Sudan'da Türkiye ile BAE arasında 'gizli savaş'
Ankara ve Abu Dabi'nin karşıt tarafları desteklediği Sudan'daki savaşta gerilim artıyor.
Ragip Soylu ve Oscar Rickett | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Sudan'daki son insansız hava aracı saldırıları, Nisan 2023'ten bu yana devam eden savaşta karşıt tarafları destekleyen Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında tırmanan rekabeti gözler önüne serdi.
Sudan'ın ordu destekli hükümetinin yetkilileri aylardır paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Güney Darfur'daki Nyala havaalanına askeri kargo uçakları indirip kaldırmasını izliyordu.
Sudan ordusu, biri Uganda'da diğeri Somali'nin özerk Puntland bölgesinde olmak üzere bölgedeki hava üsleri ağı aracılığıyla BAE'nin HDK'ya gelişmiş silahlar, silahlı insansız hava araçları ve mühimmat sağlamak için kullandığından şüphelenerek havaalanını birçok kez hedef aldı.
Bu şüpheler, BAE tarafından satın alınan Çin yapımı insansız hava araçlarının Nyala'ya uçurulduğunu söyleyen Yale İnsani Araştırma Laboratuvarı da dahil olmak üzere birçok gözlemci tarafından doğrulanmıştı.
Sudan'da BAE destekli güçlerin saldırılarında onlarca sivil öldü
Geçtiğimiz hafta Uluslararası Af Örgütü, devam eden BM silah ambargosuna rağmen BAE'nin Darfur'a GB50A güdümlü bombalar ve 155mm AH-4 obüsler de dahil olmak üzere Çin yapımı silahlar gönderdiğini tespit etti.
Bir sözcü tarafından yapılan açıklamada BAE'nin bu olaydaki dahlini inkar etmeye devam ettiği görülüyor: “BAE tutarlı ve net tutumunu bir kez daha teyit ediyor: Sudan'da savaşan taraflardan hiçbirine silah veya askeri destek sağlamıyor.”
Bu yılın başlarında Sudan ordusu, başkent Hartum'u geri alarak, stratejik El Ubeyd kenti üzerindeki kuşatmayı kırarak ve geçen yıl Türkiye tarafından Sudan'a teslim edilen Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı yardımıyla orta ve güney Sudan'ın diğer bölgelerini ele geçirerek savaşın gidişatını kendi lehine çevirdi.
Port Sudan'da Sudan ordusuyla birlikte savaşan ve Türk uzmanlar tarafından kullanılan bu insansız hava araçları 3 Mayıs'ta Nyala havaalanında bir askeri kargo uçağını vurdu. Uçağın kamikaze dronlar, mühimmat ve askeri radar sistemleri taşıdığından şüpheleniliyordu.
Sudanlı yetkililer ve ordu subayları saldırıyı kutlarken, bunun aynı zamanda Türkiye ile BAE arasında 2021'den beri görülmemiş bir gerilimi tetiklediğini bilmiyorlardı.
Sudan'da BAE destekli milisler iki günde 300'den fazla sivili katletti
Olay hakkında bilgi sahibi olan Sudanlı yerel kaynaklar Middle East Eye'a Nyala saldırısında çok sayıda Özel Kuvvetler personelinin yanı sıra şehirdeki Türk hastanesine getirilen Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşları gibi yabancı vatandaşların da öldüğünü veya yaralandığını söyledi.
Yerel bir haberde saldırıda Sudan dışında tedavi görmeye giden en az 70 HDK savaşçısının yanı sıra aralarında Avrupalı, Afrikalı ve Arap askerlerin de bulunduğu 18 yabancının öldüğü belirtildi. İlgili yerel basında çıkan haberlere göre bir Kenyalı ve bir Güney Sudanlı pilotun da öldüğü bildirildi.
Bölgesel güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre, HDK için savaşan paralı askerler artık Somali'nin Puntland bölgesindeki Bosaso limanı üzerinden Afrika'ya girip çıkıyorlar.
Sudan limanına saldırılar
Nyala saldırısına yanıt bir gün sonra geldi.
Üç gün boyunca bir dizi özel saldırı, 2023'te Hartum'u saran çatışmalardan bu yana hükümetin kontrolünde olan Port Sudan'ı vurdu. Saldırılar bu ilk hamlenin ardından devam etti ve ancak başladıktan 10 gün sonra Çarşamba sabahı azaldı.
Sudan'ın tek uluslararası havalimanı, bir askeri hava üssü, Sudan'a insani yardımın ana giriş kapısı olan limanın güney terminali ve Suudi ve Mısırlı diplomatlara ev sahipliği yapan bir otel hasar gördü.
İnsansız hava araçlarının şehirdeki yakıt depolarını vurmasının ardından başlayan yangınlar günlerce devam etti ve Port Sudan'ın üzerindeki gökyüzü dumandan siyaha büründü. Büyük bir elektrik santralinin vurulmasının ardından şehirde elektrik kesintisi yaşandı. Okullar, fırınlar ve diğer yerel hizmetler geçici bir süre de olsa kapandı.
Sudan Kızılay Derneği Genel Sekreteri Ayda Elsayid Abdallah yaptığı açıklamada, “Askeri olmayan havaalanları ve elektrik santralleri gibi kilit sivil altyapının zarar görmesi, gönüllülerimizin mağdur halkımıza yardım etme çabalarını sekteye uğratıyor ve gıda, temiz su ve sağlık hizmeti sağlamanın önünde daha da fazla engel oluşturuyor” dedi.
Sudanlı ve Avrupalı diplomatik kaynaklar, Abu Dabi'nin saldırıları mümkün olan en sert şekilde kınamasına rağmen, saldırıların HDK tarafından değil BAE tarafından planlandığını ve yürütüldüğünü söyledi.
Saldırılar hakkında bilgi sahibi olan iki kaynak, Sudan ordusunun insansız hava aracı operasyonlarına yardım eden Türk teknik destek ekibinin birkaç üyesinin yaralandığını da ekledi.
Pazar günü, ilk saldırıların Port Sudan'ı vurmasından kısa bir süre sonra, Türkiye yaralıları almak üzere bir hava ambulansı gönderdi.
HDK saldırıların sorumluluğunu kamuoyu önünde üstlenmedi. BAE saldırıları hızlı bir şekilde kınadı.
Ancak Sudan hükümeti bu olayların ardından Abu Dabi ile ilişkilerini kesti.
Bölgesel savaş
Pazartesi günü İngiltere parlamentosunda düzenlenen bir toplantıda konuşan Sudan'ın Birleşik Krallık Büyükelçisi Babikir Elamin, HDK'nın “ve dış sponsoru BAE'nin, aşırı vahşet ve terörizme başvuracak kadar gayrimeşru ve bencil gündemlerini inatla sürdürdüklerini” söyledi.
Elamin, “Yakın zamana kadar bu çatışma bir vekalet savaşı olarak tanımlanabilirdi. Ancak, BAE'nin zar zor gizlenen doğrudan müdahalesi ile bölgesel bir savaşın eşiğine gelerek tehlikeli bir hal aldı” dedi.
Elamin, BAE'nin “Sırbistan, Bulgaristan ve Çin kaynaklı Fransız zırhlı araçları, ağır silahlar ve insansız hava araçları” tedarik ettiğine işaret ederken, Sudan ordusunun Türkiye de dahil olmak üzere dış aktörler tarafından desteklendiğini de doğruladı.
Türkiye ve BAE arasındaki gerilim
Halihazırda ülkenin fiili başkenti olan ve daha önce Sudan'ın en güvenli yerlerinden biri olan Port Sudan'a yapılan saldırı ve Türk yapımı insansız hava araçlarını barındırma ihtimali olan askeri hangarların imha edilmesi, Türkiye ile BAE arasındaki gerilimi arttırdı.
Abu Dabi, Türkiye'nin savaşa dahil olmasından zaten rahatsızdı. Ankara'daki pek çok kaynak, Mart ayında Washington Post'a sızan ve Türkiye'nin Sudan'a yaptığı büyük bir silahlı insansız hava aracı satışının ayrıntılarını ifşa eden büyük veri sızıntısının bir BAE operasyonu olduğuna inanıyor.
Haber o kadar detaylıydı ki, Sudan'da bulunan Türk şirket yetkilileri ile Türkiye'dekiler arasında gönderilen ve sözleşme detayları gibi özel bilgileri de içeren çeşitli mesajları içeriyordu.
Bu, BAE ile Türkiye'nin ilk kez karşı karşıya gelişi değil.
BAE ambargoya rağmen Sudan'daki milislere Çin menşeli gelişmiş silahlar gönderdi
Türkiye'nin 2020'de başlayan Libya müdahalesi de iki ülkeyi karşı karşıya getirmiş, Ankara batıda BM tarafından tanınan Libya hükümetini, BAE ise doğuda Libyalı komutan Halife Hafter'in güçlerini desteklemişti.
Hafter'in güçleri BAE'nin Sudan'daki HDK'yı desteklemek için kullandığı ikmal hatlarının bir parçasıyken, Türk hükümeti Hafter'in saldırısını Sudan tarafından kullanılan TB2 Bayraktar insansız hava araçları sayesinde savuşturabildi.
Hakan Fidan Muhammed bin Zayed ile görüştü
5 Mayıs'ta Port Sudan'a insansız hava araçları saldırılar gerçekleştirirken Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Abu Dabi'de BAE lideri Muhammed bin Zayed ile görüşüyordu.
Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kaynaklara göre, görüşmeler tansiyonu düşürmek üzere tasarlanmıştı.
Middle East Eye'a konuşan bir Türk kaynak, Ankara'nın başlangıçta Sudan ordusu ile HDK arasında binlerce kişinin ölümüne ve BM'nin dünyanın en büyük insani felaketi olarak adlandırdığı olaya yol açan savaşta tarafsız kalmaya çalıştığını söyledi.
Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl Sudan Genelkurmay Başkanı General Abdülfettah El Burhan'a Sudan ile Bin Zayed arasında aracılık yapmayı teklif etti.
Ancak kaynak, BAE'nin HDK'yı silahlandırmaya başlamasıyla birlikte Ankara'nın da Sudan ordusunu silahlandırarak gruba karşı koymaya karar verdiğini sözlerine ekledi.
Sudan'daki savaşta her iki taraf da hak ihlalleriyle gündeme geldi. ABD ve insan hakları grupları, Masalit topluluğunun paramiliter güçler tarafından bir dizi katliama maruz bırakıldığı Darfur'da HDK'nın soykırım yaptığını tespit etti.
Türk kaynak, “BAE çok fazla silah sağlıyor” dedi.
BAE Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Salem Aljaberi X'te yaptığı açıklamada, “BAE, Sudan'da devam eden çatışmada yer alan herhangi bir tarafa silah tedarik ettiği iddiasını şiddetle reddediyor” dedi.
Kaynak: Mepa News