Michael M. Phillips

Michael M. Phillips

Nijer'deki darbeye 'ABD'nin adamı' General Barmou liderlik etti

Nijer'deki darbeye 'ABD'nin adamı' General Barmou liderlik etti

Geçtiğimiz ay ABD'nin Batı Afrika'daki İslamcı militanlara karşı mücadelesinde başlıca müttefiki olan Nijer'de üst düzey subaylardan oluşan bir kliğin iktidarı ele geçirmesi Amerikalı askeri komutanları şaşırttı.

Belki de en etki yaratan yakan şey, darbeciler arasında yer alan Tuğgeneral Moussa Salaou Barmou'nun televizyonda yayınlanan görüntüleriydi.

Barmou, ABD ordusunun neredeyse 30 yıldır "flörtleştiği" bir isim. ABD'nin Washington D.C.'deki prestijli Ulusal Savunma Üniversitesi'ne gönderdiği bir isim. Amerikalı subayları akşam yemeği için evine davet etmiş bir isim. El Kaide ve IŞİD savaşçılarının Batı Afrika'ya akınını durdurmak için hayati önem taşıyan özel güçlerden sorumlu bir isim.

ABD'li bir savunma yetkilisi birkaç ay önce şöyle söylemişti: "Tuğgeneral Barmou, adamımız."

Halen de öyle olabilir.

Nijer'deki darbeden bu yana geçen iki hafta içinde Barmou, ABD ile cunta arasındaki ana diplomatik kanal olarak ortaya çıktı. Amerikalı subaylar ve diplomatlar cep telefonlarında onun numarasını taşıyor ve demokrasiyi yeniden tesis etmek ve dünyanın en yoksul bölgelerinden birini daha da derin bir krize sürükleyecek dağınık bir bölgesel savaşı önlemek için en iyi şanslarının o olduğunu düşünüyorlar.

Barmou Pazartesi günü Nijer'in başkenti Niamey'de ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ile iki saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmeler şu ana kadar hayal kırıklığı yarattı. Ancak Barmou'nun ABD'ye olan uzun süreli yakınlığını bilen Nuland, Nijer'in ve uzun süredir Batılı müttefiklerinin El Kaide, IŞİD ve Boko Haram militanlarıyla mücadeleye geri dönmesini sağlayacak ve ülkenin Rusya ve paramiliter Wagner Grubu için bir başka Afrika karakolu haline gelmesini engelleyecek bir anlaşmaya aracılık etmesi için onu teşvik etti.

2017-2019 yılları arasında Afrika'daki Amerikan özel harekat güçlerinin başında bulunan ve Barmou'yu yakın arkadaşı olarak gören emekli Hava Kuvvetleri Tümgenerali Mark Hicks, "Onu seven birçoğumuz, süreci yumuşak bir inişe yönlendirmeye yardımcı olabileceğini umuyoruz" dedi.

Yine de ABD'nin Batı Afrika'daki terörle mücadele kampanyasının boşa çıkan umutlarının, çıkarları farklılaşana kadar ABD stratejisi için hayati önem taşıyan Barmou'dan daha canlı bir sembolü olmadığı gerçeği değişmedi.

Sahel stratejisi

Sahel, cihat yanlılarına karşı 20 yılı aşkın süredir devam eden savaşta dünyanın en büyük savaş alanlarından birine dönüşen Sahra'nın hemen güneyindeki yarı kurak bir bölge. ABD'nin askeri yaklaşımının merkezinde, harekâtı yönetecek yerel özel kuvvetleri eğitmek üzere Amerikan komandolarının bölgeye gönderilmesi yer alıyor. Birlikleri Nijer'in en iyi savaş gücünü oluşturan Barmou, bu yaklaşımın temel taşlarından biriydi.

Hicks, "Darbenin sonucu bu olursa, Nijer'de bir kalenin kaybedilmesi, ABD'nin bölgedeki stratejik çıkarları için bir gerileme olacaktır" dedi ve ekledi: "Nijer cihatçı kargaşa denizinde bir istikrar adasıydı."

Geçtiğimiz iki yıl içinde Mali, Burkina Faso ve şimdi de Nijer'de yaşanan askeri darbeler, ABD'nin Sahel ülkelerinin İslamcı isyanlara karşı kendilerini savunmalarına yardımcı olurken Moskova'nın istikrarsızlıktan faydalanmasını engelleyip engelleyemeyeceği konusunda şüphe uyandırdı.

Bölgesel güç merkezi Nijerya'nın başını çektiği komşu ülkeler, halen Niamey'de tutuklu bulunan devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'u kurtarmak ve iktidara geri getirmek için Nijer'e askeri müdahale tehdidinde bulundu. Kendi militan tehdidini bastırmak için Kremlin bağlantılı Wagner paralı askerlerini kiralayan Burkina Faso ve Mali'deki askeri cuntalar ise Nijer'in yeni askeri rejimine destek sözü verdi.

Taraf tutmak

Bu açmaz, Sahel'in yeni bir bölgesel savaş ve mevcut İslamcı isyan tarafından tüketilmesi ihtimalini artırıyor.

Barmou, cunta kendisini Genelkurmay Başkanlığına terfi ettirene kadar Nijer'in özel kuvvetlerini komuta ediyordu. Adamları, Bazum'un göreve gelmesinden iki yıl sonra 26 Temmuz'da gerçekleşen ayaklanmaya kadar Amerikan Yeşil Berelileriyle omuz omuza çalıştı. Barmou gibi Bazum da ABD'nin gözdesiydi ve Biden yönetimi Bazum'un derhal iktidara geri dönmesini talep etti.

ABD, Agadez kasabasındaki 110 milyon dolarlık Amerikan yapımı insansız hava aracı üssü de dahil olmak üzere Nijer'in savunma güçlerini oluşturmak için yaklaşık 500 milyon dolar harcadı ve ülkede yaklaşık 1.100 Amerikan askeri konuşlandırdı. ABD komandoları, yerel El Kaide ve IŞİD gruplarıyla savaştıkları Ouallam'da; ayrıca Çad Gölü çevresinde saldırılar düzenleyen Boko Haram militanlarına yönelik operasyonların yoğunlaştığı Diffa kasabalarında Barmou'nun birlikleriyle karakolları paylaşıyor.

Askeri isyanın ardından ABD Nijer güçlerine verdiği eğitimi askıya aldı ve Nijer'e yaptığı diğer bazı askeri yardımları kesti. Dışişleri Bakanlığı'nın ayaklanmayı resmen darbe olarak ilan etmesi halinde, Amerikan yasaları askeri yardımın daha da azaltılmasını gerektirecek. Öte yandan ABD Nijer'e gıda ve diğer insani yardımları sürdürme sözü verdi.

Barmou darbenin kendisine kritik bir savaş desteğine mal olabileceğinin farkında. Artık ortak eğitim, ABD Yeşil Berelilerinden taktik tavsiye ya da gerçek zamanlı gözetleme yapan Amerikan insansız hava araçları yanında yok.

Barmou darbeden birkaç gün sonra The Wall Street Journal'a "Egemenliğimiz için ödenmesi gereken bedel buysa, bırakın öyle olsun" diye yazdı. Makale için kendisine yöneltilen diğer sorulara yanıt vermedi.

'Son derece açık sözlü'

Amerikalı yetkililer Barmou'nun Nijer'i istikrara kavuşturmak için en iyi umudun kendisi ve general arkadaşları olduğuna karar verip vermediğini ya da sivil yönetime dönüş yolunda müzakerelere yardımcı olmaya istekli olup olmadığını anlamaya çalışıyor.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuland, Barmou ile Niamey'de bu hafta yapılan görüşmeleri "son derece samimi ve zaman zaman oldukça zor" -yani diplomat dilinde hararetli ve başarısız- olarak tanımladı.

Nuland görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada "Nasıl ilerlemek istedikleri konusunda oldukça kararlılar ve bu Nijer anayasasına uymuyor" dedi. Barmou ile görüşmesi sırasında Nuland, Barmou'nun ABD Özel Kuvvetleri ile uzun yıllara dayanan bağlarına vurgu yaparak, demokratik düzen yeniden tesis edilmediği takdirde Nijer'in Amerikan askeri yardımını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu hatırlattı.

Diğer Batı Afrikalı güvenlik yetkilileri Washington'un Barmou'yu kendi tarafına çekmeyi başarmasının çok önemli olacağını söylüyor. Bölgedeki üst düzey bir ordu yetkilisi, Amerikan diplomatik çabalarının "kan dökülmeden" bir sonuç alınması için en iyi umut olmaya devam ettiğini söyledi ve ekledi: "ABD'nin bir seçim yapması gerekecek: Nijer'de kalmak ya da burayı Wagner'e bırakmak."

Ordu, Barmou'nun hayatının merkezinde yer alıyor. 12 yaşındayken bir komşusundan aldığı ilhamla Nijer'den ayrılıp Fildişi Sahili'ndeki askeri okula giden Barmou, daha sonra Kamerun'daki bir askeri akademiye geçti.

Nijer'in 1960 yılında Fransa'dan bağımsızlığını kazanmasının ardından devlet memuru olan Barmou'nun babası, oğlunu orduya katılmaktan vazgeçirmeyi bunun yerine eğitimine devam etmesini umdu.

Ancak genç Barmou kararlıydı ve 1989 yılında orduya katıldı. ABD ordusu onu erkenden yükselen bir yıldız olarak gördü ve Amerikan yörüngesine çekmek için adımlar attı.

Barmou, 1994 yılında San Antonio'daki Lackland Hava Kuvvetleri Üssü'nde bir İngilizce kursuna katıldı. Şimdi İngilizce, Fransızca ve Hausa'yı (Nijerya'dan Sudan'a kadar konuşulan bir dil) o kadar akıcı konuşuyor ki, bir ABD subayı uluslararası konferanslarda generalin bazen hangi dili konuştuğunu unuttuğunu söylüyor.

ABD hükümeti Barmou'yu o zamanki adıyla Fort Benning'de bir dizi kursa göndererek piyade saldırılarını yönetme ve paraşütle atlama konusunda eğitti. Diğer faaliyetlerinin yanı sıra Barmou, Tampa'daki ABD Özel Harekat Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Ortak Özel Harekat Üniversitesi'ndeki kurslara katıldı.

Barmou, Kasım ayında verdiği bir röportajda, Nijer'in 1990'lı yılların başlarında, o dönemde Cezayir'den Nijer'e sığınmak için akın eden İslamcı aşırılıkçılardan kaynaklanan tehdidin farkına vardığını hatırlattı. Barmou şu ifadeleri kullandı: "Diğer bazı ülkeler terörizm sorunu olduğunu inkar ederken ve bazıları hala teröristlerle müzakere etmeye çalışırken, Nijer'de bunun olmasına izin vermeyeceğimize karar verdik."

Barmou 2004 yılında, Amerikan komandoları tarafından eğitilen Nijer'in ilk özel kuvvet birliğinin komutasını üstlendi. Üç yıl sonra görevinden ayrıldı, Washington'a taşındı, Potomac ve Anacostia nehirlerinin birleştiği bir kampüste bulunan Ulusal Savunma Üniversitesi'nde stratejik güvenlik çalışmaları alanında yüksek lisans yaptı.

(...)

ABD, Nijer'in özel kuvvetlerini Batı Afrika'nın en iyileri arasında görüyor. Mali ve Burkina Faso'daki askeri liderlerin Batılı birlikleri kovmasının ardından Washington, Nijer'i şiddet yanlısı aşırılıkçılara karşı bir kalkan addediyor. Geçmiş yıllarda ABD özellikle Nijer'in Wagner'in paralı askerlerini işe almaya yanaşmaması karşısında rahatlamıştı.

Barmou Kasım ayındaki röportajında "En başından beri ABD ile sağlam bir ortaklığımız var." demişti. "Onlar bizim için çok önemli." Nijer askerlerinin Cumhurbaşkanı Bazum'u konutunda abluka altına almasından kısa bir süre önce ABD ordusu, Barmu'nun Nijer ve Amerikan birlikleri tarafından paylaşılan Niamey hava üssünde ABD Ordusu Özel Operasyonlar Komutanı Korgeneral Jonathan Braga'ya gülümseyerek sarıldığı bir fotoğraf yayınladı. Fotoğrafa eşlik eden bir tweet'e göre ziyaretin amacı terörle mücadele politikası ve taktiklerini görüşmekti.

barmou.jpg

Kimi zaman bu profesyonel ittifaklar kişisel dostluklara dönüştü. Barmou bir keresinde Niamey'deki güvenli bir eve, o zamanlar Amerikan özel operasyonlar komutanı olan Hicks ve ABD Büyükelçiliği personeliyle akşam yemeği için pişmiş bir keçi getirmişti.

Nijer'in eski sömürge gücü Fransa ile ilişkiler ise böyle değildi ve Barmou ABD'li mevkidaşlarıyla yaptığı toplantılarda Fransız karşıtı duygularını özgürce dile getiriyordu. Bir ABD subayına göre, Barmou 2021 yılında Niamey'deki evinde bir yılbaşı partisi düzenledi. Partiye ABD'li ve İngiliz subaylar davet edilirken Fransız subaylar davet edilmedi. Subay, Barmou'nun Fransa'nın Nijerli komutanlara danışmadan militan gruplara karşı kendi operasyonlarını yürütmesine içerlediğini söyledi.

ABD ile cunta arasındaki görüşmelerdeki başlangıç yavaş olmasına rağmen, Barmou'nun Amerikalı dostları, Barmou'nun Nijer'i Washington'un yanında tutacak bir çözüm için lobi yapacak siyasi esnekliğe ve kişisel eğilime sahip olduğunu umuyor.

Ancak Nuland bu hafta Barmou ile yaptığı görüşmeden, daha fazla görüşme sözü bile alamadan ayrıldı. Cunta, Nuland'ın hapisteki Cumhurbaşkanı Bazum'u ya da cunta lideri General Omar Tchiani'yi ziyaret etmesine izin vermeyi reddetti. Nuland, "Dolayısıyla neyin tehlikede olduğunu bir kez daha açıklığa kavuşturmak için Sayın Barmou'ya güvenmek zorunda kaldık." ifadesini kullandı.


Michael M. Phillips tarafından kaleme alınan ve Wall Street Journal'de yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 2078 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Michael M. Phillips Arşivi