Suriye yaptırımlarının kaldırılması: Uzmanlar ne diyor?
Analistler, yaptırımların hafifletilmesinin Suriye için bir şans olacağını, ancak ülkeye etkisinin biraz zaman alabileceğini belirtiyor.
Justin Salhani | Al Jazeera | Tercüme: Mepa News
Suriye'de iyimserlik hakim. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Salı günü Riyad'da açıkladığı ülkeye yönelik yaptırımların kaldırılması yönündeki beklenmedik kararı Suriyelileri rahatlattı. Bu hamlenin Suriye'yi küresel ekonomiye yeniden entegre edeceğini ve 50 yılı aşkın bir süredir Esed ailesi yönetiminin yanı sıra yaklaşık 14 yıldır süren savaştan kurtulmaya çalışan ülkeye çok ihtiyaç duyulan yatırımı getireceğini umuyorlar.
Trump'ın Aralık ayında Beşar Esed'in devrilmesinden sonra Suriye'ye “mükemmel için bir şans” vereceğini söylediği açıklamasının etkisi neredeyse anında görüldü ve Suriye para birimi ABD doları karşısında bir anda yaklaşık yüzde 25 değer kazanarak ekonomik sıkıntılar çeken ülkeye motivasyon kaynağı oldu.
Al Jazeera'ye konuşan ekonomist ve bankacılık uzmanı İbrahim Nafi Kuşçu, “Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması temel bir dönüm noktasıdır” dedi ve ekledi: “Suriye ekonomisi gelişmekte olan ekonomilerle etkileşimden daha gelişmiş ekonomilerle bütünleşmeye geçecek ve potansiyel olarak ticaret ve yatırım ilişkilerini önemli ölçüde yeniden şekillendirecek.”
Karmaşık yaptırımlar
Al Jazeera'ye konuşan analist ve uzmanlara göre, yaptırımlarla ilgili bu açıklama yakın zamanda bazı ilerlemelere yol açacak olsa da, yaptırımların kaldırılmasının önünde halen bazı engeller var.
ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları, ülkenin Beşar'ın babası Hafız Esed'in demir pençesi altında olduğu ve “terörizmi destekleyen devlet” olarak tanımlandığı 1979 yılına kadar uzanıyor. Aradan geçen yıllar içinde devlete ve hem rejimle hem de muhalefetle ilişkili kişilere -El Kaide ile eski ilişkisi nedeniyle şimdiki Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da dahil olmak üzere- ek yaptırımlar getirildi.
Ortadoğu'nun siyasi ekonomisine odaklanan bir danışmanlık şirketi olan Kerem Şar Advisory Limited'in yaptırımlar baş analisti Vittorio Maresca di Serracapriola, Al Jazeera'ye verdiği demeçte, “Karmaşık bir yaptırımlar ağından oluşan bütün bir yapı var” dedi.
Analistler Trump'ın bazı yaptırımları kararname yoluyla kaldırabileceğini, bazı "yabancı terör örgütü" tanımlamalarının ise ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından kaldırılabileceğini söyledi. Ancak diğer yaptırımların kaldırılması daha karmaşık olabilir.
Maresca di Serracapriola'ya göre, bir dizi ihracat kontrolü, bankacılık sektörünü hedef alan icra emirleri ve ABD Kongresi tarafından kabul edilen yaptırımlar da var.
Maresca di Serracapriola “Bu ülke için büyük bir an” dedi ve ekledi: “Elbette yaptırımlar çok teknik ve karmaşık araçlardır, bu nedenle ABD hükümetinin vaat ettiklerini nasıl uygulayacağı hala belirsiz.”
Zaman çizelgesi konusunda da soru işaretleri var. Birleşmiş Milletler'e göre, nüfusun yüzde 90'ının yoksulluk içinde yaşadığı ve yaklaşık yüzde 25'inin işsiz olduğu Suriyelilerin ekonomik durumu çok vahim. Suriye'nin yeni yönetimi aşırı ekonomik baskı altında ve zaman zaman otoritesini tesis etmekte ve ülke çapında güvenliği sağlamakta zorlanıyor.
Trump Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Şara ile görüştü
Trump'ın kararı memnuniyetle karşılanacak ancak Suriyeliler yaptırımların hafifletilmesinin yürürlüğe girmesini beklemek zorunda kalabilir. Analistler değişikliklerin kademeli olarak gerçekleşeceğini ve “somut sonuçların” görülmesinin bir yıl kadar sürebileceğini söyledi.
Yaptırımların hafifletilmesi de tek başına yeterli olmayacaktır. Analistler Suriye'nin uyum sağlamak ve uluslararası takip listelerinden çıkmak için hala bankacılık reformlarına ihtiyacı olduğunu belirtti. Ayrıca Suriye'nin geleceğine yatırım yapmak isteyen özel yatırımcılar arasında güven tesis etmek için ABD ve diğer uluslararası aktörlerin teşviklerine de ihtiyaç duyulacaktır.
Kuşçu, “Uzun vadeli büyümenin sağlanması, iş ortamının iyileştirilmesi, mali şeffaflığın arttırılması ve Suriye ekonomisinin küresel fırsatlardan etkin bir şekilde yararlanmasını sağlamak için üretken sektörlerin geliştirilmesi de dahil olmak üzere iç ekonomik reformların uygulanmasını gerektiriyor” dedi ve ekledi:
“Suriye üzerindeki ekonomik yaptırımların kaldırılması ekonominin yeniden yapılandırılması yönünde atılmış ilk adımdır ancak gerçek ve üretken bir toparlanmanın sağlanabilmesi için sürdürülebilir kalkınma ve küresel ekonomik entegrasyon odaklı reform politikalarına ihtiyaç vardır.”
Trump-Şara görüşmesi
Suriye'nin yeni yönetiminden analistlere ve uluslararası aktörlere kadar herkes aylardır yaptırımların hafifletilmesine ciddi bir ihtiyaç olduğunu söylüyor. Ancak ABD, "şiddet ve silahlı gruplarla bağlantısı olduğu düşünülen" Şara hükümetine karşı daha önce esnek olmayan bir tutum sergilemişti.
Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi bölgesel güçler ise Şam'daki yeni hükümetle güçlü ilişkiler kurdu. Trump'ın Salı günkü açıklamasından önce Al Jazeera'ye konuşan çok sayıda analist, Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesinin ABD'nin ya da Trump'ın üç ülkeyi -Suudi Arabistan, Katar ve BAE) kapsayan turu sırasında ziyaret ettiği Körfez ülkelerinin gündeminde üst sıralarda yer almasını beklemediklerini söyledi.
ABD, Esed rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana Suriye'nin yeni yönetimine karşı temkinli ve zaman zaman çelişkili bir yaklaşım benimsedi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio 9 Mart'ta Suriye'nin yeni hükümetini ülkenin kıyı bölgesinde yaşanan mezhepsel şiddet ve katliamları önlemedeki başarısızlıkları nedeniyle kınadı. Ancak üç gün sonra Rubio, Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam'daki Suriye merkezi hükümeti arasında varılan ve SDG'nin devlet kurumlarına entegrasyonunu öngören anlaşmaya övgüde bulundu.
ABD daha önce Suriye yönetimine, kalan kimyasal silahların imha edilmesi, “terörle mücadele” konusunda işbirliği yapılması ve yabancı savaşçıların yeni hükümet ya da ordudaki üst düzey görevlerden uzaklaştırılmasını içeren bir talep listesi sunmuştu.
Ayrıca Suriye'nin Şam'da bir Trump Tower anlaşması yapabileceği ve Trump'ın yaptırımların hafifletilmesinden önce Suriye ile İsrail arasında bağ kurulmasını istediği yönünde iddialar da vardı.
Ancak Salı akşamı her şey değişti. Trump Suriye'ye yönelik yaptırımları koşulsuz olarak kaldıracağını açıkladı.
ABD'nin yaptırımları kaldırması Suriye için ne anlama geliyor?
Londra'daki King's College'da savunma çalışmaları alanında öğretim görevlisi olan Rob Geist Pinfold, “Buradaki temel vurgu, bunun ABD ile Suriye arasında bir anlaşmadan ziyade bir Suudi-ABD anlaşması olması” diyor.
Ardından Çarşamba sabahı Trump ile Şaraa, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın huzurunda ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonla bağlanmasıyla yarım saatten biraz fazla bir süre görüştü. Görüşme Trump'ı memnun etmiş görünüyordu.
Doha'ya giderken Air Force One'da gazetecilere konuşan Trump, Ahmed Şara'yı “genç, yakışıklı bir adam. Sert bir adam. Güçlü bir geçmişi var. Çok güçlü bir geçmişi var. Savaşçı.” olarak nitelendirdi.
Görüşmelerin ardından Beyaz Saray Trump'ın Şara ile ele aldığı konuların bir listesini yayınladı. Bunlar arasında yabancı savaşçılarla mücadele ve “terörle mücadele” işbirliği gibi ABD'nin Suriye'den daha önce talep ettiği bazı konular da yer alıyordu.
Öte yandan Trump Suriye'nin İsrail ile normalleşmesini ve Suriye'nin kuzeyindeki IŞİD gözaltı merkezlerini devralmasını da gündeme getirdi.
Al Jazeera'ye konuşan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Orta Doğu Programı'nda kıdemli araştırmacı Natasha Hall, “Bunlar ön koşul gibi görünmüyor ama yaptırımların kaldırılmasını yavaşlatabilir” dedi.
Kaynak: Mepa News