Trump Sudan'daki savaşı sona erdirmesi için Sisi'yi görevlendirdi: Süreç ne aşamada?
ABD'deki görüşmeler geçici bir ateşkes sağlayabilir ancak Sudan'daki savaşın sona ermesi bölgesel rekabetler nedeniyle daha karmaşık görülüyor.
Mohammed Amin | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi geçen hafta Sudan'ın askeri lideri Genelkurmay Başkanı Abdülfettah Burhan'ı Kahire'de ağırladığında, bu görüşme Sudan'daki savaşla ilgili bir başka diplomatik görüşme gibi görünmüş olabilir. Ama aslında bu, çatışmayı nihayet kontrol altına almak için ABD destekli yenilenmiş ve ciddi bir çabanın kanıtıydı. Şimdiden sonuç alınmış gibi görünüyor. Diplomatlar Middle East Eye'a (MEE) Burhan yönetiminin ve karşı tarafta yer alan paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) temsilcilerinin dolaylı görüşmeler için Washington'da olduğunu söyledi.
Mısırlı bir cumhurbaşkanlığı kaynağına göre ABD Başkanı Donald Trump, Sudan'daki iç savaşın sona erdirilmesi için Sisi'yi bizzat görevlendirdi. Sisi, bu ayın başlarında Şarm el Şeyh'te düzenlenen Gazze zirvesi sırasında Trump ile özel bir görüşme yaptıktan sonra Burhan'ı Kahire'ye davet etti.
Kaynak, “İki başkan Sudan'daki krizi, orada yaşanan insani felaketi ve Washington'un çatışmaların devam etmesinin daha geniş bir bölgeyi istikrarsızlaştırabileceğine dair endişelerini ele alırken Trump, Sisi'yi çatışmayı mümkün olduğunca hızlı bir şekilde sona erdirmek için çalışmaya çağırdı” dedi.
Sudan'daki savaş Nisan 2023'te HDK'yı düzenli orduya katma planları üzerine yaşanan gerginliklerin on binlerce insanın ölümüne ve 13 milyon insanın yerinden edilmesine neden olan bir çatışmaya dönüşmesiyle patlak verdi. Geçtiğimiz iki yıl boyunca savaşı ele almaya yönelik diplomatik çabalar en hafif tabirle ölü doğdu. Ancak Trump yönetimi, Gazze'de ateşkesi sağladıktan sonra çok daha iddialı bir rol üstleniyor gibi görünüyor.
Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan bir kaynak, “Trump Sudan'daki savaşın sonuçları, özellikle de Mısır sınırından Gazze'ye silah kaçakçılığı riski ve Sudan'ın siyasal İslam ve oradaki silahlı gruplar için bir merkeze dönüşme olasılığı konusunda ciddi endişelerini dile getirdi” dedi.
“Trump, kargaşanın Eritre ile Etiyopya arasındaki gerilimi de körükleyebileceği uyarısında bulundu” diyen kaynak, “ABD başkanının bu dinamikleri Afrika Boynuzu'nda sükuneti sağlamak için kontrol altına alınması gereken tehditler olarak gördüğünü” sözlerine ekledi.
İnsani ateşkes
Burhan'ın Sudan Silahlı Kuvvetleri (SSK) ve HDK'yi temsil eden heyetler Perşembe sabahı sessizce Washington'a ulaştı.
Bir diplomatın MEE'ye verdiği bilgiye göre görüşmeler, heyetlerin Dışişleri Bakanlığı'nda ayrı odalarda kalmasıyla dolaylı olarak başladı ve hafta sonuna kadar devam etmesi bekleniyor.
Sudan Dışişleri Bakanı Mohi al Din Salem'in müzakerelere ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau ile birlikte katıldığı da ifade ediliyor.
Ayrıca ABD ile birlikte Sudan savaşına bir çözüm bulmakla görevli dört devletten Mısır, Suudi Arabistan ve BAE'den de üst düzey yetkililer müzakerelerde yer alıyor.
Sudan medyasında yer alan haberlere göre görüşmeler sert bir şekilde başladı ve HDK heyeti SSK'nın işlediği iddia edilen savaş suçlarının soruşturulmasını talep etti.
Bu arada SSK, arabuluculardan görüşmeleri gizli ve medyanın gözünden uzak tutmalarını talep etti.
Sudan hükümeti Perşembe günü geç saatlerde HDK ile dolaylı görüşmeler yapıldığını reddetti, ancak Cuma günü Salem'in Washington'da olduğunu kabul etti.
Görüşmelerin ana gündeminin en az iki ay sürecek geçici bir insani ateşkes sağlamak olduğu ifade ediliyor.
Bu konuda anlaşmaya varılmasının ardından, kalıcı bir ateşkesin müzakere edilmesi için görüşmeler muhtemelen bu ay içinde yeniden başlayacak.
Kaynak, “Görüşmeler Ekim ayı sonunda savaşan tarafların yanı sıra Dörtlü Devletlerin (ABD, Mısır, Suudi Arabistan ve BAE) üst düzey temsilcileriyle devam edecek” dedi.
“ABD'nin Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Kıdemli Temsilcisi Massad Boulos Ekim ayının başından bu yana iki tarafla görüşmeleri yürütüyor ve Dörtlü'nün yol haritasına ilişkin önerilerini onlara iletiyor.”
Sudan ordusu uzun zamandır HDK ile anlaşma yapmayacağını ya da Sudan'ın yönetiminde yer alacağı herhangi bir geleceği olmayacağını ısrarla vurguluyor.
Sudan ordusu geçtiğimiz yıl içinde başkent Hartum da dahil olmak üzere paramiliter güçlerden çok sayıda toprak ele geçirmiş olsa da, HDK Darfur'un geniş batı bölgesinin neredeyse tamamını kontrol ediyor ve paralel bir hükümet kurmuş durumda.
Bu arada, her iki taraf da stratejik yerleri ve altyapıyı hedef alan karşılıklı hava saldırılarıyla sahada birbirlerine darbe vuruyor.
HDK insansız hava araçları üç gün üst üste Hartum havaalanını vururken, Sudan ordusu jetleri de HDK'nın paralel hükümetinin bulunduğu Nyala'daki bir hava üssünü bombaladı.
Görüşmelerin gidişatı hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, bu bağlamda HDK ve SSK'yı bir araya getirmenin çok zor olacağını belirtti.
“Anlaşmanın uygulanmasına yönelik askeri ve teknik yöntemlerle ilgili diğer önemli konuların yanı sıra, sahadaki birliklerin yeniden konuşlandırılması, insani yardımların güzergâhları ve anlaşmanın izlenmesine ilişkin pek çok başka zorluk var” uyarısında bulundular.
Bölgesel meseleler
Görüşmelerde İngiltere'nin yerine ilk kez Mısır'ın Dörtlü'ye üye olması Mısırlı yetkililere göre Beyaz Saray'ın Kahire'nin Burhan üzerinde etkisi olduğunu kabul ettiğinin bir göstergesi.
Ayrıca bunu Mısır için diplomatik bir rehabilitasyon olarak görüyorlar.
Kahire son yıllarda, özellikle de Sudan'daki savaş tehlikeli bir şekilde güney sınırına yaklaşırken, yıllarca süren bölgesel marjinalleşmenin ardından kendisini istikrar sağlayıcı bir güç olarak yeniden konumlandırmaya çalıştı.
Koordinasyon konusunda bilgi sahibi ikinci bir Mısırlı yetkili, “Trump, Sisi'nin Burhan üzerindeki etkisine güveniyor” dedi ve ekledi: “Mısır benzersiz bir konumda: Sudan'ın askeri yapısını anlıyor ve kimseyi yabancılaştırmadan tüm taraflarla konuşabilir.”
Bu arada Mısır cumhurbaşkanlığı kaynağı “Trump ve Sisi'nin Şarm El Şeyh görüşmesinde Sudan sorununun çözümünün sadece Burhan'ın elinde olmaması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını” söyledi.
Kaynak, “Sisi, görüşmeleri sırasında Burhan'a, özellikle onları desteklemeye devam eden BAE ile yeni bölgesel sürtüşmeler yaratmaktan kaçınmak için Hızlı Destek Kuvvetleri de dahil olmak üzere hiçbir Sudanlı aktörün dışlanmaması gerektiğini açıkça belirtti” dedi.
Soykırım ve bir dizi başka savaş suçuyla itham edilen HDK'yı maddi olarak desteklediğini reddetse de, BAE'nin paramiliterlere silah ve Kolombiyalı paralı askerler gibi diğer yardım türlerini göndermeye devam ettiğine dair artan kanıtlar var.
Mısır için yanı başındaki kargaşa acil bir ulusal güvenlik meselesi haline geldi.
Kahire uzun zamandır Sudan ordusunu kuzeye yayılan istikrarsızlığa karşı bir tampon ve güney sınırını korumada kilit bir müttefik olarak görüyor.
Sınırına yakın HDK varlığından çekinen Mısır, doğrudan askeri müdahaleden kaçınırken Burhan'ın güçlerini destekleyen diplomatik kanalları sessizce güçlendirmeye çalıştı.
Bununla birlikte, Mısır'ın savaşın ilk günlerinde savaş uçakları ve pilotlar sağlamak gibi askeri olarak da Sudan ordusunu desteklediğine dair bazı kanıtlar var.
HDK kuzeybatı ticaret yolları üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdıkça Kahire'nin etkisi BAE'nin ve Libya'nın doğusundaki Halife Hafter'in güçlerinin artan nüfuzu karşısında erozyona uğrama riski taşıyor.
Atlantic Council adlı düşünce kuruluşunda çalışan eski CIA analisti Cameron Hudson'a göre Mısır, BAE ve Suudi Arabistan arasındaki çıkar çatışmaları ABD'nin çözüm çabalarını baltalama riski taşıyor.
Hudson konuyla ilgili olarak şunları ifade ediyor: "ABD'nin Sudan'a yaklaşımı Sudan'ın iç sorunlarını çözmeye değil, daha geniş bir bölgenin Sudan'daki nüfuz rekabetini yönetmeye odaklandı. Washington için zorluk, tüm bu aktörlerin Amerika'nın müttefikleri olması ve dostlarına karşı sert davranmak zorunda kalmadan barışı getirmek istemesi."
"Bu ülkelerin hepsi Sudan'daki çatışmada rol oynuyor, bazıları diğerlerinden daha büyük şekillerde. Sudan'da barışın sağlanması için bu ülkelerin çıkarları göz önünde bulundurulmalıdır, ancak kendi tercih ettikleri tarafa yardım etme çabasının bir parçası olarak barış sürecini içeriden baltalama riskleri her zaman vardır. Ancak sürece dahil edilmedikleri takdirde barışı dışarıdan da baltalayabilirler."
Confluence Advisory'nin direktörü Kholood Khair, bir tür anlaşmanın beklendiğini düşünüyor.
MEE'ye verdiği demeçte, “Sudan ordusu ve HDK'ya karşı, muhtemelen kendilerinin ve Mısır ile BAE'nin isteklerine rağmen, onları imzalamaya zorlamak için masada bir koz olduğu açık” dedi ve ekledi: “Ancak görüşmeler için ne kadar hazırlık çalışması yapıldığı ve personel görevlendirildiği belli değil.”
Sudan ordusunun, siyasal İslam taraftarları ve kendisine silah sağlayan İran'la bağlarını koparmakta da zorlanacağı uyarısında bulundu.
Kaynak: Mepa News
