Tecavüzler ve toplu katliamlar: Rusya Mali'de ne yapıyor?
Rusya Mali'de cunta güçleriyle birlikte gerçekleştirilen sayısız katliamla anılıyor.
Monika Pronczuk, Caitlin Kelly | AP | Tercüme: Mepa News
Çatışmalardan kaçan onlarca sivil, Wagner paralı asker grubunun yerini alan yeni bir Rus askeri birliğinin Mali ordusuyla işbirliği yaparken tecavüz ve kafa kesme gibi ihlallerde bulunduğunu söyledi.
Afrika Kolordusu'nun Wagner ile aynı taktikleri kullandığını söyleyen mülteciler, şimdiye kadar uluslararası medyada yer almayan ifadeler kullandı. İki mülteci "beyaz adamlar" tarafından yakılan köylerin videolarını gösterdi. Diğer iki mülteci ise, AP'nin daha önce Wagner'le ilgili olarak bildirdiği gibi, sevdiklerinin karaciğer ve böbrekleri kayıp cesetlerini bulduklarını söyledi.
Kaçan Malili bir köy şefi "Bu bir yakıp yıkma politikası. Askerler kimseyle konuşmuyor. Kimi görürlerse vuruyorlar. Soru yok, uyarı yok. İnsanlar neden öldürüldüklerini bile bilmiyorlar." dedi.
Batı Afrika'nın uçsuz bucaksız Sahil bölges dünyanın en ölümcül yerlerinden biri haline geldi. Mali, Burkina Faso ve Nijer'in askeri hükümetleri El Kaide veya IŞİD'e bağlı savaşçılarla mücadelede yardım almak için Batılı müttefiklerinden Rusya'ya başvurdu.
Afrika Kolordusu altı ay önce Wagner'in yerini aldığında, yorgun siviller daha az vahşet umuyordu. Birleşmiş Milletler, çatışmanın tüm tarafları tarafından istismar edildiklerini söylüyor.
Ancak mülteciler, geniş ve büyük ölçüde kanunsuz bölgede "Afrika Kolordusu'nun yeni bir terör saltanatı kurduğunu" belirtiyor.
AP, çatışmaların yoğunlaştığı son aylarda binlerce Malilinin kaçtığı Moritanya sınırına erişim sağladı. Ayrım gözetmeksizin işlenen cinayetleri, adam kaçırmaları ve cinsel istismarı anlatan 34 mülteciyle konuştu. Çoğu misilleme korkusuyla isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuştu.
"Bunlar aynı adamlar, hükümetten para alıyorlar ve katliamlara devam ediyorlar. Wagner ile Afrika Kolordusu arasında hiçbir fark yok." dedi köy şefi.
Malili yetkililer Wagner ya da Afrika Kolordusu'nun varlığını hiçbir zaman kamuoyu önünde kabul etmedi. Ancak Rus devlet medyası geçtiğimiz haftalarda Mali'den gelen ve ülkeyi "teröristlere" karşı savunduğu için Afrika Kolordusu'nu öven haberler yayınladı ve Rusya Dışişleri Bakanlığı da birliğin "Mali makamlarının talebi üzerine" aktif olduğunu, kara eskortları, arama-kurtarma operasyonları ve diğer faaliyetleri yaptığını doğruladı.
Rusya Savunma Bakanlığı AP'nin sorularına yanıt vermedi.
Mali'de cunta ve Rus güçleri 10 sivili katletti
Sabahın erken saatleriydi ve Mougaloa silah seslerini duyduğunda tatlı siyah çay hazırlıyordu. Saniyeler sonra çadırının önüne iki araba yanaştı ve içlerinde yabancı bir dilde bağıran maskeli beyaz adamlar vardı.
Kuzey Mali'den bir çoban olan Mougaloa, son on yıldır yaşanan şiddet olaylarında dehşete tanık oldu ama hiç kimsenin bu adamlar kadar vahşi olmadığını belirtti.
Mougaloa, silahlı adamların daha önce de geldiğini söyledi. Aile genellikle geldiklerini duyunca kaçıyordu. Ama üç ay önce yakalandılar.
Adamların Malili askerlerle birlikte geldiğini ve 20 yaşındaki oğlu Koubadi'yi yakaladıklarını söyledi. Malililer ona militanları görüp görmediğini sordular. Hayır deyince de bayılana kadar dövdüler.
Ardından Mougaloa güçsüz bir şekilde izlerken adamlar oğlunun boğazını kestiler.
Mougaloa, ailenin kaçtığını ama silahlıların Ekim sonunda onları tekrar bulduğunu ifade etti.
Bu sefer soru sormadılar. Maskeler ve askeri üniformalar giyen bu kişiler, hayvanlardan mücevherlere kadar ailenin sahip olduğu her şeyi aldılar. Onlara Rusça "köpek" diye hakaret ettiler.
Mougaloa'nın 16 yaşındaki kızı Akhadya direnmeye çalışınca onu sürüklediler. Sonra Mougaloa'nın büyük kızı Fatma'yı görünce Akhadya'yı bıraktılar.
Fatma'yı çadırına götürdüler. Mougaloa hiç düşünmeden Akhadya'nın elini tuttu ve Fatma'yı geride bırakarak kaçmaya başladı. O zamandan beri ondan haber alamadılr.
"Çok korktuk" dedi Mougaloa titreyerek. "Geri geleceğini umuyoruz."
Mali'de cunta güçleri köyleri bastı, onlarca sivili katletti
Uzmanlar Mali'de, özellikle de uzak bölgelerde kaç kişinin öldürüldüğünü ve saldırıya uğradığını bilmenin imkansız olduğunu söylerken, gazetecilerin ve yardım görevlilerinin ülkeye erişimi giderek kısıtlanıyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Moritanya Temsilcisi Şükrü Cansızoğlu, "Tecavüze uğrayan, saldırıya uğrayan, öldürülen çok sayıda insan var. Aileler parçalanmış durumda, buna hiç şüphe yok. Ancak faillerin kim olduğunu tam olarak tespit etmek bazen zor olabiliyor" diyor.
Silahlı Çatışma Konumu ve Olay Verileri Projesi'nden (ACLED) Heni Nsaibia, hem militanların hem de Afrika Kolordusu ve Malili savaşçıların baskısı altındaki sivillerin iki arada bir derede kaldığını söyledi.
Nsaibia, insanlar Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin'in (CNİM) tahliye emirlerine uymazlarsa misillemeyle karşı karşıya kalacaklarını söyledi. Ancak kaçarlarsa Mali ordusu ve Afrika Kolordusu onları CNİM'in suç ortağı olarak görüyor.
Afrika Kolordusu ile ilgili sorular
Wagner'in 2021'de yetersiz finanse edilen Mali ordusuna katılmasıyla sivillere yönelik ihlaller yoğunlaştı. Özel güvenlik analistlerine göre Mali, Wagner'in yardımı için Rusya'ya ayda yaklaşık 10 milyon dolar ödedi. Grup hiçbir zaman resmi olarak Kremlin'in komutası altında olmasa da, Rusya'nın istihbaratı ve ordusuyla yakın bağları vardı.
Moskova, Afrika Kolordusu'nu, lideri Yevgeny Prigozhin'in Rusya'da Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yönetimine meydan okuyan kısa süreli silahlı isyanı sonrasında 2023 yılında bir uçak kazasında öldürülmesinin ardından Wagner'e rakip olarak geliştirmeye başladı.
Mali'nin anlaşma şartlarının Afrika Kolordusu için de aynı kalıp kalmadığı belli değil. Analistlerin 2 bin civarında olduğunu tahmin ettiği savaşçı sayısı da dahil olmak üzere operasyonları hakkında pek çok şey bilinmiyor.
Afrika Kolordusu savaşçılarının hepsi Rus değil. AP'ye konuşan birkaç mülteci yabancı dil konuşan siyah adamlar gördüklerini söyledi. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi kısa süre önce yayınladığı bir raporda birliğin Rusya, Belarus ve Afrika ülkelerinden asker topladığını belirtti.
American Enterprise Institute'un Critical Threats projesine göre Afrika Kolordusu ve Mali güçleri, önemli altın rezervlerine ev sahipliği yapan Mali'nin kuzeyindeki ortak saldırılarını artırdı.
Nsaibia, Rusların suçlandığı sivil ölümleri bu yıl azalmış olsa da rakamların tam ölçeği yansıtmayabileceğini söyledi ve "İnsanlar kendi güvenliklerini tehlikeye atmamak için rapor vermekten daha çok korkuyorlar" dedi.
Ayrıca bölgeyi artık daha az sayıda yabancı gözlemci takip ediyor. Bir BM barış gücü misyonu hükümetin baskısı altında 2023 yılında Mali'den çekildi. Mali'nin bu yıl Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden (UCM) çekilmesi, ihlalleri izleme çabalarını daha da karmaşık hale getirdi. UCM, silahlı gruplarla çatışmaların başladığı 2012 yılından bu yana Mali'de işlenen ciddi suçları soruşturuyor.
BM'nin Mali'deki insan hakları bağımsız uzmanı Eduardo Gonzalez Cueva, AP'ye yaptığı açıklamada, bu yıl iki kez ülkenin askeri yetkililerinden ziyaret izni istediğini ve onlara bir anket gönderdiğini söyledi. Yetkililer ise ona yanıt vermedi.
Cueva Mart ayında BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunduğu son raporunda Mali hükümetinin iddia edilen ihlallerle ilgili soruşturmaları "sakıncalı ve askerlerin moraline zarar verici" olarak değerlendirdiğini belirterek "cezasızlık nedeniyle tüm aktörler tarafından gerçekleştirilen ciddi insan hakları ihlalleri ve suiistimallerin tırmanışının hızlandığını" kaydetti.
Mali'deki cihat yanlısı gruplara karşı ABD devreye girdi
"Sadece isim değişti"
Wagner Mali'den ayrıldığını açıkladığında, bazı mülteciler evlerine dönmeye karar verdi. Ancak birçoğu hiçbir şeyin değişmediğini gördü.
"Her şey aynıydı" diyordu en küçük oğlunu kucağına almış ve kederle konuşan Bocar. Organları kaybolmuş cesetler gördüğünü söyledi.
2023'te kaçmadan önce memleketi Lere'de Wagner ve Mali ordusu tarafından öldürülen ya da kaçırılan tüm erkekleri saydığını söyledi. Listenin 214 kişiye ulaştığını belirtti.
Afrika Kolordusu için "Sadece isim değiştirilmiş. Kıyafetler, araçlar, insanlar aynı kaldı. Yöntemler aynı kaldı ve hatta daha da kötüleşti. Biz de tekrar evimizi terk ettik" dedi.
Diğer mülteciler, "Ruslardan çok korktuklarını, motor sesine benzeyen herhangi bir ses duyduklarında kaçtıklarını ya da en yakın ağaca tırmandıklarını" anlattı.
Bir kadın, Wagner savaşçılarından kaçmak için çok telaşlandığını ve bir keresinde 3 aylık bebeğini evde bıraktığını söyledi. Saatler sonra geri döndüğünde kızı evin önünde yatıyordu, minik elleri yumruk şeklinde sıkılmıştı. Kızına sarılan kadın, "O kadar korkmuştum ki, bir bebeğim olduğunu bile unutmuştum" dedi.
Hukuk uzmanları Wagner'den Afrika Kolordusu'na geçişin Rus hükümetini savaşçıların eylemlerinden doğrudan sorumlu hale getirdiğini söyledi.
Mali'deki çatışmayı izleyen UC Berkeley Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Merkezi'nin uluslararası hesap verebilirlik kıdemli direktörü Lindsay Freeman, "Yeniden isimlendirmeye rağmen, Wagner ve Afrika Kolordusu arasında personel, komutanlar, taktikler ve hatta rütbeler açısından çarpıcı bir süreklilik var" dedi.
Freeman, Afrika Kolordusu'nun doğrudan Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı olması nedeniyle, uluslararası hukuk kapsamında Rus devletinin bir organı olarak değerlendirilebileceğini söyledi ve ekledi:
"Bu da Afrika Kolordusu tarafından Mali'de işlenen her türlü savaş suçunun, devlet sorumluluğuna ilişkin kurallar çerçevesinde prensip olarak Rus hükümetine atfedilebileceği anlamına geliyor."
"Hayat anlamını yitirdi"
Beyaz adamlar bir aydan kısa bir süre önce Kurmare köyüne geldiklerinde Fatma, kendisi dışında herkesin kaçtığını söyledi.
Silah sesleri üzerine Fatma'nın 18 yaşındaki kızı nöbet geçirdi ve baygın bir şekilde yere düştü. Adamlar köyü yağmalarken ve kaçan insanlara ateş ederken Fatma onunla kaldı.
Adamlar evden eve dolaşarak kadınların mücevherlerini aldılar ve erkekleri öldürdüler. Fatma'nın evine girdiklerinde kızının öldüğünü sandılar ve onu yalnız bıraktılar.
Fatma beyaz adamların kendisine yaptıkları hakkında konuşmak istemedi. "Bu Allah'la benim aramda kalacak" diye mırıldandı titreyerek.
Saatler sonra köyden ayrıldıklarında, dükkanında vurulan oğlunun cesedini buldu. Sonra da yaralı kardeşini buldu. Moritanya'ya doğru yola çıktığında, nöbet geçirmeye devam eden kızı da can verdi. "Çatışma patlak vermeden önce gücüm vardı, cesaretim vardı" dedi Fatma belli belirsiz. "Şimdi ise hayat anlamını yitirdi."
Ailesi, Mali hükümetinin militanlarla bağlantılı olmakla suçladığı Fulani etnik grubuna mensup. Merkezi hükümet tarafından uzun süredir ihmal edilen bazı Fulaniler savaşçılara katıldı.
Ancak Fatma köyünde öldürülen ya da yaralanan hiç kimsenin herhangi bir silahlı gruba mensup olmadığını söyledi. "Bunu hak etmek için ne yaptık bilmiyorum" dedi.
Şimdi Moritanya'da, anıları peşini bırakmıyor. Uyumakta ve nefes almakta zorlanıyor ve sürekli göğsünü tutuyor. Zamanını kızının sahip olduğu tek fotoğrafa bakarak geçiriyor. "Ben sadece hayatta olan, eskiden olduğum kişi olarak görünen ama aslında yaşamayan biriyim" diyor.
