Mehmet Ayaydın

Mehmet Ayaydın

Pakistan'da siyasi kriz: Bugüne nasıl gelindi, ülkeyi ne bekliyor?

Pakistan'da siyasi kriz: Bugüne nasıl gelindi, ülkeyi ne bekliyor?

2018 yılında büyük bir coşku ve ümitle başa gelen İmran Han’ın son zamanlarda muhalefetle başı dertte. Seçimden sonraki ilk günden itibaren İmran Han ve partisi Tahrik-i İnsaf'tan (PTI) büyük rahatsızlık duyan muhalefet partileri, ekonomik krize ve dış politikadaki sorunlara bir türlü çözüm bulamayan Han’ı güvensizlik oylamasına götürebilecek çoğunluğu elde ederek köşeye sıkıştırdı.

İmran Han iktidarının kilit müttefiki Birleşik Halk Hareketi'nin (MQM) hükümete desteğini çekmesinin ardından, iktidar koalisyonu meclisteki çoğunluğu kaybetti. Böylelikle muhalefet partileri hükümeti güvensizlik oylamasına götürme kararı aldı.

Başbakan İmran Han’a güvensizlik oylaması yapılmsı önergesinin kabulü için 28 Mart’ta yapılan oylama 161 milletvekilinin oylarıyla kabul edildi. Aynı süreçte Pakistan’ın en büyük eyaleti olan Pencap’ta da benzer gelişmeler yaşandı. Eyalet Başbakanı Osman Buzdari için güvensizlik oylaması önerge kararı verildikten sonra Buzdari istifasını İmran Han’a sundu. İmran Han’ın istifasını kabul etmesinin ardından PTI’ın elinde bulunan Pencap eyaleti için seçim kararı alındı.

Yaşanan bu olayın benzerinin İmran Han'ın da başına gelmesi bekleniyordu.

Fakat 28 Mart’ta kabul edilen güvensizlik oylaması Meclis Başkanı Kasım Suri tarafından "anayasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle reddedildi. Kendisi de PTI üyesi olan Meclis Başkanı Suri, kararının arkasında Pakistan Anayasası’nın 5. maddesinin olduğunu belirtti. Anayasa’nın 5. maddesinde ise “Devlete bağlılık her yurttaşın temel görevidir. Anayasa'ya ve yasalara itaat, nerede olursa olsun her vatandaşın ve Pakistan'daki diğer herkesin yükümlülüğüdür.” ifadeleri yer alıyor.

İmran Han ise bu süreçte kameraların karşısına çıkarak halka hitap etti. Birçok konuya değinen Han’ın en çok ABD aleyhinde sarf ettiği sözler dikkat çekti. Özellikle ABD’li yetkililer tarafından kendisine bir "tehdit mektubu" verildiğini söyledi. Han, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Rusya ziyaretinin ABD'yi rahatsız ettiğini ve "Pakistan devletini, ancak ve ancak kendisinin istifa etmesi ile affedebileceklerini söylediklerini" iddia etti.

Sözlerini yeni bir seçim yapılmasına yönelik kararıyla sonlandıran Han, ordunun bu meselede tarafsız kalmasını takdir ettiğini de sözlerine ekledi.

Kısa bir süre sonra Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi, erken seçim isteyen Başbakan İmran Han’ın talebi üzerine meclisi feshetti. Bu karar sonrasında Pakistan’da 90 gün içerisinde bir seçim yapılması planlanıyor.

İmran Han bu sürece nasıl geldi?

2018 yılında iktidara gelen İmran Han’ın popülitesi çok daha eskilere dayanıyor. Eski bir kriket oyuncusu olan Han, Pakistan’ın siyasi tarihinin yanında kriket tarihi için de önemli bir konumda. 1992 yılında Avustralya’da ilk ve tek dünya şampiyonluğunu elde eden Pakistan kriket takımının kaptanlığını İmran Han yapıyordu. Daha öncesinde de Pakistan halkı tarafından kriketteki kariyeri sebebiyle çok sevilen Han, dünya şampiyonasındaki başarısının ardından ulusal kahraman ilan edildi.

İmran Han, spor kariyerini sonlandırdıktan sonra siyasete atıldı. Fakat siyaset kariyeri ilk başlarda kriketteki kadar başarılı bir eğri çizemedi. 1996’da siyasete atılan Han, her ne kadar başlanıç itibariyle başarılı bir performans çizemese de toplum içerisindeki sosyal yardım faaliyetleri ile halkın takdirini topladı. Han, bu süreçte ABD'nin Pakistan'ın kuzeybatısında düzenlediği insansız hava aracı saldırılarında sivilleri hedef almasına karşı çıkmasıyla ve bu saldırılar aleyhinde kampanyalarıyla da öne çıktı.

2000’lerden 2018 yılına kadar olan süreç içerisinde Pakistan’da kurulan hükümetlerin de pek başarılı bir perfomans gösterememesinin ardından, halk yeni bir lider arayışı içerisine girdi. Uzun yıllardır siyasette olan ve aynı zamanda yürüttüğü sosyal yardım projeleriyle halkın takdirini toplayan İmran Han’ın yıldızı 2018 seçimlerinde parladı. Özellikle ülkedeki genç nüfusu, İmran Han’ın hem karizması hem de diğer siyasetçilere göre sahip olduğu temiz siyaset karnesi cezbetti. Böylelikle 2018 seçimlerinde İmran Han, genç seçmenin oylarıyla daha önce birçok kez seçim kazanan Navaz Şerif’e karşı büyük bir zafer elde etti.

2018 yılında Başbakan olarak seçilen İmran Han’dan halkın beklentisi çok fazlaydı. Buna karşın, devraldığı ekonomk ve dış politika sorunları da hiç azımsanmayacak derecede büyüktü. Pakistan halkının, İmran Han’dan ilk ve en önemli isteği, Pakistan’ın uzun yıllardır içinde bulunduğu ekonomik krize çözüm bulmasıydı. Ancak zaman geçtikçe halktaki umut yerini telaşa ve kızgınlığa bıraktı. Pakistan’daki ekonomik göstergeler 2018’den bu yana hiç de olumlu bir tablo çizmedi. İlk yıllarda Suudi Arabistan, ardından ise Çin ile girilen borç ilişkileri, halkta büyük bir rahatsızlık uyandırdı. Ekonominin yanı sıra, İmran Han’ın dış politikadaki tutumu da halkı rahatsız etti. Özellikle ekonomik ilişkiler sebebiyle Uygur meselesinde birçok kez Çin’in yanında duran Han, Pakistan halkı için büyük bir hayal kırıklığı oluşturdu.

Son gelinen noktada ise Covid-19’un açtığı ekonomik yaralar ve dünya çapındaki ekonomik çalkalanma Pakistan ekonomisini derinden etkiledi. Aynı zamanda 2020 ile 2022 yılları arasındaki ekonomik göstergelerin Hindistan’ın çok gerisine düşmesi tepkileri daha da artırdı. 2020 – 2022 yılları arasında Hindistan’daki %7’lik enflasyon oranına karşılık Pakistan’daki %24’lük enflasyon dikkat çekiciydi. Halk ile İmran Han arasındaki ipleri ise 2022 yılının başından itibaren petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki artış kopardı.

Ordu ile ilişkiler

İmran Han’ın ordu ile ilişkisi daha çok muhalefet partilerinin iddiaları ile başladı. Muhalefetteki partilerin iddialarına göre, İmran Han ordunun yeni bir projesiydi. Ordu İmran Han’ı 2010’lu yıllardan itibaren iktidar için hazırlıyordu. 2018 seçimlerinde ise ordunun ülkenin başına yeni bir yüz olarak genç ve karizmatik bir figür olan İmran Han’ı geçirdiğini iddia ediyorlar.

Bu iddiaların ötesinde, İmran Han hükümetinin 2018 yılından günümüze, son zamanlar haricinde ordu ile büyük bir sorun yaşamadığı gözlemlendi.

Ülkenin kuruluşundan günümüze siyasete dahliyle anılan ordu, İmran Han'ın döneminde genel olarak bu tavrı sergilemedi.

Fakat son olarak, Pakistan ordusunun en üst düzey isimleri arasında olan Kara Kuvvetleri Komutanı Kamer Cavid Bacva, İmran Han aleyhinde olduğu öne sürülen bir açıklama yaptı.

Bacva, Han'ın ABD'ye yönelik artan suçlamalarına karşılık olarak, Pakistan-ABD ilişkilerinden övgüyle bahsetti. ABD'nin Pakistan için uzun soluklu bir müttefik olduğunun altını ısrarla çizdi.

İmran Han'ın ABD'ye yönelik ağır suçlamalarına karşın, ordunun buna karşı bir refleks sergilemesi beklenen bir durum olsa da, taraflar arasındaki fikir ayrılığının net bir yansıması oldu.

Bunun yanı sıra, Pakistan Ordu Sözcüsü Babar İftihar da, siyasi sürece müdahil olmadıklarını ve sürecin siyasilerin meselesi olduğunu belirten açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar da, ordunun İmran Han konusunda artık tarafsız davranacağı şeklinde yorumlandı.

Bundan sonra ne olacak?

Ordunun siyasete müdahale riskinin her zaman olduğu bir ülke olan Pakistan'da, siyasi ve sosyal gerilim sürekli yükselişte.

Tarafların itidal çağrısı yapmadığı ve destekçilerini sokağa çağırdığı bir düzlemde, ülkenin içerisine düştüğü siyasi kriz çözülemez ve sokaklar karışmaya devam ederse, daha beklenmedik gelişmeler görmemiz mümkün.

Eğer süreç siyasi sınırlar çerçevesinde devam edecek olursa, Pakistan 90 gün içerisinde genel seçimlere gidecek. Seçimlerde her ne kadar İmran Han, özellikle ekonomik sebeplerle yıpranmış da olsa yine de favoriler arasında.

Özellikle kendisine yönelik güvensizlik oyu sürecini bir dış müdahale olarak yansıtan İmran Han, eğer bu yöndeki algıyı güçlendirebilirse, seçimlerde kendisine yönelik desteği artırması mümkün.

342 sandalyeli Pakistan parlamentosunda, iktidar olabilmek için 172 sandalyeye ihtiyaç var. İmran Han'ın partisi Tahrik-i İnsaf, geçtiğimiz seçimlerde 155 vekil çıkarabilmişti.

Ancak İmran Han adına olduğu gibi, dengelerin muhalefet lehine gelişmesi de mümkün. Bu durumda, Pakistan Müslüman Ligi-Navaz ve Pakistan Halk Partisi'nin performansı belirleyici olacak.

Her koşulda, Pakistan'da seçimlerin yapılmasına giden bu süreçteki 90 günlük dönem yakından takip edilmeli. Seçimlerin sonucunda ve ülkenin yeni siyasi atmosferinde, söz konusu 90 günlük süreçte yaşanacakların büyük rol oynayacağını söylemek mümkün.


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 2602 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Mehmet Ayaydın Arşivi