Amy Knight

Amy Knight

Rusya'da Putin'e yönelik bir darbe mümkün mü?

Rusya'da Putin'e yönelik bir darbe mümkün mü?

Vladimir Putin bugüne kadar hiç gücüne meydan okuyacak derecede ciddi bir zorlukla karşılaşmadı. Ancak Ukrayna’da girdiği savaş bu durumu değiştirebilir.

Kremlin’e karşı genel bir halk hareketi olasılığı hala düşüktür. Rusya’da faaliyet gösteren bağımsız Levada Center tarafından yapılan anketin verilerine göre şubat ayında Putin’in başkanlık performansından memnun olanların oranı %71 olurken, mart ayında bu oran %83’e çıktı. Çoğu normal Rus vatandaşının devlet kontrolündeki propaganda kaynakları haricinde bilgi alabileceği platformlara erişimi kısıtlı olduğu gibi, buna ilaveten sokağa çıkmaya cesaret edenler de çok ciddi cezalarla karşı karşıya kalmaktadır.

Putin’in hükmüne karşı en büyük tehdit yine kendi rejimi içinden gelebilir. Rus tarihi bu konuda bazı ipuçları barındırmaktadır.

İki başarılı darbe

Bolşeviklerin 1917’de iktidara gelmesinin ardından Rus halkı iki başarılı darbeye tanıklık etti. Bunlardan ilki, 1953 yılında Stalin’in nefret edilen gizli polis şefi Lavrenti Beria’nın alaşağı edilmesi diğeri de 1964 yılının ekim ayında Komünist Partisi Birinci (Genel) Sekreteri Nikita Kruşçev’in koltuğundan indirilmesi vakasıydı. Beria ve kendisine yakın altı ismin idam edilmesi hariç her iki darbe de görece kansızdı. İki vakada da güvenlik ajanslarının ve Sovyet ordusunun desteği darbenin başarısında büyük rol oynadı.

Stalin’in ölümünün ardından Beria ile birlikte Presidium (bir nevi başkanlık heyeti) bünyesinde görev yapan Kruşçev liderliğindeki bir grup kendisinin artan gücü ve Stalinist ilkelere aykırı politikaları nedeniyle Beria’ya karşı cephe aldı. Ancak Beria’dan kurtulmak o kadar kolay değildi zira kendisi hem normal polis kuvvetlerinin hem de gizli güvenlik ajanslarının kontrolünün verildiği son derece güçlü bir makam olan İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturmaktaydı. Darbeciler, Beria’nın şahsından ve İçişleri Bakanlığından derinden nefret eden, aralarında Savunma Bakanı Nikolai Bulganin ve Mareşal Georgy Zhukov gibi önemli isimlerin bulunduğu birçok Sovyet askeri liderinin desteği ile hiçbir şeyden şüphelenmeyen Beria’yı hızlıca tertip ettikleri bir liderler toplantısında tutukladı.

İlerleyen aylarda Beria’nın yargılanıp kurşuna dizildiği bu operasyon başarılı olmasına rağmen son derece riskli bir hamleydi ve Beria’nın tutuklanmasının hemen ardından kendisini destekleyen isimler içinde potansiyel tehdit olan şahısların teker teker saf değiştirildiği dönemde Kruşçev ve ekibi büyük bir tehlike altındaydı. Ancak Beria’ya görünürde en sadık iki isim olan Sergei Kruglov ve İvan Serov kendilerine edilen terfi vaatlerine karşılık patronlarına ihanet etmeyi ve İçişleri Bakanlığı bünyesindeki diğer aslarını hizada tutmayı kabul edince Kruşçev ve etrafındakiler büyük bir badire atlatmış oldu.

Kruşçev’in ilk darbeden 11 yıl sonra, Leonid Brejnev ve kendisi ile Kruşçev’in konsey liderliğinin sınırlarını aştığı görüşünü paylaşan diğer Politbüro üyeleri tarafından koltuğundan indirilmesi de en az 53’teki darbe kadar tehlikeli bir operasyondu. Hatta Brejnev planının başarısız olacağından o kadar çok endişe duymaktaydı ki şahsi korumalarının başındaki isme darbe başarılı olana kadar geceleri kapısının önünde tüfekle nöbet tutturdu çünkü darbeye iştirak eden isimler arasında bazı kararsızlıklar mevcuttu: Kilit Politbüro üyelerinden Aleksei Kosygin ve Mikhail Suslov, Brejnev’e katılmaya karar vermeden önce, darbe planının hem ordu hem de KGB tarafından desteklendiğine dair kendilerine somut delil gösterilmesini talep etmekteydi.

Kruşçev’in tevkifi sırasında KGB şefi Vladimir Semichastby çok büyük bir rol oynadı. Kruşçev’in Karadeniz kıyılarındaki tatilinden uçakla geri döndüğü gün kendisine artık bir işi olmadığı haberini ileten Semichastby idi. Kafasını kaldırdığında etrafının bir grup KGB muhafızı tarafından sarıldığını fark eden Kruşçev’e zorluk çıkarmaması söylendi. Semichastby’yi KGB’deki makamına kendi elleriyle atayan ve kendisini yakın bir müttefik olarak gören Kruşçev, derin bir ihanet hissi tecrübe etmesine rağmen kaderini kabul etti ve güç transferi süreci sorunsuz bir şekilde sonlandırıldı.

Putin koltuğundan nasıl indirilebilir?

Putin’in koltuğundan indirilmesi için ordu, FSB (KGB’nin halefi) ve Ulusal Muhafız Birlikleri (Rosgvardiya) olmak üzere üç kilit oluşumun aktif veyahut pasif desteği gereklidir. Putin’in bu kurumların içinde kendisine sadık müttefikleri bulunmaktadır. FSB şefi Aleksandr Bortnikov, Putin’in de bir parçası olduğu eski KGB subaylarından müteşekkil Leningrad grubundan gelmekte olup hem Putin hem de Bortnikov’dan önce makam koltuğunda oturan Nikolai Patrushev’in bizzat eğittiği gözdesidir. FSB’nin kendi komutası altında birlikleri ve orduyu gözetlemeleri için görevlendirilmiş geniş bir karşı-istihbarat ağı bulunmaktadır.

St. Petersburg’dan veya KGB’den olmamasına rağmen Rusya’nın halihazırdaki tecrübeli Savunma Bakanı Sergei Şoygu yıllardır ilk önce Acil Durumlar Bakanı daha sonra da 2012’de göreve getirilmesiyle Savunma Bakanı olarak Putin ile çok yakın çalışmaktadır. Putin ve Şoygu, Şoygu’nun asıl memleketi Sibirya’da beraber geçirdikleri tatilde kameralar karşısına geçerek dostluklarını herkese açık bir şekilde ilan etmişti ve emri altındaki asker sayısı 900 bin civarında olan Şoygu, Şubat ayındaki Rus Güvenlik Konseyi toplantısında Ukrayna’ya yönelik işgal operasyonunu sonuna kadar destekledi.

Rus Ulusal Muhafızları birlikleri şefi Viktor Zolotov, Putin’in belki de en güvendiği adamıdır. Zolotov ve Putin, Putin’in o dönemki patronu eski St. Petersburg Belediye Başkanı Anatoly Sobchak’ın korumalığını yaptığı 90’lı yıllarda tanıştı. Zolotov, 2000-2013 arasında Rusya devlet başkanının şahsi güvenliğinden sorumlu kurum olan Başkanlık Güvenlik Servisinin başında görev yaptı. Putin 2016’da Ulusal Muhafızları kurduğunda başına Zolotov’u getirdi. Sayıları 340 bin civarı olan ve hem üst düzey isimleri hem de kitleleri hizada tutmaya yetecek kadar güce sahip olan İçişleri Bakanlığı bünyesindeki birlikler ve diğer özel kuvvetler bu yeni kuruma transfer edildi.

Her ne kadar Putin, gerekli kaleleri sağlam isimlere teslim etmiş gibi görünse de Beria ve Kruşçev’in akıbetleri kanıtlamaktadır ki Kremlin krize girdiğinde insanların sadakatleri de değişebilmektedir. Bakıldığında, Bortnikov kendi paçasını kurtarmak için yeni bir Semichastny’ye dönüşerek taraf değiştirebilir. Hatta Şoygu ve Zolotov bile Putin muhaliflerinden müteşekkil bir oluşum ile karşı karşıya kaldıklarında tıpkı Beria’nın en yakın adamlarının yaptığı gibi gemiyi terk etmeyi düşünebilir. Her ne yaşanırsa yaşansın şu kesindir ki Putin’e karşı başlayacak bir darbe girişimi Kremlin tarihindeki en tehlikeli ve en riskli operasyon olarak kayıtlara geçecektir.


Amy Knight tarafından kaleme alınan ve Washington Post'ta yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 2228 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Amy Knight Arşivi