Mahmut Cemil İnce

Mahmut Cemil İnce

Medya neyle kaimdir?

Medya neyle kaimdir?

İçerisinde bulunduğumuz çağda medya her geçen gün önemini artırıyor. Öyle ki yasama, yürütme ve yargı erklerinin ardından medya, kimilerince iktidarı oluşturan dördüncü erk olarak kabul ediliyor.

Şüphesiz medya faaliyetleri, alelade hobi çalışmaları değil. Bilhassa bugün, rekabetçi bir ortamda medya çalışmalarını sürdürmek için devasa fonlar gerekiyor. Bu fonlar medya kuruluşlarına çeşitli vakıflar, devletler, şirketler ve diğerleri tarafından sağlanıyor. Söz konusu fonlarla medya ayakta durabiliyor.

Elbette bu fonları hiç kimse, amiyane tabirle "babasının hayrına" sağlamıyor. Medya da kendisini maddi yönden ayakta tutmayı taahhüt eden parasal odakların iktidarı doğrultusunda yayın yapıyor. Esasen medya, sadece ortaya çıkmış bir araç. Fakat iç dinamikleri tamamıyla tarihin başından bu yana var olan iktidar unsurlarının dinamikleri gibi işliyor.

İsmet Özel'in bu konuda güzel bir sözü var. "Medyanın gücü yoktur, gücün medyası vardır." Esasen medyanın gücü, kendisini hayatta tutan odakların iktidar stratejilerinin ve otorite isteğinin paralelinde cereyan eden bir güçtür.

Bu noktaya kadar ifade ettiğimiz kısım, zaten yerel-küresel medya odaklarının ortaya çıkmaya başladığı 100-150 yıllık süreçte genel olarak herkesin üzerinde ittifak ettiği bir mesele.

Ancak bir diğer mesele de var ki, kanaatimce birçoğumuz medyanın gücü konusunda bu noktayı ihmal ediyoruz.

Medyanın gücünde kitle faktörü

Dünya üzerinde hiçbir iktidar unsuru, yalnızca güç kullarak kaim olamaz. Her iktidar unsuruna belirli bir kitlesel rızanın da eşlik etmesi gerekir. Kendisi için bir meşruiyet, pazar, destek atmosferi, rıza alanı inşa edemeyen bir iktidar unsurunun, yalnızca kuvvet vasıtalarını kullanarak sürmesi pek mümkün değil.

Bu paralelde, esasen medyanın gücünü ayakta tutan en önemli unsurlardan biri de halk kitlelerinin medya organına yönelik açık-örtülü desteğidir. Bu destek farklı şekillerde tezahür edebilir. Bir medya organının yayınlarına etkileşim verilmesi, onun görünür kılınarak göz aşinlığını edinmesi, söylemlerine böylece bir meşruiyet ve ön kabul algısı oluşturulması böyledir.

Söz gelimi, devasa medya kartellerini sosyal medyadaki haber paylaşım sayfalarından ayıran en temel şeylerden biri de bu tanınırlıktır. Kitlelerce sözlerine itimat edilerek yayınları paylaşılan bir medya organı zaman içerisinde meşruiyet ve güç kazanır.

Örneğin Afganistan ve Irak konusunda kitleler daha çok yerel kaynaklara değil, doğrudan Amerikan devletine yani savaşın bir tarafına bağlı olan CNN gibi haber kaynaklarına itimat etmiştir. Her ne kadar birçokları bundan şikayetçi olsa da, aslında CNN'e bu etki alanını veren de eylemleriyle bizatihi kendileridir.

Bu açıdan medyanın, parasal imkanla olduğu gibi kitlesel destek ile de kaim olduğunu söylemek gerekir. Bu gücü edinmek medya organının kalite ve çalışmasına bağlı olduğu gibi, kendisini o medya organının çizgisine yakın hisseden kimselerin de böyle bir katılımı ile mümkündür.


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 2701 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Mahmut Cemil İnce Arşivi