Selim Demir

Selim Demir

ABD Türkiye'yi Afganistan'da tuzağa mı çekmeye çalışıyor?

ABD Türkiye'yi Afganistan'da tuzağa mı çekmeye çalışıyor?

Afganistan, savaşın yaklaşık 2 asırdır aralıklarla sürmekte olduğu bir coğrafya.

Ülke, dünyadaki üç büyük güçle üç büyük savaşa sahne oldu. 19'uncu yüzyılda ve 20'nci yüzyıl başında İngiliz İmparatorluğu, 20'nci yüzyıl ortasında Sovyetler Birliği, 21'inci yüzyıl başlarında ise Amerika Birleşik Devletleri.

Savaşların Afganistan'a getirdiği ölüm ve yıkım herkesin malumu. Ancak yine de Afgan halkı, bu kayıplarına rağmen egemenliklerini ellerine tutmayı başardı. Ülkeyi hedefine alan "süper güçler" için ise Afganistan savaşları, ekonomilerini tüketen, askeri yenilgiler sebebiyle imajlarını zedeleyen bir bataklık niteliğindeydi.

Geniş coğrafyası, yüksek dağları, binlerce vadisi ve inatçı halkıyla Afganistan, bu üç gücü de tüketmeyi başarabildi.

ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi

Son olarak ABD, 2001 yılında Taliban iktidarına karşı başlattığı savaştan geri adım atarak Afganistan'dan çekilmeyi kabul etti.

20 yıllık savaş sürecinde ABD, Afganistan'da Taliban'ı yenmeyi başaramadığı gibi, ciddi bir ekonomik darbe de aldı.

2500'ü resmi asker, sayısı bilinmeyen binlercesi ise paralı asker olmak üzere çok sayıda Amerikan askeri gücü Afganistan'daki çatışma ortamında öldü.

Afganistan savaşının maliyeti en az 2 trilyon dolar

Yapılan araştırmalara göre 20 yıllık savaşın ABD'ye maliyeti yaklaşık 2 trilyon dolar. Bu maliyete ABD'nin savaş için girdiği dolaylı masraflar ise dahil değil. Tüm bu masraflar göz önüne alındığında ABD, kazanamayacağı bir savaşta her geçen gün ekonomisini daha da zedelemek yerine, İngiliz İmparatorluğu ve Sovyetler gibi, ülkeden çekilmeyi kabul etti.

Türkiye tuzağa mı çekilmek isteniyor?

Batı kamuoyu Afganistan'daki savaşın ABD'ye verdiği zararları konuşur ve bu maceranın gerekliliğini sorgularken, çekilme sürecinin ardından ülkede yeni bir ihtimal gündeme geldi. Bu da Türkiye'nin, Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının güvenliğini sağlaması.

ABD'nin oldukça sıcak bir şekilde yaklaştığı bu teklif kapsamında Türkiye'nin Kabil'de bulunan Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı'nın güvenliğini sağlaması planlanıyor. Türkiye'nin de buna oldukça sıcak yaklaştığı görülüyor. Kulislerde, Türkiye'nin bu yeni misyonu karşılığında ABD'den, S-400 yaptırımlarının hafifletilmesi ve ilişkilerin düzeltilmesi ve farklı birtakım tavizler gibi taleplerin konuşulduğu da iddialar arasında.

Somali örneği doğru bir örnek mi?

Birçok kesim, Türkiye'nin yeni Afganistan misyonunu tıpkı Somali'de olduğu gibi havaalanından başlayarak ülke sathına genişleyecek bir harekat olarak yorumluyor. Ancak iki ülke arasında oldukça net farklılıklar bulunuyor.

Bunların en önemlileri, Afganistan'ın ulaşılması zor bir noktada olması, neredeyse tamamının kontrolü sağlanamayacak izole bölgelerden oluşması ve Taliban etkinliği. Türkiye'nin Somali'ye müdahil olduğu süreçte, ülkedeki Eş Şebab yapılanması ciddi ölçüde darbe almış ve geri itilmişti. Ancak Afganistan'da Taliban mevcut süreçte ülkenin çok büyük bir kesimini kontrol altında tutuyor ve ilerlemeye de devam ediyor.

ABD, oldukça geniş iktisadi imkanlarına, lojistik gücüne ve askeri kapasitesine rağmen Afganistan savaşına ancak 20 yıl boyunca devam edebildi. Ve kendisinin ülkeden artık çekilmek zorunda kaldığı bir süreçte, Türkiye'nin ülkeye müdahil olmasını talep etti. Açıkçası bu talep de, ABD'nin Türkiye'yi bölgede bir tuzağın içerisine çektiği şüphesini beraberinde getiriyor.

Son yıllarda ABD ile ilişkileri gerilen ve yer yer stratejik bir rekabet içerisinde giren Türkiye'nin Afganistan'la meşgul edilmesi, maddi ve askeri kaynaklarının bu ülkeye kanalize edilmesi, Türkiye için kendi stratejik çıkarlarının gerektirdiği birçok bölgede daha az etkin olabilmek anlamına gelecek.

Bu durumda Türkiye'nin Afganistan'da varlık göstermesi talebini, iktisadi ve askeri yönden Türkiye'nin içerisine çekilmek istendiği bir tuzak olarak okumak mümkün.

Ayrıca ülkede 20 yıllık Amerikan işgalinin sebep olduğu sorunlar da tamamıyla Türkiye'ye bırakılmış olacak. ABD, kendi sebep olduğu birçok sosyal ve iktisadi problemin de faturasını ödemekten kaçmak, bunları üçüncü taraflara bırakmak istiyor.

ABD'nin, kendisinin geniş imkanlarına rağmen kazanamadığı ve çekilmek zorunda kaldığı bir savaşın ortasına Türkiye'yi bırakmak istemesi, durumu daha net ortaya koyuyor.

Ülkeye dair ihtimallerin nasıl şekilleneceğini ise zaman gösterecek.


Fikir Yorum yazısında yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 6318 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
2 Yorum
Selim Demir Arşivi