Hamza bin Ladin: Suud ailesi Osmanlı'ya ihanet etti, Filistin'i yüz üstü bıraktı

Hamza bin Ladin: Suud ailesi Osmanlı'ya ihanet etti, Filistin'i yüz üstü bıraktı

Oğul Bin Ladin, hainlikle suçladığı Suud hanedanının Şii yayılmacılığına karşı duramayacağını savundu ve Müslümanlara cihat gruplarına katılma çağrısı yaptı.

El Kaide'nin medya kolu es Sahab, Usame bin Ladin'in oğlu Hamza bin Ladin'in Suudi Arabistan tarihine dair yaptığı ders dizisinin son bölümünü yayınladı. Ders dizisi, Hamza bin Ladin'in Suudi monarşisini devirme çağrısında bulunduğu 2016 Ağustos'unda başlamıştı. Usame bin Ladin'in oğlu, bu tarihten beri Suudi kraliyetini eleştirmek için birçok kez açıklama yaptı.

"Şii milisler Mekke ve Medine'yi tehdit ediyor"

Hamza bin Ladin konuşmasında Ortadoğu'daki Şii yayılmacılığı hakkında uyarıda bulunarak, bu yayılmanın Mekke ve Medine'yi de tehdit ettiğini vurguladı. Konuşmasında İran destekli Şii yayılmacılığından Suud hükümetini sorumlu tutan bin Ladin, Müslümanları Arap Yarımadası'ndaki cihat gruplarını desteklemeye çağırdı.

Bin Ladin'in iddialarına göre Kraliyet iki şehri korumaktan aciz çünkü İran-Şii cephesi hem içeriden hem de dışarıdan birkaç cepheden yarımadaya doğru ilerliyor ancak Suud kraliyet ailesi bu konuda utanç verici bir beceriksizlik ortaya koyuyor. 

Müslümanlara çağrıda bulunan bin Ladin, "Arap Yarımadasındaki kardeşlerimiz, iki kutsal mescidi Rafızilerden (Şiiler) korumak için teçhizatınızı hazırlayınız ve Yemen'deki mücahit kardeşlerinize yardım ediniz." şeklinde konuştu.

Özellikle Müslüman tüccarlara seslenen bin Ladin, "Elinize geçen bu fırsatı kullanın ve Mescid-i Haram'ı korumak için bir ordu kurma onuruna erişin." dedi. Bin Ladin Müslüman gençlere de 'Yemen'e giderek tecrübe kazanmaları gerektiğini' de söyledi.

Açıklamalardan anlaşıldığı üzere genç bin Ladin, Yemen'de İran destekli Şii Husilere karşı savaşan Arap Yarımadası El Kaidesi'ne sesleniyor. 

Suudi Arabistan ve ABD arasında 'sıcak ilişkiler'

Suudilerin, Şiilerin genişlemesini engelleyemeyeceğini iddia etmesinin yanı sıra bin Ladin, Suudların tarihsel olarak Batı ile çok yakın olan ilişkilerine işaret ederek Suud rejiminin meşru olmadığını söyledi. 

Bin Ladin bu düşüncelere paralel olarak önceki konuşmalarında da İbni Suud'un Osmanlı'ya ihanet ederek İngilizlerle işbirliği yaptığını ve böylece Amerika'nın Krallık içerisinde söz sahibi olmasına sebep olunduğunu söyleyip şu ifadeleri kullandı:

"Britanya ile aralarındaki bütün yakın ilişkiler ve anlaşmaların ardından, 2. Dünya Savaşı'nın ardından Britanya'nın yerini alan Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan'la ciddi ilişkiler içine girdi. Resmi evraklar ise bu ilişkileri kanıtlama bağlamında birer göstergedir. Amerikan Başkanı Roosevelt ile Abdül Aziz'in Hicri 1364 Rebiülevvel (14 Şubat 1945) yılında bir araya geldiği ünlü toplantıda iki lider Suudi Arabistan'ın Amerika'ya olan bağlılığı konusunda anlaştılar. Bu görüşmenin ABD Dışişleri Bakanlığı delegesi William Eide tarafından yazılmış olan iki rapordan birinde şu ifadeler geçiyor: "Çok samimi bir ilişki geliştirildi. Kral sanki Başkan Roosevelt'in ikiz kardeşiymiş gibi konuştu... ve Başkan Kral'a tekerlekli sandalye hediye ettiğinde onu her gün kullanacağını ve müthiş dostuna bütün sevgisiyle şükranlar sunacağını belirtti." Raporun devamında ise "İbni Suud, Başkan Roosevelt'e defalarca onun gibi kişilikli, bilge ve kibar birisini görmediğini söyledi." ifadeleri geçiyor. Aynı zamanda Abdül Aziz, Şeyh Hafız'a hayatının en önemli olayının Başkan Roosevelt'le karşılaşmak olduğunu söyledi.

"Geçtiğimiz yüzyılın en büyük haini"

Abdül Aziz ve Roosevelt'in toplantısı sıradan bir toplantı olmanın aksine İslam ümmetini felaketlere ve yıkıma götürmeye sebep olacak bir toplantıydı. Bu toplantının sonucunda Amerika ile çok daha güçlü ilişkiler geliştirildi ve Amerikan gemilerinin Harameyn'in limanlarını kullanmasına izin vererek Harameyn topraklarının 5 yıllık periyotla Amerikan hava üssü olarak kullanılmasa da izin verildi. 

Bu, Peygamberimizin -Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun- vefatının ardından Harameyn'e atılan ilk Haçlı adımıydı. Abdül Aziz ise geçtiğimiz yüzyılın en büyük haini olarak Ebu Rigal ismiyle anıldı. 

Böylece bu şekilde günümüzde hala devam eden, Harameyn topraklarının işgaline sebep olan, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin temeli atılmış oldu. Amerikan ordusu bu avantajı kullanarak bölgedeki yüzlerce Müslümanı katletti, İslam ümmetinin sayılamayacak kadar -bu sayıyı yalnızca Allah bilir- malı ve zenginliği yağmalandı. 

"Osmanlı'ya hainlik ettiler, Filistin'i yüz üstü bıraktılar"

Bu ders serimizden sonuç olarak şunu gördük ki, anlattığımız süreç içerisinde üç küresel güç ortaya çıktı ve Suudlar onlarla şu şekilde çalıştılar:

1: Osmanlı Devleti'ne ihanet ettiler, sattılar ve karşı savaş açtılar.

2: Britanya İmparatorluğu ile işbirliği yaparak Filistin'i terk edip onlara bıraktılar. 

3: Haçlı Amerikan ordusuna Harameyn'i teslim ettiler ve işgal etmesine izin verdiler.

Abdül Aziz Osmanlı Devleti'ne hainlik yaptı, Filistin'i yüz üstü bıraktı, Harameyn'in işgaline izin verdi ve üç kutsal mescidimizi sattı. Tüm bunlardan Allah'a sığınırız.

"Oğulları ve torunları da onun yolunda devam ediyor"

Abdül Aziz bin Suud, Kraliyetin en yetkili kişisiydi ve eşi benzeri görülmemiş bir hainlikle İslama ve Müslümanlara ihanet etti. Çünkü o Haçlıların tarihte ilk defa Harameyn topraklarına girmesine izin verdi, Filistin ve Mescid-i Aksa'yı resmen teslim etti, Osmanlı Devleti'ne karşı savaştı, İngiliz ve Amerika devletlerine hizmet etti ve onlara karşı sevgi besledi. Hatta Roosevelt hakkında söylediklerine bakılırsa aşırı bir muhabbet duyuyordu, hayatında görmediği bir kişi, iyi arkadaş, ikiz kardeş ve hatta onunla buluşması hayatındaki en önemli şey. 

Oğulları ve torunları da onun yolundan devam ediyor."

Ayrıca bin Ladin Suud devletini Müslüman Kardeşler'i "işi bittikten sonra" sırtından bıçaklamakla ve "Yahudiler için bir devlet" kurulmasını kabul ederek Filistin halkına ihanet etmekle suçladı.

El Kaide bir kez daha Hamza bin Ladin'in yüzünü göstermek istemedi. Konuşma çeşitli video görüntülerle birleştirilmiş bir ses kaydı olarak yayınlandı. Usame bin Ladin'in Abottabad'da bulunan dosyaları arasında Hamza'nın düğün kasedi bulunmuştu. Kasette genç bir adam olarak görülen Hamza'nın çocukluğundan beri yayınlanan ilk görüntüsüydü. El Kaide aynı görüntüyü bir kaç kere yayınlasa da, Hamza'nın şimdiki görüntülerini güvenlik sebebiyle yayınlamadığı düşünülüyor.

Yeni yayınlanan kayıtta Suudi liderlerin Amerika başkanlarıyla birlikte çekilen çeşitli görüntüleri yer alıyor.

Görüntülerden birinde ise veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Beyaz Saray ziyareti yer alıyor.

Kaynak: Mepa News

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.