Andrew MacDowall

Andrew MacDowall

Kosova ile Sırbistan arasındaki anlaşma Bosna'da yeni bir savaşa sebep olabilir mi?

Kosova ile Sırbistan arasındaki anlaşma Bosna'da yeni bir savaşa sebep olabilir mi?

İki ülke arasındaki toprak değişimi hamlesi belki Balkanlara sınırlar konusunda nihai bir çözüm, refah ve Avrupa’yla tamamen bütünleşme fırsatı olabilir ama belki de bütün bölgeyi tekrar çatışmaların sarmasına da neden olabilir.

Sırbistan Başbakanı Alexander Vucic yakın zamanda Kosova’yı ziyaret etti. Ziyaret sırasında Belgrad ve Priştine yönetimlerinin tartışmalı bölgeleri paylaşma ve etnik hatlara göre bir toprak değişimi yapma hususları konuşuldu.

Vucic ve Kosova Başbakanı Haşim Saçi ayrıca AB’nin arabuluculuk yaptığı ve Belgrad ile Priştine arasında kalıcı bir anlaşma yapılması için başlatılan görüşmelere devam edecek. Bu görüşmelerin başarıyla sonuçlanması halinde iki ülke için de AB üyeliği yolu açılmış olacak.

Bütün bu gelişmelerin arasında Kosova’nın sınırlarının değişmesi ihtimali bazı çevrelerde endişe yaratıyor. Bu girişime karşı çıkanlar, sınır değişikliğinin hayata geçmesi halinde Balkanlarda “Pandora’nın kutusunun” açılacağını, etnik sorunları olan Bosna Hersek ve Makedonya’da olaylar çıkacağını söylüyor. Hatta Kosova’nın bir diğer komşusu olan Arnavutluk’da dahi birçok kişi sınır değişikliği meselesinin nereye varacağını korkuyla takip ediyor. Başbakan Edi Rama ise kendisinden beklenmeyecek bir şekilde konu hakkındaki sessizliğini korumaya devam ediyor.

Vucic Kosova ziyaretini “Sırp devletinin Kosova politikasının ana esas ve hedeflerini” ilan etmek için kullanacak. Kendisi geçmiş dönemde yaptığı açıklamalarda Kosova’nın etnik hatlar boyunca sınırlarının değişmesini umduğunu söylemişti. Bu Kosova’nın Sırpların çoğunlukta olduğu kuzey bölgesinin Sırbistan’a bağlanması olarak okunabilir. Saçi ise konu hakkındaki açıklamalarında belirsiz bir dil kullanarak, yapacağı hamleleri saklamakla suçlanıyor.

Kosova Başbakanı’nın özel kalem müdürü Bekim Çollaku konu hakkında şöyle konuşmuştu: “Varılacak anlaşmanın Kosova ve Sırbistan arasındaki anlaşmazlıkları nihai şekilde sonlandıran tarihi bir anlaşma olması elzemdir. Her iki taraf ve uluslararası toplum mesele üzerinde sıkı çalışıyor ve alışılmışın dışında çözüm önerileri ihtimallerine bakılıyor. Buradaki amaç yaratıcı ve dikkatli bir biçimde her iki taraf için de kabul edilebilir bir çözüm ortaya koymaktır. Kosova’nın hedefleri ise malumdur: Etnik hatlar üzerinde bir ayrılmaya karşıyız ancak her iki tarafın da resmi olarak tanıyacağı barışçıl sınır ayarlamalarına destek veriyoruz.”

Bölgeden gelen haberler, Sırbistan’ın stratejik öneme sahip olan ve 1991-2001 yılları arasında bölgede yaşayan Arnavutların isyan ettiği Presevo Vadisi’nin Kosova’ya bırakılabileceğine işaret ediyor. Kosovalıların çoğu etnik olarak Arnavut.

Kosova 1998-99 arasında Sırbistan’a karşı kanlı bir bağımsızlık mücadelesi verdi ve 2008’de bağımsızlığını ilan etti. Ancak Belgrad yönetimi hala Kosova’yı kendinin bir parçası olarak görüyor. Rusya, Kosova’nın BM üyeliğinin önünü tıkamış durumda ve 5 AB üyesi devlet Kosova’yı hala resmi olarak tanımamakta.

Sırp hükümeti içindeki bir kaynağa dayanan bilgilere göre Kosova’nın parçalanması hakkındaki uluslararası duruşun yönü değişiyor. Angela Merkel’in karşı çıkmasına rağmen Sırbistan Dış İşleri Bakanı Ivica Dacic, Temmuz ayında Donald Trump’ın damadı ve danışmanı olan Jared Kushner ile bir araya geldi ve parçalanma konusunu konuştu.

“Konuşuyorlar ve masada farklı seçenekler var. Amerikalıların, parçalanmaya karşı sert tutumu, ihtimalin konuşulması yönünde yumuşadı. Fransa da bu konuda destek veriyor ancak Almanya mutlu değil.”

Kosova hükümeti içindeki bir kaynak da “uluslararası toplumdaki bazı kesimler her geçen gün bu fikre daha sıcak bakıyor” ifadesini kullandı.

Her iki taraf da nihai bir anlaşmaya varılmasının aşılması zor bir engel olduğunu dile getiriyor ancak kimse elini göstermiyor. Özellikle Belgrad pazarlık taktiklerini sır olarak tutuyor.

Sırp kaynak “İçeride çok fazla problemle karşı karşıya kalacağız. Ne Sırp Ortodoks Kilisesi ne de muhalefet bir çözüm için kafa yormaya hazır.” ifadesini kullandı.

Sınır değişikliği girişimini eleştirenler ise, sınırların yeniden çizilmesiyle, Yugoslavya’nın çökmesinden sonra bölgede cereyan eden kanlı etnik savaşların tekrar başlayabileceğini belirtiyor.

Kosova’daki Visoki Decani manastırının Sırp papazlarından birisi olan Sava Janjic konu hakkında şunları söylüyor: “Bu sinsi etnisite üzerinden yapılacak bölgesel toprak değişimleri planları bizi 90’lardaki korkunç döneme geri götürecek. Etnik unsurların birbirinden kesin olarak ayrıldığı sınırlar fikri bütün Avrupa’ya bir dalga gibi yayılacak ve aşırıcı fikirleri güçlendirecek.”

Çollaku ise her iki tarafın da kabul edebileceği nitelikteki bir çözümün “bölgeyi istikrarsızlaştırmayacağı ve bunun bir domino etkisi yaratmasının imkansız olduğu” noktasında ısrar ediyor. Ancak bölgedeki sınır değişimi meselesi Bosna Hersek’te çok yakından takip ediliyor. Ülke içindeki özerk Sırp yönetimi her fırsatta ayrılma konusunu gündeme getiriyor. Ülkenin batısı ve kuzeyinde yoğunlaşmış bir Arnavut nüfusa ev sahipliği yapan Makedonya da bu durumdan etkilenecektir.

Bosna Dışişleri Bakanlığı'nda uzun süredir görev yapan bir yetkili konu hakkında şöyle konuştu: “Kosova’nın parçalanması, Balkanlarda Pandora’nın kutusunu açacak, etnik kimlik üzerinden çözüm arayanlara fırsat doğacak. Batı Balkanlarda yeni bir felaket yaşanması için mükemmel bir formül bu. Şu anda çok zayıf bir pozisyonda olan Bosna Hersek devleti gözlerimizin önünde buharlaşabilir, bu olursa yeni bir ulusalcılık akımı başlar. Makedonya’daki Arnavut aşırıcılar da aynı çözümü uygulamak için harekete geçebilir.”

Bölgedeki ülkelerin çoğunun AB üyesi olmasının bir hayal olmasına rağmen, Makedon Dışişleri Bakanı Nikola Dimitrov “İstikrar sahibi bir Balkanlar vizyonu sadece sınırların artık öneminin olmadığı bir durumda gerçekleşebilir. AB çatısı altında birleşmiş bölge ülkelerinin birbirini dost olarak görmesi gereklidir.” diyor.

Her geçen gün ülkedeki desteğini biraz daha kaybeden Saçi, Kosova halkından bu konuda destek alamayacak gibi görünüyor zira Kosova’nın parçalanması fikri ülkede hiç de popüler değil. Savaş zamanında Kosova Kurtuluş Ordusunun (KLA) siyasi liderliğini yapan Saçi halk arasında popülaritesini kaybediyor. Şu anki üst düzey siyasilerin de aralarında bulunduğu eski KLA üyeleri tarafından işlenen suçların araştırılması için yeni oluşturulan mahkeme de kendisi için ciddi bir tehdit olmaya devam ediyor.

Kosova’daki muhalefet partilerinden Vetevendosje’nin lideri Albin Kurti şöyle bir açıklama yaptı: “Bu yeni konuşmaların itici güçleri Vucic’in AB’ye daha fazla yakınlaşmak ve Kosova’nın içine daha derin bir şekilde yerleşmek istemesi ile Saçi’nin mahkemelerden muaf olmak ve gücünü devam ettirmek istemesidir.”

Tercüme: Mepa News

Makalede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 7697 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Andrew MacDowall Arşivi