Lee Camp

Lee Camp

ABD'den Ortadoğu'ya her 12 dakikada 1 bomba

ABD'den Ortadoğu'ya her 12 dakikada 1 bomba

Sürekli bir savaşın içindeyiz ve bunu hiç hissetmiyoruz. Hani o çok popüler olan bir mekan var ya, şu dondurmanın kenarına şirin nane yaprakları koyan, işte siz oradan dondurmanızı alıp yerken, bir yerlerde birileri sizin adınıza bombalanıyor. Sinemada büyük boy yerine yanlışlıkla orta boy patlamış mısır veren 17 yaşındaki gençle tartışırken, bir yerlerde birileri sizin adınıza parçalarına ayrılıyor. Bizler yemek yerken, bir şeyler içerken, yatak odalarımızda uyurken, güneş gelmesin diye elimizi gözümüze siper ederken, birilerinin evi, ailesi, hayatı ve bedeni bizim adımıza binlerce küçük parçaya bölünüyor.

Her 12 dakikada bir...

Her 12 dakikada bir, ABD ordusu, aklınızın sınırlarını zorlayan güçteki bir bombayı bir yerlere atıyor. Aslına bakılırsa bu ilginç bir durum zira, ülke olarak -bir düşüneyim- sıfır ülke ile savaş halindeyiz. Bu yüzden mantıken sıfır bomba atıyor olmamız gerekir değil mi?

Yook! Bugünlerde çok yaygın olan bir hataya siz de düştünüz. İçinde yaşadığımız dünyayı akl-ı selimin hakim olduğu ve hukukun bir değeri olan, savunma sanayimizin sıkı şekilde teftişe tabi olduğu, müzik endüstrisinde sadece liyakat ve kabiliyetin geçerli olduğu, lego parçalarının yuvarlak kenarlarının olduğu (ki üstüne basınca sanki zırh delici mermi yemiş gibi acı hissetmeyelim), insanların kafalarını gömdüğü kumda boyunlarının çok ama çok sıcak olmaya başladığını inkar etmek yerine iklim değişikline karşı birleşip ortak tavır aldığı bir fantazi ile karıştırdınız.

Siz mantıklı bir dünyayı düşünüyorsunuz. Biz mantıklı bir dünyada yaşamıyoruz ki!

Onun yerine, Pentagon’un tamamen ve koşulsuz şekilde kontrolden çıktığı bir dünyada yaşıyoruz. Birkaç hafta önce, 21 trilyon dolarlık (yazım hatası falan değil) bir meblağın Pentagon’da “buhar olduğunu” ve “nereye harcandığının tespit edilemediğini” yazmıştım. Yazımda bu parayla kaç tane bomba alabileceğimize ise değinmemiştim. Başkan George W. Bush döneminde ordu 5 ayrı ülkeye toplam 70.000 bomba attı. Ancak duyduğunda insanları yerinden zıplatması gereken bu kadar bombadan sadece 57 tanesi uluslararası camiayı “üzdü.”

Çünkü bu 57 bomba, ne ABD’nin aktif olarak savaş halinde olduğu ne de herhangi bir (resmi) çatışmanın olduğu Pakistan, Somali ve Yemen’e atılmıştı. Dünya bir anda aklını kaybetti sanki. Şu minvalde dönen bir sürü muhabbet yapıldı; “Bi’ saniye. Herhangi bir çatışmanın olmadığı, savaş alanı olmayan ülkelere bomba mı atıyoruz? Acaba alakamız olmayan yerlere bomba attığımız için günün sonunda her tarafa bomba atmak zorunda kalıyor olabilir miyiz? (Rahatsız edici sessizlik)... Olur mu öyle şey ya? Bush bi’ gitsin ondan sonra gelen başkan kesin normal bir insan evladı olur (ve çalışan beyin hücrelerine sahip olur), ve bu deliliğe bir son verir.”

O zamanlar ne kadar saf ve tatlıymışız değil mi? Sanırsın, sabahleyin uyanan kedi! O kadar tatlı!

Araştırmacı Gazetecilik Bürosu’nun raporlarına göre Başkan Barack Obama döneminde Pakistan, Somali ve Yemen’de büyük çoğunluğunu insansız hava araçlarının icra ettiği 563 bombalı saldırı düzenlendi.

Mesele sadece savaş alanı olarak belirlenmeyen bölgelerin bombalanmasının uluslararası hukuku ve küresel normları ihlal etmesi değil, aynı zamanda herhangi bir suç işlememiş insanların, suç işlemeden önce hedef alınmasıdır. Tom Cruise’un oynadığı “Minority Report” aslında bizi bu konuda uyarmıştı.(İnsanlar bilimkurgu filmlerinden hiç ama hiç ders çıkarmıyor. Eğer “1984” filminden bir şeyler kapsaydık Ulusal Güvenlik Ajansının var olmasına asla izin vermezdik. Eğer “Terminatör’ü” biraz dikkatli izleseydik silahlı insansız hava araçlarına karşı çıkardık. “Matrix” filminden biraz ders alsaydık, insanların çoğunun sanal gerçeklik saçmalığında, bomboş bir hayat sürüp kendilerini kaybederken okyanusların dağ gibi plastik atıklar içinde ölmesine izin vermezdik... Ama işte, etrafına bakan yok ki!)

Obama başkanken resmen medya üzerinde gizli bir sansür vardı. Ana akım medya kanallarından Pentagon tarafından günlük bazda icra edilen bombalamaların sadece sayısı veriliyordu. Teknik olarak medya bu haberleri veriyordu ancak bir taraftan da sürekli “Obama sonsuz bir yıkıma yol veriyor olabilir ama adam hem yakışıklı hem de havalı, sanırsın havadan gelen ölümün Steve McQueen’i (ünlü bir Amerikalı film yıldızı)” mesajı veriliyordu.

Ordumuzun “gelişmiş silahları” sadece “kötü adamları” vuruyor efsanesini de elimiz değmişken silelim. David DeGraw’ın da dediği gibi, “CIA’in kendi raporlarına göre, 'ölüm listesinde' yer alan şahışların 'SİHA’larla ölüm' kapsamında hedef alınmaları neticesinde meydana gelen ölümlerin yalnızca %2’si 'asıl hedeflerden' oluşmaktadır.”

Yüzde 2. Ciddi misin sen Pentagon? Adamlar sınavdan 2 almış. Şaka gibi. Lisede adını doğru yazana 5 puan veriyorlar!

Bush döneminde atılan 70.000 bomba vardı ya? Onlar küçük işmiş. DeGraw diyor ki; “Obama 7 ayrı ülkeye toplam 100.000 bomba attı. Bush’u 30.000 bomba ve 2 ülke farkla geride bıraktı.”

İtiraf etmek gerekir ki, bu durum etkileyici bir şekilde korkunçtur. Obama’nın, Nobel Barış Ödülü’ne sahip olup bu kadar masum sivili öldürenler kulübünün nadir üyelerinden bir tanesi olma hakkını kazandığını düşünüyorum. Bu kulübün her sene düzenlenen etkinliğine gelen bir Obama var bir de yakasında el yazması bir isim kartı, elinde de bir yumurta dolmasıyla dolaşan Henry Kissinger.

Ancak, artık biliyoruz ki Donald Trump kendinden önceki bütün başkanları utandırdı. Pentagon verilerine göre George W. Bush’un 8 senelik başkanlık döneminde günlük ortalama 24 bomba atıldı, bu da senede ortalama 8.750 bomba eder. Obama’nın başkanlık döneminde ise, ordu günlük ortalama 34 bomba attı yani yıllık ortalama 12.500 adet. Trump başkanlığının ilk senesinde ise günlük ortalama 121 bomba atıldı, toplamda ise bir senede 44.096 bomba atıldığı kayıt altına alındı.

Tekrar ediyorum, Trump’ın kontrolündeki ordu bir senede 44.000 bomba attı.

Resmen Pentagon’un eldivenlerini çıkarttı, sonrada zaten kudurmuş olan bu köpeğin tasmasını da saldı. Sonuç olarak elimizde Lil Wayne (Amerikalı bir rapçi), Conor McGregor (ünlü bir boksör) karışımı bir ordu oldu. Bir anlığına kafayı çevirip tekrar geri bakınca “Ne yaptın lan?! Alt tarafı bir saniye boş bıraktık!” diye tepki verilecek bir durum meydana geldi.

Trump hükümeti döneminde, her 1 saat içerisinde 5 bomba atılıyor. Yani ortalama her 12 dakikada 1 bomba.

Hangisi daha korkunç acaba? Dünya çapında sebep olduğumuz ölüm ve yıkım mı yoksa ana akım medyanın bunu ASLA VE ASLA araştırmaması mı? Herkes Trump’ın kötü yönlerini konuşuyor. Irkçı, kafası büyük, bencil bir aptal (ki bunlar doğrudur). Ama kimse çıkıp da 12 dakikada 1 bomba atan ordumuz tarafından işlenen Amityville-vari (ünlü bir korku filmi) katliamları ve atılan bu bombaların %98’inin masum sivilleri öldürmesini konuşmuyor.

Hiçbir şekilde teftiş edilmeyen ve akıl almaz bütçeye sahip (21 trilyon dolar) bir Savaş Bakanlığınız ve bu bakanlığın kaç kişiyi öldürdüğü ile alakadar olmak istemeyen bir başkanınız varsa bir noktadan sonra o kadar fazla bomba atıyorsunuz ki, Pentagon’un da resmi olarak açıkladığı üzere neredeyse elinizdeki bombalar bitmeye yüz tutuyor.

Aman Tanrım. Eğer bombamız biterse, o kadar masum sivili nasıl olur da... çiftçilik yapmaktan mahrum bırakırız! Kendi halinde takılmaya fırsat bulacak onca keçi de cabası!

21 trilyon dolar meselesine gelince, söylenecek tek şey “nereye gittiği belli değil” oluyor.

Gazeteci Witney Webb Şubat ayındaki yazısının bir bölümünde şöyle diyor; “Ordu tarafından SİHA’larla öldürülenlerin %80’inden fazlasının kimlikleri hiç belirlenemedi ve CIA’in kendi raporları dahi aşağıda kimi vurduklarından haberleri olmadığını gösteriyor. Saldırı alanındaki herkesi 'düşman savaşçı' olarak nitelendirip, sivil kayıp yaşanmadı diyorlar.”

Yanlış duymadınız. Biz sadece düşman savaşçılarını öldürüyoruz. Peki bu insanların düşman savaşçısı olduğunu nereden biliyoruz? Basit, hepsi bizim saldırı alanımızdaydı. Peki saldırı alanımızı neye göre belirliyoruz? Basit, düşman savaşçılarının olduğu yeri vuruyoruz... Devam edeyim mi yoksa demek istediğimi anladınız mı? Benim zamanım bol, isterseniz devam da edebilirim.

Mesele aslında, tam bir manyak olmasına rağmen Trump ile alakalı değil, bir savaş suçlusu olmasına rağmen Obama ile alakalı değil, haşlanmış bir lahana kadar aklı olmasına rağmen Bush ile de alakalı değil. (8 senedir Bush’la alakalı espri yapmıyordum, iyi geldi, belki de yeniden başlayabilirim.)

Mesele, bizi yöneten elit kesimin ipini bırakmaya dünden razı olduğu, kontrolden çıkmış bir askeri-endüstriyel bileşik yapıdır. ABD Kongresindeki birkaç kişi hariç ne bir siyasi isim ne de bizzat devlet başkanı 1 günde atılan 121 bombayı durdurmak niyetinde değil. Ana akım medyadaki hiç kimse, insanlar bunu duymalı ve bilmeli diye bir kaygı taşımıyor.

Geçtiğimiz günlerde, Pentagon’un nereye gittiği belli olmayan bütçesine ithafen #21Trillion, twitterda TT (Trending Topic) olmayı başardı. Şimdi bir TT daha yapalım: #1Günde121Bomba (#121BombsADay)

Allah’ın her 12 dakikasında 1 bomba...

Bu bombaların nereye düştüğünü biliyor musunuz? Kimleri katlediyor? Neden? Her gün atılan 121 bomba gezegenin öbür ucundaki ailelerin hayatlarını paramparça ediyor- bu senin adına, benim adıma ve o sinema salonunda yanlış boy patlamış mısır veren çocuk adına yapılıyor.

Biz hiç kimseye hesap vermeyen bir yönetici kesime tabi olmuş, yolunu kaybetmiş bir ordusu olan yolunu kaybetmiş bir ulusuz. Bu toplumun bir parçası olduğumuz için senin ve benim desteklediği ordu ve devlet her 12 dakikada bir sorgusuz sualsiz insan katlediyor, aldıkları tepki ise sadece (bizim için) rahatsız edici bir sessizlik. Amerikan ulusunun birer ferdi olarak ve de insan olarak bu konuda sessiz kalmak bize yakışmaz. Yaşananlar, insanlığa karşı işlenmiş birer suçtur.

Mepa News tarafından tercüme edilen bu makalede yer alan görüşler yazara aittir.

Bu yazı toplam 8489 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Lee Camp Arşivi