Bir devir kapandı: Fransa Mali işgalini sonlandırdı

Bir devir kapandı: Fransa Mali işgalini sonlandırdı

Fransa, 2013'ten bu yana varlık gösterdiği Mali'deki varlığını tamamen sona erdirdi.

Fransız ordusu, 9 yıl süren işgalin ardından Mali topraklarını bugün tamamen terk etti.

Cihat yanlısı grupların artan etki alanlarını sonlandırma amacıyla Batı Afrika ülkesi Mali'ye 2013 yılında giren Fransa, dün resmi olarak Mali'den ayrıldı.

2013 yılında başlatılan Serval Operasyonu ve 2014 yılında başlatılan Barkhane Operasyonu bünyesinde cihat yanlısı gruplara karşı varlık gösteren Fransız askerler bir süredir Mali'yi terk etmekteydi.

Barkhane Operasyonu'nun Twitter hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, Fransa'nın son kalesi olan Gao'daki askeri üssün Mali cunta yönetimine devredildiği açıklandı.

"Fransa Mali'de büyük hatalar yaptı"

Fransa'nın Mali'ye ayak bastığı ilk yıllarda Barkhane Operasyonu'nun komutanı olan General Didier Castres, ülkesinin bazı önemli hatalarda bulunduğunu itiraf etti.

General Castres bu hatalar arasında Mali'de emrivaki bir yaklaşım olduğunu söyledi. Patronluk taslamanın Mali'deki yönetimlerle ve halkla Fransa'nın arasını açtığını vurgulayan eski Fransız komutan, "Küçük kardeşine ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini tembihleyen bir abi gibi davrandık." diye konuştu.

Castres diğer bir hatanın ise ülkedeki meydana gelen veya mevcut krizlerin askeri yolla aşılabileceğini sanmak olduğunu kaydetti.

Fransa'nın 2013 yılından bu yana cihat yanlısı gruplara karşı askeri operasyonlar yaptığı Mali'de 59 Fransız askerin öldürüldüğü bildiriliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz aylarda bir gazetecinin sorusu üzerine, Fransa'nın Mali'de 9 yıllık askeri varlığını "başarısızlık" olarak nitelendirilmesi yönündeki yorumları kabul etmediğini söylemişti.

Barkhane Operasyonu

Fransa, 2013 başında Mali'deki 'Serval' isimli askeri harekatın ardından 1 Ağustos 2014'te 'Barkhane Operasyonu'nu başlatmıştı. Günlük maliyeti 1 milyon euro olan Barkhane Operasyonu'nda 5 binden fazla Fransız askeri görev yapıyordu. Ancak yıllar içerisinde gerçekleşen kademeli çekilmeler bu sayıyı son olarak 2 bine indirmişti.

Mali, Moritanya, Çad, Burkina Faso ve Nijer tarafından Afrika'nın Sahel bölgesinde oluşturulan 'G5 Sahel Gücü' adı verilen 5 bin kişilik ordunun kurulmasına Fransa öncülük etmişti.

Operasyon çatısı altındaki son Fransız birliği ise dün Mali'yi terk ederek sınırdan Nijer'e giriş yaptı.

Fransa'nın Mali'den çekilmesi Batı Afrika'daki varlığını sonlandıracağı anlamına gelmiyor.

Yeni durak Nijer

Paris yönetimi "terörle mücadele" konusunda bölgede varlığını sürdürmeye devam edeceğini vurguladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron şubat ayında, Mali'den çekilen yabancı askerlerin Nijer'de konuşlanacağını açıklamıştı.

Macron, Mali'deki Takuba Görev Gücünde yer alan Avrupa ülkeleri askerlerinin, Nijer makamlarının mutabakatı üzerine Nijer'in Mali'ye yakın sınır bölgesine konuşlandırılacağını ifade etmişti.

Barkhane Operasyonu Komutanı General Laurent Michon temmuz ayında aklaşık 2 bin 500 Fransız askerinin Sahel'de varlık göstermeye devam edeceğinin altını çizmişti.

Michon, bir Fransız askeri biriminin Mali-Nijer sınırındaki faaliyetlerden sorumlu bir Nijer generalinin komutası altına yerleştirildiğine dikkat çekmişti.

Michon ayrıca, Afrikalı subaylarla ortak çalıştırmalar gerçekleştirmek adına Nijer'in başkenti Niamey'de genel merkez kurduklarını açıklayarak Fransız askeri birliklerinin yeni yönünün Nijer olabileceği sinyalini vermişti.

Afrika ülkelerinin talebi doğrultusunda Sahel'de kalıp kalmayacakları konusunun belli olacağını belirten General Michon "Afrika ülkelerinden gelen talepler operasyonların devam edip etmeyeceğini belirleyecek. Yerel orduların yerine geçmeyi değil, onlara destek sağlamayı istiyoruz." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Rusya'nın sahaya ayak basması, Batılı ülkeler ile Mali'deki yönetimler arasında gerilimleri artırdı

Fransa bir süredir askerlerini Mali'den kademeli olarak çekiyordu.

Bunun başlıca sebebi, cunta yönetimi ile Rusya arasında meydana gelen yakınlaşmalardı.

Rusya'nın Mali'deki cunta yönetimi ile yaptığı anlaşmalar, Batılı ülkeler ile cuntanın arasındaki tansiyonu yükseltti.

Moskova yönetiminin Mali'deki askeri varlığının artması ve cuntanın bu stratejiyi desteklemesi Batılı ülkelerin Mali'deki askeri varlığını azaltmasına neden olmuştu.

Mali'de liderliği çeken Fransa, Rusya'nın bölgeye dahil olma girişimleri sonrasında Mali'nin kuzeyindeki operasyonlarını sona erdirme yönünde karar vermişti.

Rus askerlerin Mali'de konuşlanmaya başlamasının ardından Fransız güçleri, Mali'nin birçok bölgesinden çekilmeye başlamış, hükümet güçleriyle ortak operasyonları da askıya almıştı.

Batılı ülkelerin kademeli olarak çekilmesiyle cihat yanlısı gruplar Mali genelinde etki alanını artırmış ve cunta yönetiminin "sağlam kaleleri" hedef alınmıştı.

Fransa'nın Mali'deki geçmişi

Mali, 19'uncu yüzyıldaki sömürge yarışında, birçok diğer Batı Afrika ülkesi gibi Fransa tarafından sömürgeleştirildi.

20'nci yüzyılın ortasına kadar Fransız sömürgesi olarak kalan ülke, 1960 yılında bağımsızlığını ilan etse de, ilerleyen yıllarda bölgedeki diğer ülkelerin kaderini paylaştı.

Eski sömürgeci devletler, genç Afrika ülkeleri üzerindeki etkinliklerine bağımsızlık ilanlarının ardından da devam etti.

1960'ın ardından darbeler ve iç sorunlarla geçen yıllarda Mali'da Fransız etkisi hiç azalmadı.

1990'larda demokratik ortama geçilirken, Fransa kimilerine göre 'perde arkasından' Mali'yi yönetmeye devam etti.

Mali'ye yönelik askeri harekat

Mali ve çevresinde cihat yanlısı ve ayrılıkçı hareketler, 2011 yılının sonlarına doğru faaliyetlerini artırdı.

Kısa bir süre içinde ülkenin yaklaşık üçte ikisini kontrol altına alan gruplar başkent Bamako'ya yaklaştı.

El Kaide bağlantılı grupların bölgedeki varlığı günden güne artarken, Fransa Mali'ye yönelik askeri harekatını 11 Ocak 2013 tarihinde başlattı.

Ancak Fransız askerleri ve yerel güvenlik güçlerinin bu gruplara karşı kapsamlı harekatı beklendiği gibi bir kapsamda gerçekleşmedi.

"Fransa'nın Afganistan'ı"

Bazı hava saldırıları ve nokta operasyonlarda El Kaide bağlantılı üst düzey isimler hedef alınsa da grupların dağınık yapısı, kendilerine karşı yapılan saldırıları görece olarak etkisiz kılıyor.

Bu durum özellikle Batı basınında "Fransa Mali'de hayalet savaşçılara karşı savaşıyor" ve "Mali Fransa'nın Afganistan'ı haline geldi" gibi yorumlara sebep oldu.

Fransa, Mali'de harekatın başladığı tarihten bugüne kadar resmi rakamlara göre 38 asker kaybederken, yerel güçlerin kayıpları ise binlerle ifade ediliyor.

Burkina Faso, Çad, Mali, Moritanya ve Nijer'in katılımıyla oluşturulan ve ülkede Fransa'nın yanındaki en aktif yerel güç olan G5 Sahel oluşumu her geçen gün kayıp vermeye devam ediyor.

El Kaide'nin yeniden organize oluşu

Fransa müdahalesinin ardından Mali kuzeyindeki çöl bölgelerine ve sınır hatlarına çekilen El Kaide bağlantılı gruplar, bir süre sonra yeniden organize oldu.

2017 yılının Mart ayında bu gruplar kapsamlı bir birleşmeye gitti.

Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNİM) adı altında gerçekleştirilen birleşim, bölgede var olan tüm El Kaide bağlantılı grupları bir araya getirdi. Bu gruplar arasında Ensaruddin, El Murabitun, Macina Özgürlük Cephesi ve İslami Mağrip El Kaidesi'nin Sahra kolu bulunuyordu.

Bu birleşimin ardından Batı Afrika bölgesinde ve bilhassa Mali özelinde saldırılar daha kapsamlı, daha organize ve daha sık hale geldi.

Özellikle Mali'nin kuzeyindeki Timbuktu, Tessalit, Gao, Kidal gibi bölgelerde ve ülkenin orta kesimindeki Mopti çevresinde saldırılarını artıran grup karşısında Fransa öncülüğündeki güçlerin kayıpları günden güne arttı.

Bölgede aktif olan gruplar:

bati-afrika.jpg

Mali neden önemli?

Batı Afrika'da bir kavşak noktası niteliğinde olan Mali, hem bölgede çıkarı olan devletler hem de devlet dışı silahlı aktörler için önemli bir merkez.

Aynı zamanda ülke, Afrika'da doğal kaynaklar bakımından en zengin ülkelerden biri.

Sömürge öncesi dönemde Mali'ye hükmedenler zenginlikleriyle anılıyordu.

Bilhassa 14'üncü yüzyılda Batı Afrika'da bulunan Mali Krallığı'nın başındaki Mansa Musa, bugün tarihçiler tarafından dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı olarak kabul ediliyor.

Zenginliği bugüne kadar ulaşan ülkede altın, elmas, mücevherat, Boksit, Uranyum, Fosfat gibi madenler bol miktarda bulunuyor.

Söz konusu yerel kaynaklar da Mali'yi Fransa için oldukça önemli kılan bir başka etken.

Buna ek olarak cihat yanlılarının ülkeyi, tüm Batı Afrika'daki Fransız çıkarlarına karşı bir üs olarak kullanması ve ülke coğrafyasının da buna elverişliliği, Fransa'nın Mali'ye verdiği önemin sebeplerinden.

Tüm bunlar göz önüne alındığında, Mali'de savaşın bir süre daha devam edeceğini söylemek güç değil.

Kaynak: Mepa News

280.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.