"Sosyal medyanın en büyük tehlikesi eleştirel düşünceyi azaltmak"

"Sosyal medyanın en büyük tehlikesi eleştirel düşünceyi azaltmak"

ABD'li psikolog Dr. Rutledge, sosyal medyanın en büyük tehlikesinin bağımlılık oluşturmasından ziyade yanlış bilgi yaymanın bir aracı haline gelmesi ve insanların eleştirel düşünme yetisini azaltması olduğunu söyledi.

ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Medya Psikolojisi Araştırma Merkezi yöneticisi Dr. Pamela Rutledge, sosyal medyanın en büyük tehlikesinin bağımlılık oluşturmasından ziyade yanlış bilgi yaymanın bir aracı haline gelmesi ve insanların eleştirel düşünme yetisini azaltması olduğunu söyledi.

Rutledge, “Sosyal medyanın tehlikesi, bir takım ‘katma’ özelliklerden değil, eleştirel düşüncenin ve çapraz bilgi kontrolünün olmamasından ibaret, bu nedenle yanlış bilgilendirme, propaganda ve saldırgan davranışları, psikolojik baskıları ve hakaretleri önlemek için sosyal alışkanlık eksikliğine yol açıyor” diye konuştu.

Kullanıcıların eğitim, bilgilenme, dengeli algı ve teknolojik bilgilenme yoluyla sosyal ağların kullanılması ile ilgili kontrol yöntemleri geliştirmeleri gerektiğine dikkat çeken uzman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknofobi durulacak ve gerçekte bağımlılıktan mustarip olan insanlardan oluşan küçük bir yüzde olduğu, bir de zamanlarını, davranışlarını yönetmeyi ve hedeflerine ulaşmak için teknolojileri kullanmayı öğrenmesi gereken insanların olduğu ortaya çıkacak.”

Sosyal ağlara bağımlı olduğunu hissettiğini düşünen herkesin gerçekten böyle bir bağımlılıktan mustarip oldukları anlamına gelmediğine dikkat çeken Rutledge, “Bağımlılık, belirli kıstasları olan tıbbi bir tanıdır. İnsanların sosyal medya bağımlılığı dediklerinin çoğu aslında öyle bir bağımlılık değil” diye konuştu.

Gerçek bağımlılığın nadiren sosyal ağlar ya da akıllı telefon gibi tek bir şeyden kaynaklandığını vurgulayan uzman, söz konusu bağımlılığın altında aslında psişik sağlıkla ilgili birçok sorunun bulunduğunu ifade etti. Dr. Rutledge, sosyal ağlara bağımlılığının teknolojik bağımlılığın bir parçası olduğuna dikkat çekti.

“Ampirik olarak sebep ve sonucu izole etmek veya teknolojik bağımlılığı depresyon, endişe, obsesif kompulsif bozukluk ve benzeri başka bir ortak fenomenden ayırmak zor” diyen uzman, böylelikle bir kişinin birçok psikolojik sorunu olmasının o kişinin aktif olarak internet ve sosyal ağları kullanmasına bağlı olmadığını, bu nedenle sadece internette geçirilen zamanı kısaltmanın, bir zihinsel sağlık uzmanının üstesinden gelmesi gereken bu sorunları çözmeyeceğini vurguladı.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.