El Kaide Mali'de etkinliğini nasıl artırdı?

El Kaide Mali'de etkinliğini nasıl artırdı?

Batılı kuruluşlar El Kaide'nin Mali'de artan etkinliğini birçok bağımsız sebebe bağlıyor.

Mali merkezde olmak üzere Batı Afrika'da yükselen El Kaide varlığı birçok açıdan önemli bir gündem maddesi. Fransa'nın 2013 yılının başında bölgeye yaptığı müdahale, Mali'deki El Kaide varlığını yerleşim bölgelerinden uzaklaştırmayı başarmıştı. Ancak El Kaide'nin varlığına son verilemediği gibi, grup yeni dinamikler içerisinde organizasyonel yapısını pekiştirdi.

Batı Afrika genelinde Batı, bu durumu tersine çevirmek için ciddi bir koza sahip değil. Zira El Kaide bağlantılı unsurlar sınır hatlarında, çöllük ve dağlık bölgelerde, izole alanlarda organize oluyor. Bu da Batılı kuvvetlerin savaşacak bir düşman bulamaması gibi bir sonuç oluşturuyor. Ancak silahlı gruplar için hedefler oldukça belirgin ve kolayca erişilebilir halde. Gao, Timbuktu, Kidal gibi şehirlerde yaşanan saldırılar bunun bir örneği.

Future for Advanced Research and Studies adlı araştırma ve analiz kuruluşu, El Kaide'nin Mali'de etkinliğine dair bir analiz yayınladı. Analizin ilgili bölümü Mepa News tarafından tercüme edildi.

*

1- El Kaide faal

Sahil-Sahra bölgesi El Kaide bağlantılı grupların içerisinde eridiği bir pota, birçok tahmin El Kaide'nin saha hakimiyetinden ziyade organizasyonel faaliyetlere öncelik verdiğine işaret ediyor. Bu sebeple, Mart 2017'de Sahra Emirliği (İslami Mağrip El Kaidesi'nin Sahra kolu kastediliyor), el Murabitun, Ensaru'd Din ve Macina Özgürlük Cephesi'nin birleşmesiyle kurulan Cemaat Nusretu'l İslam ve'l Muslimin için büyüyen bir rol var, ki bu birleşme grubun 2 Mart 2018'de Ouagadougou'da Burkina Faso ordusu ve Fransız elçiliğine yönelik saldırı gibi yüksek profilli saldırılar gerçekleştirmesini mümkün kılıyor.

2- Hedef önceliği

Sahil-Sahra bölgesinde mevcut uluslararası güçler, El Kaide ve IŞİD ile bağlantılı organizasyonlar için büyük bir hedef teşkil ediyor, özellikle gruplar kendi aralarındaki ideolojik farklılıklara odaklanmadıkları için. Bu organizasyonlar uluslararası güçleri bölgede karşılarında direnilmesi gereken bir varlık olarak görüyor, bu da grupların böylesi güçlerin varlığına karşı olan daha çok kişiyi kendilerine katmasına yol açıyor.

3- Örgütsel kapasiteler

Sahil-Sahra bölgesindeki El Kaide bağlantılı gruplar organizasyonel ve operasyonel seviyelerde nitelikli kapasiteler edindiler, sıklıkla hafif silahlarla küçük kümeler halinde hareket etmek gibi, ki bu onların bir bölgeden diğerine çabucak gitmesini mümkün hale getiriyor. Buna ek olarak, grupların mensupları çöl yollarını ve rotalarını çok iyi biliyor, bu da hususi saldırılar gerçekleştirme kapasitelerinde önemli bir faktör.

4- Geçirgen sınırlar

Gruplar bölge ülkeleri arasındaki geçirgen sınırları kendi çıkarları için, saldırılar düzenlemek üzere kullanıyor, özellikle güvenlik güçlerinin zayıf performansı ve sınırları kontrol edip bu grupların hareketlerini gözlemlemek için gerekli aygıtların yetersizliği buna yol açıyor.

5- Kabilelerin rolü

Bölgede grupların belirli kabilevi ve etnik gruplarla -hem Tuareg kabileleri hem de Fulani etnik gruplarla- tesis ettiği ittifaklar ve ilişkiler ağı, uluslararası güçlere yönelik saldırıları artırmalarında bir rol oynadı. Bu ağ gruplara saldırılar düzenlemek için gerekli olan desteği ve istihbaratı sağlıyor, Cemaat Nusretu'l İslam ve'l Muslimin'in 30 Mayıs 2017'de Kuzey Mali'de Fransız güçlerine düzenlediği saldırı gibi. Birçok rapor bu saldırılarda bazı Tuaregler tarafından sağlanan bilginin rolünü vurgulamıştı.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.