Sudan'da son yılların en büyük kolera salgını yaşanıyor
Ekipler, 11 Ağustos'a kadarki süreçte bir yıl içinde 99.700 vakadan 2.470'inin koleraya bağlı ölümle sonuçlandığını bildirdi.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) tarafından Perşembe günü yapılan açıklamada, Sudan'ın Darfur bölgesinde yaşanan son yılların en kötü kolera salgınında en az 40 kişinin öldüğü belirtildi.
Tıbbi yardım kuruluşu, düzenli ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden çatışmalarda büyük bir savaş alanı olan batı bölgesinin, bir yıldır devam eden salgından en çok etkilenen yer olduğunu kaydetti.
MSF'den yapılan açıklamada, “Sudan'da insanlar kapsamlı bir savaşın yanı sıra, ülkenin yıllardır gördüğü en kötü kolera salgınını yaşıyor” denildi.
"Sadece Darfur bölgesinde MSF ekipleri geçtiğimiz hafta 2.300'den fazla hastayı tedavi etti ve 40 ölüm vakası kaydetti."
Ekipler, 11 Ağustos'a kadarki süreçte bir yıl içinde 99.700 vakadan 2.470'inin koleraya bağlı ölümle sonuçlandığını bildirdi.
Kolera, genellikle dışkıdan kaynaklanan bakterilerle kirlenmiş gıda ve su yoluyla yayılan akut bir bağırsak enfeksiyonu olarak biliniyor ve şiddetli ishal, kusma ve kas kramplarına neden olmakta.
Kolera, müdahale edilmediğinde saatler içinde bir insanı öldürebilir, ancak basit oral rehidrasyon ve daha ciddi vakalar için antibiyotiklerle tedavi edilebilir.
Coğrafi olarak da yayılan kolera vakalarında 2021'den bu yana küresel bir artış yaşandı.
MSF, Sudan'daki savaş nedeniyle sivillerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesinin, insanların bulaşık ve yiyecek yıkamak gibi temel hijyen önlemleri için temiz suya erişememesinin salgını şiddetlendirdiğini söyledi.
MSF, “Birleşmiş Milletler'e göre 380.000 kişinin El Faşir kenti çevresinde devam eden çatışmalardan kaçmak için kaçtığı Kuzey Darfur eyaletindeki Tavila'da durum en kritik noktada” dedi.
“Tavila'da insanlar günde ortalama sadece üç litre suyla hayatta kalabiliyor; bu da içme, yemek pişirme ve hijyen için kişi başına günde 7,5 litre olan asgari sınırın yarısından daha az.”
Düzenli orduya bağlı güçlerin Mart ayında başkent Hartum'u yeniden ele geçirmesinden bu yana çatışmalar yeniden Darfur'a odaklandı ve paramiliter güçler El Faşir'i ele geçirmeye çalışıyor.
Kuşatma altındaki bölge, batı bölgesinde hala ordunun kontrolünde olan son büyük şehir ve BM kurumları içeride sıkışıp kalan siviller için korkunç koşullardan söz ediyor.
MSF'nin Tavila'daki proje koordinatörü Sylvain Penicaud, “Yerinden edilme ve mülteci kamplarında ailelerin genellikle kirli kaynaklardan su içmekten başka seçeneği yok ve çoğu koleraya yakalanıyor” dedi.
"Sadece iki hafta önce kamplardan birinin içindeki bir kuyuda bir ceset bulundu. Ceset çıkarıldı, ancak iki gün içinde insanlar yine aynı sudan içmek zorunda kaldı."
MSF, şiddetli yağışların suyu kirleterek ve kanalizasyon sistemlerine zarar vererek krizi daha da kötüleştirdiğini, sığınacak yer arayan sivillerin göçünün ise hastalığı yaydığını söyledi.
MSF, “İnsanlar çatışmalardan kaçmak için hareket ettikçe, kolera Sudan'da ve komşu Çad ve Güney Sudan'da daha da yayılıyor” dedi.
MSF'nin Sudan'daki misyon şefi Tuna Türkmen, durumun “aciliyetin ötesinde” olduğunu söyledi.
Türkmen, “Salgın şu anda yerinden edilmiş insanların kaldığı kamplarının çok ötesine, Darfur eyaletlerinde ve ötesinde birçok bölgeye yayılıyor” dedi ve ekledi:
“Savaştan sağ kurtulanlar önlenebilir bir hastalık yüzünden ölüme terk edilmemelidir.”
Kaynak: Mepa News
