Alec Worsnop

Alec Worsnop

Taliban'ın artan savaş kapasitesine bakış

Taliban'ın artan savaş kapasitesine bakış

Gerilladan manevra harbine: Taliban'ın artan savaş kapasitesine bakış

Taliban’ın her geçen gün artan toprak kazanımları Afgan hükümetinin istikrarı açısından hayati bir tehdit oluşturuyor. Taliban savaşçılarının kararlık ve gelişen durumlara uyum sağlama yeteneği küçümsenilen bir meseleye dikkat çekiyor. Gerilla taktikleri en başından beri daha az gücü olan tarafın, kendisinden güçlü olan savaş birimlerine karşı izlediği bir yol olarak tanımlandı. Bu taktiğe zayıfların “ilkel” silahı olarak yaklaşmak, gerilla savaşı veren bir düşmanın bu usül ile savaşmasının ardında yatan son derece karmaşık yapının hafife alınmasına yol açmaktadır ki bir de meselenin ikinci safhası olan manevra savaşına bu sebepten dolayı sıra gelmemektedir.

Gerilla savaşı, kendisinden çok daha kuvvetli birliklere karşı beklenilen performansı göstererek, aynı anda hem çatışıp hem de manevra yapabilecek meziyetlere sahip küçük birliklere dayanır.

Araştırmam, sosyal ağlar veya silah gibi materyal kaynakların ötesinde, yukarıda bahsedilen özelliklere sahip askeri gücün oluşturulması için gerekli, iyi tasarlanmış eğitim programlarının önemine dikkat çekmektedir. Bazıları artık savaşmayı bırakmış kişilerin sosyal hayata tekrar entegre edilmesi noktasında eğitimin rolünü incelemeye başladı ancak eğitim aynı zamanda askeri yeteneğin geliştirilmesinde de temel bir rol oynar.

Mesela daha önce sadece belirli bir tarzda eğitim gören savaşçıların yeni savaş usüllerine geçiş yapması ve uyum sağlaması için gerekli adımların atılması meselesi hayatidir. Aşağıda göreceğiniz üzere, Taliban’ın 1990’larda Afganistan’da yıldırım hızıyla kontrolü sağladığı dönemlerde kullandığı manevra muharebesi taktiklerine uyum sağlamaları amacıyla savaşçılarına gerekli eğitimleri vermek üzere gerekli adımları atmaya başladığını gösteren kanıtlar vardır.

Askeri olarak başarılı olan savaşçılar karmaşık harekatlarda yer alırlar. Örnek olarak pusular, zaafiyeti olan hedeflerin veya dar geçiş noktalarının belirlenmesi, daha sonra da mükemmel bir iş dağılımı neticesinde saldırı biriminin hızlı bir şekilde ilerlemesi, düşmanı ateş altına alması daha sonra da geri çekilme esnasında ilave birliklerle destek ateşi sağlanması ve/veya patlayıcılarla dikkat dağıtma amaçlı hamleler yapılması için çok dikkatli bir planlama süreci gerektirir. Bu, çatışma anının zorluklarına ve beklenmedik durumlarına karşı iyi eğitilmiş ve hazırlanmış, operasyon alanına yayılmış küçük birlikler gerektiren bir iştir. ABD ordusundaki muharebe planlayıcıları ve eğitmenler bu gerekliliğin farkındadır.

1947 yılında yayımlanan S.L.A Marshall imzalı “Men Against Fire” adlı kitapta anlatıldığı gibi, yakın-hiza düzeninden, birimlerin yayılması ve ardından sadece çatışma ve manevra kabiliyetine bel bağlanmasına geçiş şu anlama gelir; “yeni muhabere taktiklerinin mekanizması ... meydandaki askerin zekasını ve tabiatını harekete geçirecek olan eğitim usüllerinin merhametine kalmıştır.” ABD ordusuna karşı savaşan küçük ölçekli birimler için de geçerli olan bu “gerekli nitelikler”, raporlarda ve analizlerde olması gerektiği kadar yer bulamıyor. ABD ordu terminolojisinde bütün düşman unsurlar bilinçaltı seviyede küçümseyici isimlerle adlandırılır. Bu mesele düşmanın, nasıl bir eğitim aldığının ve nasıl hazırlık yaptığının üstünkörü olarak geçilmesine neden olmaktadır. 

Düşman unsurların başarılı eğitimi tam olarak neler içerir?

Birçok Batılı ordunun temel ilkelerinin üstüne koyarak, Irak (2003-günümüz) ve Vietnam (1940-1975) savaşlarına odaklanan çalışmam, başarılı bir gerilla eğitim programının (1) sürekli, (2) gerçekçi ve (3) gerekli liyakata sahip küçük birlik liderleri çıkarılmasına odaklı olduğunu ortaya koymaktadır. Sürekli eğitim, tüm yeni savaşçılar için en azından çekirdek bir programın gerekli olması anlamına gelir. Bu askerlere silah kullanımı ve kamuflaj gibi konularda yeterlilik sağlarken aynı zamanda duygusal ve fiziksel stresle başa çıkabilme kabiliyeti için elzem olan fiziksel ve mental dayanıklılığı kazandırır. Belirli jargonun herkes tarafından kullanılması, harekat mefhumunun ve emir komuta zincirinin ne olduğunun iyice anlaşılması yine bu çekirdek eğitim sayesinde sağlanır. Bu eğitim birkaç haftada tamamlanabilir ancak genellikle birkaç aya yayılır.

"Sürekliliğin yanında, başarılı bir eğitim gerçekçidir" 

Bu tür eğitimler birçok farklı tim ve birimin katıldığı geniş çaplı ve tekrara dayalı bir biçimde çatışma esnasında savaşçıların yerine getirmesi beklenen emirlerin iyice belletilmesi şeklinde gerçekleştirilir. Bu tür eğitimler ayrıca gece manevraları, yorgun halde yapılan manevralar ve çeşitli hava koşulları gibi gerçek savaş şartları altında icra edilir. Böylece askerlerin sıkıntı ve kafa karışıklığı yaşadığı zamanlarda eğitimi hatırlaması için hazırlık yapılmış olur. Tıpkı Vietnamlı bir kurmayın ABD ordusundaki sorgu subaylarına söylediği gibi; “Zorlu arazi eğitimi savaşta kan kurtardı.”

Son olarak, başarılı bir eğitim çatışmada ve çatışma sonrasında birliğindeki askerleri motive edecek, gerekli liyakata sahip küçük birlik liderleri üretmeye odaklıdır. Amerikalı muharebe uzmanlarının vurguladığı gibi, bu liderler “emrindeki askere öğretmeye çalıştığı özellikleri mükemmel seviyede bilir. Kendi olsa da olmasa da bu askerleri etkili harekatlar planlamaları ve bu planları ifa etmeleri konularında onları eğitir. Bahsedilen bu lider rolü, yeni savaşçıların tecrübelilerin yanına gönderilmesi ve “işi işte öğrenmeleri” nedeniyle çok önemlidir.

Bu tür eğitimler, Çatışma Darvinizmi olarak adlandırılan bir görüşü destekler niteliktedir. Yani iyi eğitim almış birlikler hayatta kalırlar, gelecekte daha zorlu şartlar altında kendilerine yardımcı olacak olan tecrübeler ve moral kazanırlar. Bu durum “güç nesli” tabirine uyan savaşçıların ortaya çıkması için gerekli çekirdek bir bileşendir. “Güç nesli” olarak adlandırılan gruplar, aynı tür silah ve kaynaklara erişimi olan diğer muhalif gruplardan farklı olur. 2003 sonrasında birçok Sünni savaşçı Irak ordusundan kalan silahlara sahipti ancak bunlardan çok azı bu kaynakları uzun süreli olarak savaş alanında başarılı bir şekilde kullanmaya muvaffak oldu. Irak El Kaidesi, Irak İslam Ordusu ve Nakşibendi Erleri Ordusu gibi başarılı grupları diğer Sünni savaşçılardan ayıran en önemli noktaların, ürettikleri liderler ve eğitim programları olduğuna dair güçlü kanıtlar elde ettim.

Taliban'ın askeri programları

Afganistan’da Taliban’ın sürekli artan dinç askeri gücünün en önemli sebeplerinden birisi örgütün uyguladığı askeri eğitim programlardır. 90’lı yıllarda elde ettiği tecrübelere ve 2006 sonrasında zuhur eden taktiksel uyum zorunluğuna dayanarak grubun savaşçı yetiştirme ve savaş alanındaki gelişmelere ne tür cevap vereceği konularında arka plandaki eğitim programlarına bel bağladığı aşikardır. Taliban’ın eğitim kamplarının sayısı ve her yeni savaşçının içinden geçtiği bu kampların önemini vurgulayan sayısız rapor vardır. Taliban tarafından sosyal medyada en az 16 tane eğitim kampının varlığından söz edildi (gerçek sayılarının düzinelercedir).

Bu kamplardan bazıları 2 bin savaşçıya eğitim verebilecek büyüklüktedir. Bu kampların yanı sıra mobil eğitim timleri de, yeni savaşçıların eğitimine ve hali hazırda savaşmakta olanların yeniden eğitilmesine yardımcı olmaktadır. Hilmend'deki Taliban savaşçıları ile yapılan röportajlarda bahsi geçen yeniden eğitim programının her dört ayda bir olduğu ve genellikle 15-20 gün sürdüğü bahsi geçmiştir. Bu, 2006 sonrasında Afgan güvenlik güçlerinin askeri yetkinliğine gerek duyulmadığı zamanlara nazaran büyük bir değişimin gerçekleştirildiğinin bir göstergesidir.

Bu sürekli eğitim programı aynı zamanda gerçekçi. Hafif silah yeterliliği, havan ve diğer patlayıcıların kullanımı, askeri jargon, EYP kullanımı, hafif silah ateşi, pusu desteği amaçlı patlayıcı kullanımı, hareket halindeki araçlardan ateş açma gibi gerilla taktikleri konularda savaşçılar eğitim almaktadır. Bir diğer deyişle, Taliban tarafından savaşta kullanılan yeteneklerin geliştirilmesi üzerine mesai harcanmaktadır.

Son olarak, eğitime ve yeni ve tecrübeli savaşçılardan oluşan birlikler arasında profesyonelliği sağlayabilecek ve bu birlikleri eğitebilecek doğru kurmay kadronun başa getirilmesine odaklanılıyor. Bir Taliban subayının Antonio Giustozzi’ye dediği gibi; “eğitimin öneminin farkındayız. Zamanımızın çoğunu yeni savaşçılarımızın eğitimine ayırıyoruz. Bu daha önce böyle değildi, gerekli eğitimi almadan herhangi birisi gelip saflarımıza katılabiliyordu.” Taliban’ın kurmay kadrosunun askeri yeterliliğin önemini tabana aşılama noktasında başarılı olduğuna dair deliller var. Helmand’da 39 Taliban savaşçısı ile röportaj yapan Giustozzi ve Theo Farrell bu gruptan sadece birkaçının eğitimin çok da önemli olmadığını söylediğini aktardı.

Sonuçlar ise hiç de iç açıcı olmadı. Hilmend'deki operasyonlara dair saha raporları Taliban birliklerinin attığı karmaşık yapılı pusularda, “ateş kontrolü”, “ateş disiplini”, “ateş alanlarını birleştirme”, “karma silahlar”, “ateş ve menavra”, “zırhlı araçlara karşı taktikler”, “siper alma ve gizlenme” ve “derin savunma” alanlarında başarılı olduklarını aktarıyor. Daha yakın tarihlerde ise, Taliban’ın “Al (Kırmızı) Birlikleri” daha da başarılı taktiksel kapasiteye sahip olduklarını ispatladı ve bu birlikler normal birliklerin gücünü daha da artırmak amacıyla kullanılmaya başlanıldı. Al Birlikler, Amerika Birleşik Devletleri ve Afgan Özel Kuvvetleri’nin “gece bizimdir” sloganını tehdit edecek derece, koordineli gece operasyonları icra etmektedir.

Eğitim yoluyla elde ettikleri bu taktiksel uyum, her geçen gün artan Taliban yeteneğini anlamamızın yanı sıra, bize Taliban’ın yeni muhabere şekillerine geçiş yapabileceğinin sinyallerini veriyor. 90’lı yıllarda Taliban’ı diğer mücahidlerden ayıran en büyük özellik, sürekli olarak büyük ölçekli gruplarla ve ağır silah monte edilmiş araçlarla hızlı bir şekilde harekat düzenleyebilmesiydi. Bu harekatlara katılım sağlayacak olanlar genellikle Pakistanlı danışmanlar tarafından hem küçük hem de büyük birliklere yönelik eğitimden geçirilirdi.

Blitzkrieg benzetmesi

Taliban, Afganistan’da çok kısa süre içerisinde Almanların ünlü “Blitzkrieg” yani yıldırım taktiğini kullanarak, tanklar yerine, ağır silah monte edilmiş araçlarla kontrolü sağlamayı başarmıştı. Bu operasyonlarda, Taliban askeri manada karşısındakilere nazaran çok daha yüksek askeri kabiliyete sahip olduğunu göstermişti. Bir analizcinin o günlerde dediği gibi, tüm harekat “ağızları açık bırakan askeri bir gösteriydi.”

Bugün de, Taliban büyük ölçekli saldırılar yapmaya başladı. 2010 yılı itibariyle bu durum bazı ABD’li ordu gözlemcilerine malum oldu. Topçu saldırılarının Taliban’ın icra ettiği harekatlar karşısında çok az etkili olduğunu kayıtlara geçen Binbaşı Joseph Jackson “düşmanın taktikleri, RPG ve havan atışları ile desteklenen araçlara monte edilmiş füzeler kullanılarak, anahtar özellikteki üsleri ve şehirleri ele geçirecek şekilde genişlemiştir” ifadelerini kullandı.

Hali hazırda kontrol ettikleri topraklara ilaveten yeni yerler ele geçirmeleri ve büyük ölçekli eğitim kamplarını sıkılaştırmaları devam ederse, büyük ölçekli askeri eğitime ve harekat kabiliyetine geçiş yapacaklar. Bu tür harekatları durdurabilecek tek güç ise, Irak’ta IŞİD’e karşı olduğu gibi ABD Hava Kuvvetleri olacaktır.

Başka yerlerde öğrenilen dersler, kontrgerilla operasyonlarına uygulanabilir. ABD ve diğerleri Suriye ve Yemen gibi bölgelerde vekil güçleri sahaya sürdüklerinde, bu gruplara sağlanan silah ve mühimmat her zaman yeterli eğitimle sağlamlaştırılmalıdır. İran’ın Lübnan ve Irak’taki oluşumlara verdiği destek, yoğun ve gerçekçi askeri eğitime önem vermektedir. Eğitimcileri eğitmek usülü ile bu gruplara gerekli kabiliyetler kazandırılıyor. Bu yüzden, gerilla meselesi siyasi ve sürekli hareket halinde olan bir meseledir ancak eğitim programlarına odaklanmak düşmanın şiddet içerikli askeri hareketleri daha iyi anlamamız için daha faydalı olacaktır.

Alec Worsnop'un Modern War Institute'de yayınlanan bu makalesi Mepa News okurları için tercüme edilmiştir.

Bu yazı toplam 27536 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Alec Worsnop Arşivi