Analiz | Rusya Afrika'da nasıl bir yol haritasına sahip?

Analiz | Rusya Afrika'da nasıl bir yol haritasına sahip?

Rusya, özellikle silah ticaretini geliştirdiği Afrika'da dünya güçlerinin kıtadaki çıkarlarını baltalayıcı ve nüfuzunu yayıcı bir stratejik çerçevede yol almaya devam ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2019 yılında Afrika ülkeleriyle ticareti 5 yıl içinde iki katına çıkarmayı taahhüt etmişti

Financial Times'in haberine göre, Putin'in sözünden yaklaşık olarak 4 yıl geçmesine rağmen verilen taahhütlerin neredeyse bir kısmı yerine getirilse de Rusya'nın Afrika kıtası üzerindeki nüfuzu gün geçtikçe büyümeye devam ediyor.

Rusya'nın Sovyetler Birliği'nin çökmesinin ardından Afrika ile ilişkileri zayıflasa da Putin'in 2012'de yeniden devlet başkanlığına gelmesinden bu yana ilişkiler kademeli ölçüde güçleniyor.

Rusya'nın Afrika ülkeleriyle ticareti 2018'e kıyasla yüzde 25 artarak 2021 yılında 15,6 milyar dolara kadar çıktı.

Ayrıca Rusya Afrika'nın en büyük silah ithalatçısı olmaya devam ederken değerli madenlerden gıdaya kadar yatırımlar ve ticari ilişkilerde Afrikalı devletlerin yararlı bir ortağı haline geldi.

afrika-silah.jpg

(Rakamlarda SIPRI'nin analizlerindeki TIV değeri esas alınmıştır.)

İtalyan Uluslararası Siyasi Araştırmalar Enstitüsü'nde Rusya uzmanı olan Eleonora Tafuro, Rusya'nın dış politika öncelikleri arasında geçmişte Afrika bulunmuyorken bu durumun son dönemde oldukça değiştiğini söyledi.

Tafuro'ya göre Rusya'nın Ukrayna işgali de Moskova'nın Afrika'yı dış politika önceliklerine dahil etmesine yol açtı.

Tafuro, ABD ve Avrupa'nın Rusya'yı dışlama çabalarına karşı, Moskova'nın Afrika ülkeleriyle diplomatik ve ticari ilişkilerini geliştirmesinin 'alternatiflere' sahip olduğu söylemini kanıtlamak için oldukça önemli olduğunu söyledi.

Kremlin'in dış politika düşünce kuruluşu Valdai için yazan Rus akademisyen Kirill Babaev, kasım ayında, Rusya'nın ekonomik tercihleri başarılı siyasi iş birliğinin doğal sonucu haline getirerek, siyaseti öncelik edinen bir yol haritası seçtiğini belirtti.

Rusya, Afrika'da ticaret ve yatırım alanında Çin, ABD veya Avrupa ile kafa kafaya mücadele edecek ekonomik güçten yoksun. Dünya Bankası'na göre Rusya'nın ekonomisi Çin'in ekonomisinden 9 kat daha küçük ve İspanya'nınkinden yalnızca az bir oranda büyük.

ABD'deki Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden Joseph Siegle'a göre Rusya'nın ekonomik ilişkiler yerine diğer ülkelerin çıkarlarını eşeleyici eğilimde olduğunu söyledi.

Siegle, Rusya'nın 2000'li yılların başından bu yana Afrika ile angajmanının istikrarlı bir düzeyde ilerlediğini, ancak Afrika'daki diğer güçlerin karşısına dikilemeyeceklerini kavradıklarında 'çıkarları baltalayan' bir yapıya büründüğünü ifade etti.

Böylece Rusya Batı'nın çıkarlarını baltalamaya ve kendisinin de nüfuzunu artırmaya odaklı bir strateji ile hareket etti. Halihazırda birkaç Afrika ülkesinde varlık gösteren Wagner de Rusya'nın Afrika'daki nüfuz girişimlerine destek sağladı. Bu durum Rusya'yı Afrika'nın değerli madenlerine ulaştırdı.

Madenlerden milyonlarca dolar gelir elde edildiği düşünülse de kazançların Kremlin'e ulaştırıldığına dair bir kanıt bulunmadığını dile getiren Siegle, bu gelirlerin Wagner'in operasyonlarını finanse etmek amacıyla kullanılabileceğini sözlerine ekledi.

Temmuz 2023 tarihinde St Petersburg'da Rusya-Afrika zirvesi düzenlenmesi bekleniyor. Analistler, Putin'in bu zirvede Afrika ülkeleriyle ticari ilişkileri daha da güçlendirmeyi hedefleyeceğini düşünse de siyasi çıkarların ticarete baskın çıkacağını tahmin ediyor.

Kaynak: Mepa News

tg-003.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.