Pakistan ordusunun İsrail karşıtı eylemcilere yönelik katliamı ne anlama geliyor?
"Pakistan hükümeti, İsrail'i tanımaya yönelik herhangi bir resmi adım atmadan önce, gelecekteki protestoları bastırmak amacıyla içeride bir korku ortamı oluşturmak istemiş olabilir."
Waqas Ahmed, Ryan Grim, Murtaza Hussain | Drop Site News | Tercüme: Mepa News
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Mısır'daki Gazze "Barış Zirvesi" sırasında Başkan Donald Trump'ı ikinci kez Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterirken, Pakistan'da normalde ülkenin güçlü güvenlik servisleriyle uyumlu olan radikal bir grup tarafından düzenlenen İsrail karşıtı büyük bir gösteri, çok sayıda kişinin ölümüne neden olan şiddetli bir baskıyla karşılandı.
Pakistan'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmenin eşiğinde olduğuna dair artan söylentilere kısmen yanıt olarak, ülkenin en büyük radikal partilerinden biri olan Tahrik-i Lebbeyk Pakistan (TLP), İsrail ile normalleşmeye karşı ve Gazze'ye destek amacıyla İslamabad'daki ABD elçiliğine doğru bir yürüyüş düzenledi.
Adının açıklanmaması kaydıyla Drop Site'ye konuşan bir TLP aktivisti, "Pakistan'ın BAE gibi İsrail ile ilişkilerini normalleştireceğini duyduk, bu yüzden TLP lideri Saad Rizvi İslamabad'a yürümeye karar verdi" dedi. Parti liderleri yürüyüşün ordu destekli hükümetin onayını aldığına inanıyordu ancak yürüyüş bir katliamla sonuçlandı.
TLP'nin Pakistan içinde kirli bir geçmişi var. İlk olarak 2011 yılında Pencap eyaletinin görevdeki valisi Selman Tasir'i dine hakaret ettiği gerekçesiyle öldüren polisi savunmak için ortaya çıktı. TLP düzenli olarak bazı suçlardan suçlu gördüğü dini azınlıkların idamını ya da marjinalleştirilmesini teşvik eden gösteriler düzenliyor ve bu protestolar nadiren devlet direnişiyle karşılaşıyor.
Pakistan'da hukukun üstünlüğünün altını oymadaki rolüne rağmen -ya da belki de bu yüzden- TLP, Pakistan ordusu ve hükümeti ile yakın bir ilişki sürdürdü. Pakistan'da yaygın olarak, çeşitli iç siyasi amaçlara hizmet edebilecek protestoları kışkırtmak için kullanılan Pakistan istihbaratının bir aracı olduğu anlaşıldı. Ancak grup, devletin Filistin'e yönelik yeni politikasını eleştirmeye başladığında güvenlik güçleri harekete geçti.
Baskılar, TLP'ye karşı çıkan Pakistan sivil toplumundaki pek çok kişinin sempatisini kazanmadı. Ancak ordunun kendisine yakın örgütlerden birine karşı, İsrail'le normalleşme konusunda cephe alması, geniş çapta popüler olmayan bu hamleye açıkça karşı çıkan toplumun diğer kesimlerine neler olabileceğine dair güçlü bir mesaj gönderiyor.
TLP, Ekim 2025'e kadar Gazze'ye destek için sadece birkaç küçük gösteri çağrısında bulunmuştu. Ekim ayı başlarında Pakistan Başbakanı'nın Trump'ın ateşkes planını destekleyen bir tweet atarak anlaşmayı destekleyen "Müslüman ülkeler" arasında yer almasıyla Pakistan'ın Gazze ateşkesinde bir rol oynamaya başladığı anlaşıldı. Pakistan'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştireceğine dair söylentiler dolaşmaya başladı. Cuma günü, ateşkesin imzalanması ve Şerif'in Trump'ın Mısır zirvesine gitmesinin ardından, Rizvi namaz hutbesi sırasında İslamabad'daki ABD büyükelçiliğine doğru yürümeyi planladığını açıkladı.
Hafta sonu boyunca binlerce TLP üyesi Pencap'ın çeşitli bölgelerinden toplanarak Grand Trunk Road üzerinden İslamabad'a doğru yola çıktı. Lahor'un dış mahallelerinde binlerce protestocu, protestoculara göz yaşartıcı gazla ateş açan polisin sert direnişiyle karşılaştı.
Yürüyüş, Hindistan ile yeni bir savaş olasılığına karşı hazırlık yapan ve Afganistan sınırında Taliban ile bir dargın bir barışık savaş yürüten Pakistan ordusu için hassas bir döneme denk geldi. İçeride ise ülkenin en popüler siyasetçisi, eski Başbakan İmran Han parmaklıklar ardında. Ordunun Han'ı hapiste tutma ihtiyacı, üyeleri onu serbest bırakma fikriyle flört eden Trump yönetimi tarafından ustaca istismar edildi. Hatta Oval Ofis'te yapılan bir toplantıda Trump, Pakistan asıllı Amerikalı Han destekçilerinden aldığı desteği gerekçe göstererek "favori Mareşalinden" durumu çözmesini istedi. Pakistan ordusu, Han'ın serbest bırakılmasına yönelik daha güçlü bir baskıyı savuşturmak için Trump ve ailesine Gazze anlaşmasına destek, kripto yatırımları, nadir toprak yatakları (neredeyse hiç yok), donanma desteği veya Nobel Barış ödülü adaylığı da dahil olmak üzere akıllarına gelen her şeyi teklif etti.
Pakistan ordusu Filistin eylemine saldırdı, onlarca gösterici katledildi
Ancak iç istikrarı en çok tehdit eden Pakistan'ın Trump'ın Gazze anlaşmasına verdiği destek oldu. TLP'li protestocular 12 Ekim gecesi geç saatlerde, farklı geçmişlere sahip Pakistanlılar arasında büyük ölçüde popüler olmayan bu politikaya karşı çıkmak için toplanmaya başladı. Drop Site News, operasyonla yakından ilgilenen Pakistanlı bir kolluk kuvveti yetkilisiyle yaptığı kapsamlı bir röportaja dayanarak sonraki 48 saat içinde neler olduğunu yeniden yapılandırmayı başardı. Yetkilinin anlattıkları, sosyal medyada yayınlanan şiddet ve sonrasına ilişkin görüntülerle de destekleniyor.
Protestocular çeşitli konvoylar halinde Lahor'un etrafından ve içinden dolaşmayı, yol boyunca daha fazla destekçi toplamayı ve yavaş yavaş kuzeye, İslamabad'a doğru ilerlemeyi planlıyordu. TLP'nin merkezi Lahor'da bulunuyor ve emniyet yetkilisine göre yetkililer, kalabalığın şehir içinde engellenmesi halinde takviye güçlerin saflarını genişletme riski nedeniyle kortejin Lahor'dan geçmesine izin verdi. "Lahor'a daha fazla yardım gelme tehlikesi vardı" diyen yetkili, şehirde konuşlu birçok birimin güç kullanma konusunda isteksiz olduğunu da vurguladı. Güvenlik güçlerinin konvoyu kuşatmaya çalıştığı Shahdara Köprüsü'nde yürüyüşü engellemeye yönelik başarısız girişimleri anlatan yetkili, "Lahor müfrezesi şiddete tamamen karşıydı, gerilimi artırma emirlerine uymayı reddettiler" dedi.
Pazar gecesi Pakistan İçişleri Bakanı Muhsin Nakvi protesto alanını ziyaret etti. Protestolar kendi yetki alanının dışında olsa da Nakvi gayri resmi olarak Pakistan'ın fiili yöneticisi Mareşal Asım Munir'in en yakın danışmanı. Onun varlığı Munir'in durumla yakından ilgilendiğini gösteriyordu.
Yetkili, protestocuların Lahor'un yaklaşık 20 mil kuzeyindeki Muridke şehrinden geçerken önceden belirlenmiş bir bölgeye doğru yönlendirildiğini söyledi. Muridke'de protestocular ilerleyemedi çünkü yerel yönetim ana yol üzerinde bariyerler oluşturmuştu. Protestocular oturma eylemi yapmaya karar verdi ancak araçları her iki taraftan da sıkıştırıldı. Muridke bölgesinin kısmen yerel demografik yapısı ve mezhepsel dinamikleri nedeniyle seçildiğini ve TLP destekçilerinin yerel destek bulmasını zorlaştırdığını da sözlerine ekledi.
Bu noktada, Pazar gecesi geç saatlerde Rizvi yerel yetkililerden bir hoparlör aracılığıyla gerilimin düşürülmesi için müzakere etmelerini istemeye başladı. Yetkilinin söylediğine göre bu talepler etkili bir şekilde geri çevrildi çünkü güvenlik komutanlığı kendilerine öldürücü silah kullanma yetkisi vermişti. Rizvi güvenlik güçleriyle görüşmek üzere bir müzakereci heyeti atadı. Onlar da tutuklandı. İkinci bir heyet atadı ama bu heyet de aynı şekilde ilerleme kaydedemedi. Kaynak, "Rizvi son ana kadar müzakere için yalvarmaya devam etti" diye anlattı.
Pakistan'da Tahrik-i Lebbeyk lideri Rizvi serbest bırakıldı
Pakistanlı bir istihbarat kaynağı Drop Site News'e protestolardan önce İslamabad'daki Servisler Arası İstihbarat (ISI) merkezinde bir toplantı yapıldığını ve burada üst düzey bir generalin Lahor bölge komutanına TLP'nin İslamabad'a doğru bir yürüyüş düzenleyerek İsrail'i tanıyan herhangi bir adıma karşı ABD Büyükelçiliği önünde halkın tepkisini göstermesi talimatını verdiğini söyledi. Kaynak, planın yürüyüşü yolda durdurmayı ve gelecekteki protestoları caydırmak için ölümcül güç kullanmayı içerdiğini söyledi.
Bu arada polis ve paramiliter bir güvenlik gücü olan Pakistan Ranger'larından oluşan bir birlik yaklaşıyordu. Çıkan kargaşa sırasında, yetkilinin Usame adıyla tanıttığı bir TLP üyesi bir polis aracının üzerine tırmandı. Birden fazla el silah sesi duyuldu ve adam yere düştü. Araçta oturan bir polis memuru da vuruldu. Daha sonra öldüğü açıklanan bu polis memurunun Fabrika Bölgesi Polis Karakolu'ndan Müfettiş Şehzad Navaz olduğu belirlendi. Usame yere düşerken başka bir polis aracı başının üzerinden geçerek onu anında öldürdü. Usame'nin parçalanmış yüzünün fotoğrafı daha sonra sosyal medyada viral oldu.
Pazartesi sabahı erken saatlerde Ranger'lar her yönden ateş açmaya başladı. Kaynağa göre, bazı polisler protestoculara ateş etmeyi reddedince, Ranger'lar onları bacaklarından vurdu. Ön saflarda yer alan TLP üyeleri kurşun yağmuruna tutuldu ve en az beşi kan kaybından öldü, diğerleri ise kalabalığın arasına sürüklendi. İnsanlar bazı yaralılara yardım etmeye çalıştı ancak hiçbir ambulans protestoculara ulaşamadı. Pakistan hükümet yetkilileri yorum taleplerine yanıt vermedi.
Ateş birkaç saat boyunca devam edince kalabalık paniğe kapıldı ve dağılmaya başladı. Drop Site News'e ulaşan görgü tanığı ifadeleri, fotoğraflar ve videolara göre, protestocular Muridke'nin dar sokaklarına doğru kaçarken, polis ve Ranger'lar onları öldürmek amacıyla takip etti ve avladı. Bu dar sokaklardan birinde en az üç kişi arkadan vurularak öldürüldü. Viral bir videoda bir protestocunun sokakta ağladığı ve bir cesedin yanında yardım çığlıkları attığı görülüyor. Bir başka videoda ise iki polis koşan bir adamı takip ederken ve ona doğru ateş ederken görülüyor. Bir başka videoda ise bir polis aracı protestocuları ezmeye çalışırken arka planda silah sesleri duyuluyor.
Rizvi'nin kendisinin de vurulduğuna dair söylentiler üzerine, Ranger'lar devreye girerek onu ve kardeşini gözaltına aldı. TLP liderine yakın bir kaynak bunu doğrulayarak Saad Rizvi'nin vurulduğunu ve askerlerin gözetimi altında olduğunu söyledi. Eşi ve ailesi de ayrı bir yerde gözaltında tutuluyor.
Rizvi Perşembe günü itibariyle gözaltında tutulmaya devam ederken, Pakistan hükümeti Rizvi'nin tutuklanmasına ilişkin henüz bir açıklama yapmadı. Rizvi'ye yakın bir kaynak, TLP liderinin protestolara devam etmekte tereddüt ettiğini, ancak yetkili birinin kendisine korunacağına ve eylemin Pakistan askeri kurumlarıyla ters düşmeyeceğine dair güvence vermesinin ardından devam ettiğini söyledi. TLP, kendi siyasi hedeflerine ulaşmasına yardımcı olması için Pakistan askeri kurumunun emriyle sokak gösterileri düzenleme geçmişine sahip ve soykırımın iki yılı boyunca İsrail'in Gazze'deki eylemlerini eleştiren küçük gösteriler düzenlemişti.
TLP'ye yönelik mevcut baskılar, ordunun, kendi dini-milliyetçi tabanı da dahil olmak üzere Pakistan toplumunun çoğu kesimi arasında böyle bir hareketin popüler olmamasına rağmen İsrail'i tanıma olasılığına zemin hazırladığı bir dönemde geldi. TLP'nin bastırılmasında görev alan bir emniyet görevlisi, hükümetin İsrail'i tanımaya yönelik herhangi bir resmi adım atmadan önce, gelecekteki protestoları bastırmak amacıyla içeride bir korku ve belirsizlik ortamı oluşturmak istemiş olabileceği varsayımında bulundu.
Pakistan Başbakanı Şerif, Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi
Bu iddiayı destekleyen bir kanıt var: Pakistan'ın orduya yakın medyası, son derece alışılmadık bir hareketle, 600'den fazla ceset gördüğünü iddia eden yerel bir adamla yapılan röportaj da dahil olmak üzere, şiddet olaylarıyla ilgili haberler yayınladı. Böyle bir iddia ordunun onayı olmadan asla bu kanalda yayınlanmazdı, bu da müesses nizamın uluslararası bir tepkiye yol açmadan Pakistan halkına bir mesaj göndermek istediğini gösteriyor. Bu şimdiye kadar işe yaradı.
Pazartesi sabahına gelindiğinde protesto ateş, moloz ve etrafa saçılmış cesetlere dönüşmüştü. Bazı tahminler yüzlerce ölü olduğunu iddia etse de hiçbir bağımsız kaynak ölü sayısını doğrulayamadı. TLP kaynakları da partinin sosyal medya sorumlusu Gazi Furkan'ın da protestolar sırasında öldürüldüğünü açıkladı.
Drop Site'ye konuşan Pakistanlı bir güvenlik yetkilisi "Polis cesetlerin çoğunu karanlıkta göz yaşartıcı gaz altında, çöp taşır gibi, büyük bir kamyonla taşıdı" dedi. Görgü tanıkları, 26 Kasım 2024'te Pakistan hükümeti ve ordusunun İslamabad'da Han'ın destekçilerine karşı benzer bir şiddet operasyonuna giriştiği ayrı bir katliam hakkında da benzer bir iddiada bulunmuştu.
Yetkiliye göre, ölen TLP destekçilerinin cenazeleri ailelerine ancak 30'dan az kişiyle sessiz bir cenaze töreni yapmaları şartıyla geri veriliyor. Ayrıca, ölen bazı TLP üyelerinin evlerinin polis tarafından basılarak siyasi cenaze törenleri düzenlemekten vazgeçirilmeye çalışıldığına dair haberler de var.
Yıllardır süregelen siyasi şiddet ve kargaşaya rağmen, protestoların bu ölçekte ve bu düzenlilikte şiddetle bastırılması Pakistan'da daha önce görülmemiş bir durum. Kalabalığı dağıtma aracı olarak gerçek mermi kullanımının yanı sıra ev baskınları, cenazelere saldırılar ve sivillerin kaçırılıp işkence görmesi, Trump yönetiminin gözüne girmek için çok çalışan ordu destekli mevcut rejim altında normalleşti.
Ayın başlarında, farklı bir partiden Filistin yanlısı bir başka protesto lideri olan Cemil Behram, Karaçi'nin Malir bölgesindeki evinden kimliği belirsiz kolluk kuvvetleri tarafından kaçırıldı. Ailesinin Instagram hesabında Behram'ın 3 Ekim 2025 günü saat 01:00'de evinin yakınlarında güvenlik güçleri tarafından alındığı bildirildi. Behram hala kayıp ve ne ortaya çıktı ne de mahkemeye çıkarıldı. Hükümetten, kendisine isnat edilen suçlarla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi.
Behram'ın kaçırılmadan önce X'te yaptığı son paylaşım, hükümetin Trump'ın Gazze planını desteklemesini eleştiriyordu.
