Paikiasothy Saravanamuttu

Paikiasothy Saravanamuttu

Sri Lanka'da protestocular ne istiyor?

Sri Lanka'da protestocular ne istiyor?

Protestocular, sadece eski bayat kartların yeniden karılmasını değil yeni bir Sri Lanka istiyor.

Geçtiğimiz hafta Sri Lanka’da yeni bir başbakan yemin ederek göreve başladı. Koltuğa oturan azınlık muhalefeti hareketin bir parçası olan Birleşmiş Ulusal Partisinden Ranil Wickremesinghe kırk senelik siyasi kariyeri boyunca defalarca aynı makamda oturmuş bir isimdir.

Bağımsızlık ilanından bu yana ada ülkesinin karşı karşıya kaldığı en ağır ekonomik kriz nedeniyle yaşanmakta olan geniş katılımlı protestoların durmak bilmediği bugünlerde parlamento açık bir şekilde bu başbakanın gemiyi doğrultmayı başaracak figür olduğunu düşünmektedir. Fakat protestocuların, artık kimsenin güveninin kalmadığı Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın istifa etmesine yönelik anahtar nitelikte ve tekrar tekrar yaptığı çağrılara kulak verilmemesi halinde parlamentonun yeni bir başbakanı göreve getirmesinin Titanik batarken gemideki sandalyeleri düzeltmekten farkı yoktur.

Kolombo bir barut fıçısı

Kolombo adeta bir barut fıçısı. Ülke tamamen iflas ettiği için her türlü ürün kıtlığı baş gösterdi ve bir insani kriz patlak vermek üzere. İnsanların günleri en basit bir ürünü almak için kuyrukta beklemekle geçtiği için her an spontane protestolar başlamakta ve her geçen gün sayıları artan ve milyonların katıldığı genel grev gösterileri sırasında tüm ülke adeta durma noktasına gelmektedir. Halk Sri Lanka’nın yetmiş yıllık tarihinin en kötü ekonomik krizinin suçlusu olarak Başkan Rajapaksa’nın beceriksiz ve habis yönetimini suçlamaktadır. Halkın aylardır başkanın istifasına yönelik dile getirdiği talepler sürekli duymazdan gelindiği için ülkenin içine girdiği çıkmaz kaçınılmaz olarak ölümcül bir hale evrildi. Devlet başkanının kardeşi olan Başbakan Mahinda Rajapaksa’nın geçtiğimiz pazartesi günü istifa etmesi göstericileri yatıştırma hususunda pek işe yaramadı. Hatta, kendisinin görevinden ayrılma şekli bizi bu krize sürükleyen tipik davranış biçimini bir kez daha ortaya koydu. Aylarca koltuğu bırakması için yapılan gösterileri görmezden gelen Mahinda, önce istifa etmeyi reddederek Trump’ın yaptığı gibi kendi destekçilerini resmi konağı önünde toplayıp güç gösterisinde bulundu ancak daha sonra adanın öbür ucundaki bir askeri üsse kaçtı. Birkaç gün önce mahkeme kararı ile kendisinin yurt dışına çıkışı yasaklandı. Mahinda yeni bir birlik hükümeti kurmak amacıyla istifa ettiğini söylese de giderayak ortalığa habis “tohumlar” ekti.

Eski başbakan her ne kadar direkt olarak şiddet çağrısı yapmamış olsa da birlikte çalıştığı adamlar istifanın ardından başkente otobüslerle kendini destekleyen öfkeli insanlar getirip bu insanları provoke eden konuşmalar yaptıktan sonra onlara barışçıl protestocuların çadırlarını söküp demir sopalarla saldırmalarını söylediler. Bu saldırılara karşılık veren öfkeli muhalif gruplar da otobüsleri devirdi ve rejim yanlısı siyasetçilerin ev ve arsalarını ateşe verdi. Bu olaylar sırasında dokuz kişi ölürken iki yüzden fazla kişi de yaralandı. Olaylardan sonraki birkaç günün görece daha sakin geçmesinin tek nedeni tüm ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ve askerlere yağmacılık yapan veya slogan atmaya çalışan kişileri gördükleri yerde vurma emri verilmesiydi.

Fiyatlardaki astronomik artışlar

Gıda, yakıt ve ilaç fiyatlarındaki astronomik artışlar insanları artık çıldırma noktasına getirdi. Sri Lanka artık dünyanın kapısını elinde bir kap ile çalarak dilenecek noktaya geldi ama bu süreç dahi hızlı ilerlemiyor. Hükümet yetkilileri hala bir türlü acil kredi verilmesi hususunda IMF ile görüşemedi. Devletin kasasında son olarak sadece 50 milyon dolar döviz rezervi kaldı. Sri Lanka’ya bir an önce yardım eli uzatılması gerekmektedir fakat bize borç verecek IMF yetkilileri şunu bilmelidir ki ülkenin bu halinden asıl sorumlu olan başkana kimse dokunamazken mecliste sadece bir vekili bulunan partinin birinden seçtikleri birinin alelacele başbakan olarak atanması Sri Lanka halkının öfkesini dindirmek için yeterli değildir. İnsanlar, kaçınılmaz olarak uygulamaya girecek olan sıkı finansal fedakarlıkları ancak ülkeyi içine düştüğü bu durumdan çıkartacak saygın ve güvenilir bir lider bulunması halinde kabul edecektir.

Rajapaksa gitmek zorundadır. Diğer tüm alternatiflerin sonu daha fazla istikrarsızlık ve şiddete çıkmaktadır. Eğer başkan görevinden istifa etmezse bir değişim şansı daha boşa gidecektir. Soy isimleri Rajapaksa olan üç bakan geçtiğimiz ay içinde istifa etti. Bu istifalar insanları yatıştırmak yerine onlara ülkenin senelerdir yozlaşmış bir aşiret tarafından yönetildiğini ve yönetimde bu insanların hiçbiri kalmayıncaya kadar mücadele edilmesi gerektiğini hatırlatmaya yaradı. Halkın büyük çoğunluğundan destek gören protestocular başkanın sadece koltuğundan ayrılmasını değil bunca yıldır devam eden kötü yönetimin, yozlaşmanın ve insan hakları ihlallerinin hesabının sorulmasını yani sadece eski bayat kartların yeniden karılmasını değil yeni bir Sri Lanka istemektedir. Fakat siyaset arenasında böylesine büyük bir değişim “eski muhafızlar” hala görev yerlerinde dururken gerçekleşemez. Siyasetçiler, Rajapaksa’ya dokunulmazlık verilmesi fikrini akıllarına getirmekten dahi sakınmalıdır zira haklı olarak halk bunu bir ihanet olarak görecektir.

Rajapaksa ne kadar uzun süre gücü elinde tutmaya devam ederse IMF ile yapılan pazarlıklar o kadar süre uzayacak ve sonuç olarak o kadar fazla insan açlıktan ölecek. İnsanlar açlıktan ölmeye devam ettikçe gösteriler son sürat devam edecek. Ortalığın sakinleşmesi ne kadar uzun sürerse Rajapaksa’nın yeniden şiddete başvurma olasılığı o kadar artacaktır. Ancak rejim şunu unutmamalıdır ki gelinen noktada polis ve askerin kendilerine bu hareketi bastırmak için verilen emirleri uygulamayı reddettiği bir an gelebilir zira sıradan asker ve polis memurlarının aileleri de herkesin boğazına yapışan aynı ekonomik durumdan mustariptir. Kaledeki çatlaklar artık kendini belli etmekte olup bu kale eninde sonunda çöktüğünde hepimizin enkaz altında kalmayacağını ummaktan başka yapacağımız bir şey yok.


Paikiasothy Saravanamuttu tarafından kaleme alınan ve El Cezire'de yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 1648 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Paikiasothy Saravanamuttu Arşivi