Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Başörtüsünü Anayasa ile çözelim

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Başörtüsünü Anayasa ile çözelim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin başörtüsü teklifine tepki göstererek, çözümün Anayasa değişikliği ile yapılması gerektiği teklifinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin başörtüsü teklifine tepki göstererek, "Ülkemizde kamuda veya özel sektörde böyle bir mesele var mı? Türkiye bir dönem Meclis'e başörtüsüyle girdiği için kürsüden senin fikir baban haddi bildirmeye davet edilen milletvekilleri görmüştü. Siz de bunları alkışlamıştınız. Meclis'ten atmak için alkışlamıştınız. Bugün milletvekillerimizle ve diğer konularla ilgili böyle bir sıkıntı var mı?" dedi.

Erdoğan başörtüsü teklifi için "Öyleyse, biz daha öte teklifle mukabele edelim. Eğer dürüstsen, samimiysen temel bir insan hakkı olan başörtüsü meselesini ülke gündeminden çıkarmak için samimiyse, gençlerimizin hassasiyetleri olan bu meselenin ahdi temelini güçlendirmenin peşindeyse bunu yasa değil, anayasa düzeyinde sağlayalım" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Milletvekillerimizin yaz döneminde seçim bölgelerinde ve görevlendirildikleri yerlerde gerçekleştirdikleri yoğun çalışmaları takip ettik. Ülkemizin her bir köşesinde eli sıkılmadık insan, girilmedik gönül bırakmayacak anlayışla yürütülen çalışmalar için teşekkür ediyorum. Biz sahayı ne kadar sıkı tutarsak, milletimizin yalanları ve çarpıtmalarıyla yanlış yönlendirmek isteyenlerin gayretleri o derece akamete uğrayacaktır.

Genel Merkezimizle, milletvekillerimizle, bakanlarımızla bir yandan Ankara'da çalışmaları yürütecek, diğer yandan ilçe ilçe tüm şehirlerimizde milletimizle kucaklaşacağız. Milletimizi seçimden seçime hatırlayanlarla aramızdaki farkı göstermektir. Geleceğini inşa edecek birikime, enerjiye ve azme sahip olduğumuzu her kesimden insanımıza göstermeye kararlıyız. Biz kendi halimize, işimize bakacağız. Biz kendi sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmeye bakacağız. Birileri dün öyle, bugün böyle diyerek ikiyüzlü tavırlar sergileyebilir. Ne söylüyorsak yerine getirme, ağzımızdan çıkan her şeyi ölçerek ifade etme mecburiyetindeyiz.

Meclis çalışmaları

Bugün ekranları başında bizi heyecanla milletimiz dinliyor. Heyecanla bizi dinleyen milletimizle bazı gerçekleri paylaşacağım. 8 aylık bir vakit var. Seçim takviminin başlamasıyla Meclis'in ara vereceğini düşündüğümüzde 5-6 aylık süre kalıyor. MHP ile birlikte komisyonlarda ve Genel Kurul'da sıkı bir mesai ile gündemimizdeki tüm düzenlemeleri yasalaştıracağınıza inanıyorum.

Biz de bu salondaki son grup toplantımızı yaptığımız 15 Haziran'dan bugüne kadar pek çok programla ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi sürdürdük.

Günümüzün her anını, haftanın, ayın, yılın her gününü büyük bir aşkla, şevkle çalışarak geçiriyoruz. Ülkemizi geçtiğimiz 20 yılda asırlık eser ve hizmetlere kavuşturduğumuz gibi önümüzdeki dönemde de Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz. Artık bizim bu seçimleri mottosu "Türkiye Yüzyılı" bununla çalışacağız.

Birilerine bakıyorsunuz toplanıp toplanıp dağılıyorlar. Kendi meselelerini bile çözemiyorlar. Biz ise tüm vaktimizi ve enerjimizi evlatlarımıza daha büyük, güçlü, müreffeh bir Türkiye bırakmak için ayırıyoruz.

Yüksek enflasyon

Bütün umudunu enflasyona bağlayanların heveslerini kursaklarında bırakacak adımların hazırlıklarını sürdürüyoruz. Türkiye, bir süredir çok ciddi sınamalardan geçmektedir. Bu sınamaların milletimizin hayatına yansıyan olumsuzlukları vardır. Bu çözümü sağlayacak tek yürütme temsilcisi biz, tek parti AK Parti, tek ittifak Cumhur İttifakı'dır.

Milletimize bu gerçeği gösterdiğimizde sandık yolu kendiliğinden açılacaktır. Türkiye Ekonomi Programımız gündeme geldiğinde kurduğumuz denklemi ve iktisadi yaklaşımımıza birileri bıyık altından gülmüşlerdi. Ülkemize yönelik ekonomik saldırılar için kullanılan araçları birer birer devre dışı bıraktık. Bu anlayışla salgın oldu üretime ara vermedik, savaş çıktı ihracatta gaza basmaktan vazgeçmedik. Biz büyümeyi sürdürdük.

İnsanımızın işini, aşını birinci sıraya koyduğumuz yaklaşımla ekonomi programımızı uygulamaya devam ediyoruz. İstihdamda 31 milyona dayandık. Sosyal konut projesi gibi adımların vatandaşlarımızı ev sahibi yapma yanı sıra ekonomik hareketlilik ve istihdama katkısı olacaktır. Bu ayın sonunda ülkemizin ilk yerli otomobili TOGG'un banttan çıkış törenine katılıyoruz. Uluslararası yatırımcıların yoğun ilgisiyle karşı karşıyayız. Ülkemizde güzel bir havanın esmesini sağlayacağız.

Başörtüsü tartışması

Biz içeride eser ve hizmet siyasetiyle, dışarıda itibarımızı yükseltecek diplomatik mekiklerle uğraşırken birilerinin riyakarlık kokan oyunlar peşinde koştuğunu görüyoruz. Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı yaptığı açıklama ile bizim ömrümüzü verdiğimiz mücadele neticesinde çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili güya günah çıkarıyor. Gerçi dün açıkladıkları kanun teklifiyle, önceki akşam atıp tuttukları arasında dağlar kadar fark var.

Bu zatın bu teklifini anlamakta zorlandık. Biz bu konuyu ülke gündeminden çıkardık. Ülkemizde şu anda böyle bir mesele var mı? Ülkemizde kamuda veya özel sektörde böyle bir mesele var mı? Türkiye bir dönem Meclis'e başörtüsüyle girdiği için kürsüden senin fikir baban haddi bildirmeye davet edilen milletvekilleri görmüştü. Siz de bunları alkışlamıştınız. Meclis'ten atmak için alkışlamıştınız. Bugün milletvekillerimizle ve diğer konularla ilgili böyle bir sıkıntı var mı?

AK Parti, Cumhur İttifakı, Meclis ve hükümet olarak bu adımın kazanını Türkiye olmuştur. Doğru ol be. Yanına birkaç başörtülü bayanı alarak bu işi çözdüğünü mü zannediyorsun? Adam gibi dürüst ol. İstismar siyaseti yaparak milletin karşısına çıkma. Bu zatın artık yaşanmayan bir sorunla ilgili gece yarısı çıkıp, kanuni düzenleme teklif etmesinin gerisindeki riyakarlığı görüyoruz da başka ne hesap var, değerlendirmemiz lazım.

Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele artık kalmamıştır. Geçmişte bu ülkede başörtüsü diye bir mesele yaşandıysa bunun müsebbibi CHP zihniyeti, CHP faşizmidir. Genelde kılık kıyafet ve başörtüsü meselesi ne yasa ne anayasa konusu olmaması gereken tabii bir haktır. Bu ülkede başörtüsünü örten niye örtüyor, Rabbimin emri olduğu için örtüyor. Bu seni niye rahatsız ediyor?

Ülkemizde milletimizin inancında, değerlerine, tarihine düşman olan CHP faşizmi geçmişte darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuştur. Üniversitelerde kanuni temeli olmadan bir günde uygulama değiştiren mekanizmayı perde gerisinden işleten hep CHP zihniyetidir. Aynı zihniyet Menderes'i darağacına göndermekte tereddüt etmemişti. Biz eskiden beri mücadelemizi CHP zihniyetine karşı verdiğimizi söylüyoruz. Bu kafa kendi çıkarları için bir kısım insanların laiklik hassasiyetini istismar etmişti. Bugün de başörtüsünü istismar etmektedir.

Anayasa değişikliği

Biz 2008 yılında CHP'nin zulümlerini önünü kesmek için bir Anayasa değişikliği yapmıştık. Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olmamasına rağmen, sırt CHP faşizmini dizginlemek için yaptığımızın altını çiziyorum.

Bu birilerini öyle rahatsız etmişti ki birileri bunu '411 el kaosa kalktı' diye ifade etmişlerdi. Bu değişikliğin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne götüren kişi bizzat Kılıçdaroğlu'nun ta kendisiydi. Kılıçdaroğlu dürüst ol. Artık bu yalanların yetti.

Aynı dönemde partimize açılan kapatma davasının gerekçelerinden birisi de başörtüsü konusundaki özgürlükçü yaklaşımımızdır. O dönem aynı partinin başındaki zat, 'Ankara'da hakimler var, savcılar var' diye memnuniyetini ifade etmiştir. Kılıçdaroğlu, benim kızlarım bu işlerin mağduriyetini çekti. Ben kızlarımızın bir tanesini İstanbul'da okutamadım. Türkiye'nin başka ilinde kızım imam hatip okulunu tamamladı. Çilesini biz çektik. İmam hatip okulu kapısında anneler günlerce nöbet tuttular.

Şimdi de kanunlarla düzenleyelim diyorsun. Bu zatın başörtüsü meselesinde de taban taban zıt o kadar mesele var ki, biz gerisindeki zihniyete bakmayı tercih ediyoruz. Kaset kumpasıyla bir yere gelenler bu milletin hayrına proje üretemezler. Bu meseleyi de geriden takip ediyorlar. Hükümetlerimiz dönemlerinde inanç, köken, meşrep alanlarındaki tüm özgürleri CHP'ye rağmen hayata geçirdik. Başörütüsü başta olmak üzere inanç ve ibadet alanında özgürlükleri onlara rağmen açtık.

Kürt meselesi diye ülkemize giydirilmeye çalışılan deli gömleğinden onlara rağmen kurtulduk. Bizim Kürt meselemiz yok, kabinemde iki Kürt arkadaşım var. Sende bu dert çok. Terör örgütlerinin temsilcileriyle Ankara'dan İstanbul'a dirsek dirseğe yürüdü. Önümüzdeki cuma günü Alevi kardeşlerimizi ülkemizden koparma projelerini de onlara rağmen akamete uğratıyoruz.

Milletimizin girdiğimiz her seçimde bizi sandıktan birinci çıkarmasının gerisinde, CHP faşizminin insanımızın ruhunda açtığı izleri silmenin payı vardır.

Aslına bakılırsa CHP faşizminin ne laiklik, ne başörtüsü, ne diğer meseleler umurlarındadır. Bunların faşizimlerini her devirde farklı renklere boyayarak yapmak istedikleri tek şey milletimizi bağımlı bırakarak kendi iktidarlarını sürdürmektir.

CHP'nin başörtüsü teklifine yanıt

Kılıçdaroğlu'nun teklifini bir taktik adım olarak görüyorum. 2010'da verdiği bir röportajda bizi yasa değişikliğiyle çözüm bulmakla itham ediyor. Bir gece vakti aklına muhatabının 'çul' diyerek hakaretler savurduğu, kendisinin de '1 metrekarelik bez parçası' dediği başörtüsü gelmiş. Kanun teklifi diye sundukları metin, hem tüm boyutlarıyla kucaklamaktan hem arzu edilen şekilden uzaktır.

Öyleyse, biz daha öte teklifle mukabele edelim. Eğer dürüstsen, samimiysen temel bir insan hakkı olan başörtüsü meselesini ülke gündeminden çıkarmak için samimiyse, gençlerimizin hassasiyetleri olan bu meselenin ahdi temelini güçlendirmenin peşindeyse bunu yasa değil, anayasa düzeyinde sağlayalım.

Arkadaşlarıma talimatı veriyorum. Adalet Bakanım başta olmak üzere, Anayasa Komisyonu'ndaki arkadaşlarım çalışmalarını hazırlayacaklar. Gerisi CHP ve başındaki zatın derdidir. Aile kurumumuzu güçlendirecek ilave değişiklikler de yapalım. Bizim hayalimiz olan ülkemizi yeni, sivil, özgürlükçü anayasaya kavuşturma hedefimiz bakidir."

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.