Koronavirüs Avrupa Birliği'ndeki çatlakları gözler önüne seriyor

Koronavirüs Avrupa Birliği'ndeki çatlakları gözler önüne seriyor

Avrupa Birliği düzenlenen olağanüstü zirveden Avrupa’yı kendisiyle baş başa bırakan Covid-19’un yansımalarından ciddi yaralar alarak çıktı.

Şarkul Evsat - Şevket Reis

Avrupa Birliği (AB), perşembe akşamı düzenlenen olağanüstü zirveden Avrupa’yı kendisiyle baş başa bırakan Covid-19’un yansımalarından ciddi yaralar alarak çıktı. Bazı üye devletlerin İspanya ve İtalya'nın koronavirüs kriziyle ve bunun ekonomik yansımalarıyla yüzleşmek için iddialı bir Avrupa planı geliştirmek üzere sunduğu öneri üzerinde anlaşmaya varması 15 gün sürdü. Bu öneri aynı zamanda 8 ülke tarafından da desteklendi.

Diplomatik kaynaklar, söz konusu zirvenin eşi benzeri görülmemiş hararetli tartışmalara tanık olduğunu aktardı. Zirâ Almanya ve Hollanda, üye devletlerin ‘kurtarma fonundan’ yararlanmalarına dair ortaya konulan desteğin bir dizi koşul içermemesi halinde öneriye yanıt vermemek konusunda ısrar etti. Bu fon, krizin her düzeyde en çok etkilenen iki Avrupa ülkesi olan İtalya ve İspanya tarafından kabul edilen planın temelini oluşturuyor.

Kaynaklar, zirvenin sona ermesinin ardından İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve İtalyan mevkidaşı Giuseppe Conte arasında yapılan telefon görüşmesinin perşembe gecesi geç saatlere kadar sürdüğünü bildirdi. Söz konusu görüşmede iki taraf da öneriye itiraz eden ülkelere Nisan 9’da düzenlenecek bir sonraki zirve öncesinde tutumlarını değiştirmeleri için sosyal medya aracılığıyla baskı yapmaya devam edilmesi üzerinde anlaştı.

AB bu zirveyi, İspanya ve İtalya'nın Covid-19 krizinin ardından ‘sosyal, ekonomik ve endüstriyel koşulları normale döndürmek için koordineli bir Avrupa stratejisi geliştirmek’ maddesini görüşme talebi üzerine düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu. Ancak kuzey cephesinin Avrupa'nın modern tarihinde karşılaştığı en zor sağlık krizinin maliyetini paylaşmaya karşı sert tutumu, anlaşmaya varılmasını engelledi. Bu durum neredeyse olağanüstü zirvenin tam bir başarısızlıkla sona ermesine neden oluyordu.

Kaynaklara göre Sanchez ve Conte’nin somut teklifler içermeyen ve belirsiz olarak tanımladıkları kapanış bildirisini kabul etmeyi reddetti ve veto etmekle tehdit etmeleri nedeniyle zirve altı saatlik tartışmanın ardından neredeyse başarısız olacaktı. Sonrasında ise AB Konseyi Başkanı Charles Michel yoğun bir istişare turu başlattı. Söz konusu istişareler, maliye ve ekonomi bakanlarının bu konuda kapsamlı bir plan benimsemek için en geç iki hafta içerisinde teklif sunmak üzere çalışmalara devam etmesi konusunda anlaşılmasıyla sona erdi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, ‘koronavirüs tahvilleri’ çıkarılması için Madrid, Paris ve Roma tarafından sunulan üçlü öneriye karşı olduğunu söyledi. Bu öneriyi şiddetle savunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise krizin hiçbir şekilde öncekilere benzemediğini vurguladı.

İtalya Başbakanı ise zirvenin son dakikalarında kapanış bildirisine, euro bölgesi ekonomi bakanlarının büyük zorluklarla karşılaşan ülkelerin yardım fonuna başvurmalarını sağlayacak bir mekanizma yerleştirmekle sorumlu kılan bir madde eklemeyi başardı.

AB nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan Fransa, İtalya ve İspanya liderliğindeki 9 ülkeyi kapsayan güney kanadı, aynı zamanda Avrupa kamu borç yükünün yüzde 72’sini oluşturuyor. Bu da kamu bütçelerindeki dar marj nedeniyle bu ülkelerin destek ve kurtarma planlarını finanse etmede ihtiyaç duydukları kaynakları edinmelerini neredeyse imkansız kılıyor.

Conte, zirve hakkında dün sabah yaptığı açıklamada “Ortaklar kalpler yerine cüzdanları öncelediği zaman kendine güvenmekten başka çare kalmaz” ifadelerini kullandı. Ancak gözlemciler, kuzey ülkelerinin salgının onları da kasıp kavurmasıyla önümüzdeki günlerde tutumunu değiştirmelerini bekliyor.

Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli, Avrupa zirvesinin hayal kırıklığına uğratan sonuçlarını eleştirerek “bazı ülkelerin takındığı dar görüşün en az salgın kadar tehlikeli olduğunu” ifade etti. Ancak söz konusu zirveye hakim olan gergin atmosfere dair en net ifadeler, Portekiz Başbakanı Antonio Costa’dan geldi. Costa dün Lizbon’da yaptığı açıklamada “İçler acısı. 2008 krizi sonrasındaki gibi Hollanda Maliye Bakanı’nın konuşmalarını dinlemeye hazır değiliz” dedi. Costa, Hollanda Maliye Bakanı'nın Avrupa Komisyonu’nun İspanya ve İtalya'nın sıkıntı çektiği genel büyük açıkların nedenleri hakkında soruşturma başlatması önerisini yorumluyordu.

İtalya, salgındaki gelişmeler açısından 24 saat içerisinde yaklaşık bin ölüm ve 4 bin yeni vaka iler bu güne kadarki en kötü bilançoya sahne oldu. İspanya’da ise toplam ölüm sayısının 5 138’e çıktığı bildirildi. İstatistik uzmanları, İspanya’daki 65 binlerdeki vaka sayısının gerçeği yansıtmadığını vurgularken İspanya Sağlık Bakanlığı kaynakları ise bu rakamın kolaylıkla 500 bini aşabileceğini belirtti. Aynı şekilde İtalyan uzmanlar da kısa süre önce yaptıkları açıklamada bildirilen vaka sayılarının gerçek vaka sayılarının en fazla 10’da birini temsil ettiğini öne sürmüştü.

haber-altliklari-001.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.