor bile?"

Golabi ayrıca Rusya'nın İsrail ve Amerikan hava kuvvetlerine karşı harekete geçmemesiyle ilgili endişelerini de dile getirdi.

Golabi, "İsrail ve Amerikan hava kuvvetleri dışında hiçbir devlet ya da grup Suriye hükümetine karşı hava operasyonları yürütme kabiliyetine ve motivasyonuna sahip değil" dedi.

Bazı İranlı askeri uzmanlar da İran'ın İsrail'e yaklaşımını eleştirerek Musavi suikastını İran'ın Suriye'deki askerlerine yönelik önceki İsrail saldırılarına sessiz kalmasıyla ilişkilendirdi.

Muhafazakar eğilimli bir analist olan Sabir Golanbari, İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah hareketinin ve Yemen'deki Husilerin liderlerini hedef almaktan kaçınmasının nedeninin "terör dengesi" olduğunu savundu.

Golanbari bu dengenin İran ve İsrail arasında henüz kurulmadığını ve Tel Aviv'in elinin çok rahat olduğunu belirtti.

Golanbari, "Böyle bir durumda İsrail, İranlı bir komutanın öldürülmesini önemli bir başarı ve zafer olarak sunma fırsatı görüyor" dedi.

İran Kirman patlamalaryla ilgili İsrail'i suçladı

Kirman kentinde 3 Ocak'ta meydana gelen iki patlamanın ardından İranlı yetkililer patlamalardan İsrail'i sorumlu tutarak "terör saldırısı" olarak gördükleri bu olaya misillemede bulunacakları sözünü verdi.

İranlı eski komutan Kasım Süleymani’nin anması esnasında düzenlenen bir tören sırasında meydana gelen saldırıda 103'ten fazla kişi öldü, 188 kişi de yaralandı.

Yetkililere göre can kayıplarının çoğu, vatandaşlar ve sağlık ekipleri ilk patlamanın kurbanlarına yardım etmek için acele ederken meydana gelen ikinci patlama sırasında meydana geldi.

Eski Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızayi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İran'ın tepkisinin İsrail'in yıkılmasına yol açması gerektiğini söyledi.

Rızayi, "Süleymani'nin küresel direnişinin mirası sadece intikamın ötesine geçiyor. Amacımız körü körüne misilleme yapmak, sivillere zarar vermek değil, İsrail'in ve Siyonizm'in dünya çapında nihai sonunu getirmektir" dedi.

Cumhurbaşkanı birinci yardımcısı ve aşırıcı bir siyasetçi olan Muhammed Muhbar da Kirman’daki saldırıdan İsrail'i sorumlu tuttu.

Muhbar yaptığı açıklamada masum insanların hayatını kaybetmesini kınadı ve "terörist grupları" destekleyenlerin eylemlerinin sonuçlarına katlanacakları sözünü verdi.

IŞİD geçtiğimiz Perşembe günü yaptığı açıklamada saldırının sorumluluğunu üstlenmişti.

Kaynak: Mepa News, Middle East Eye

wp.gif

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
1 Yorum