İngiltere'nin Musul'daki 'sessiz katliamı'

ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun Irak'ta IŞİD'e karşı yürüttüğü savaş sürecinde tertip ettiği saldırılarda yüzlerce sivil hayatını kaybetmesine rağmen İngiltere bu kayıplara kamuoyunda pek yer vermedi.

The Guardian ve Londra merkezli sivillere yönelik zararlı izleme kurumu Airwars, Irak'ta düzenlediği hava saldırılarında sivil kayıplara ilişkin gerçek verileri açıklamayan İngiltere'nin resmi bildirilerde yer verdiği ölüm sayılarına kıyasla daha fazla sivilin ölümüne neden olduğunu ortaya çıkardı.

"İngiltere sivil kayıplar konusunda şeffaflıktan uzak"

İngiliz ordusu tarafından Irak'ta düzenlenen saldırılarda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği düşünülürken İngiltere'nin hava saldırılarındaki kayıplarla ilgili olarak şeffaflıktan uzak bir politika izlemesi dikkat çekti.

İngiltere "ordunun güvenliğinin sağlanması amacıyla" sivil kayıplar hakkında gerçekçi açıklamalardan uzak kalırken diğer müttefiklerin İngiltere'den daha şeffaf açıklamalar yaptığı görüldü.

Öte yandan İngiliz hükümeti ve ordusu, bugüne kadar Irak'ta IŞİD'e karşı "mükemmel bir savaş" yürüttüğünü ve "Irak halkını koruduğunu" savunuyor.

Ancak ABD de dahil olmak üzere uluslararası koalisyonda yer alan bazı müttefik ülkeler, 2014 yılının ardından Irak'ta düzenlenen saldırılarda yüzlerce sivili öldürdüğünü kabul etti.

Söz konusu araştırma, İngiltere'nin 2016 ve 2017 yılında Irak'ın Musul kentinde sivillerin ölümüne yol açan 6 saldırı yürüttüğünü ortaya koydu.

İngiliz ordusunun gerçekleştirdiği düşünülen iki saldırılarının kurbanları, ilk kez ailelerini paramparça eden füze saldırılarında birinci dereceden yakınlarının öldüğünü ve yaralandığını açıkladı.

İngiltere'nin 'aşırıcılıkla mücadele' stratejisi Müslüman toplulukları olumsuz etkiliyor

Saldırı gerçekleştiğinde hayatta kalmayı başaran bir kişi, Musul caddesinde bulunduğu konumun yakınlarında meydana gelen füze saldırılarında kızını kaybetmişti.

Aynı aileden hayatta kalan anne ise saldırı sonucunda iki bacağını kaybetmişti. Bombardıman neticesinde ailenin ikinci kız çocuğunun kafasında halen şarapnel parçaları bulunuyor. Saldırı gerçekleştiğinde henüz bir bebek olan erkek çocukları ise ayağının ve elinin bir kısmını kaybetmişti.

Başka bir kadın ise İngiliz ordusunun hava saldırısında annesi, babası, iki kız kardeşi ve iki yeğeninin yaşamını yitirmesine tanıklık etti.

ABD öncülüğündeki koalisyon her iki hava saldırısında da sivil kayıplar meydana geldiğini kabul etti. Ancak koalisyon, saldırılarda füzeleri ateşleyen ve sivillerin ölümüne yol açan ülkeyi açıklamadı.

"İngiliz saldırısında 26 sivil ölmüş olabilir"

Musul'da İngiltere'nin parmağı olabileceği tespit edilen saldırılarda koalisyonun 26 sivili öldürdüğünü kabul ettiği biliniyor.

İngiltere Savunma Bakanlığı söz konusu saldırıların kendi güçlerince gerçekleştirildiği iddialarına yorum yapmaktan kaçınırken İngiliz askerlerinin Irak'ta sivilleri öldürmediğini ve onlara zarar vermediğini bildirdi.

Koalisyon ayrıca, 9 Ocak 2017'de Musul'da gerçekleştirilen ve İngiltere operasyonu olarak doğrulanan başka bir saldırıda da iki sivilin öldüğünü kabul etmişti.

"Şeffaf olmamakla suçlanan İngiliz hükümeti artan baskılarla karşı karşıya"

Yeni bulgular sivil kayıplarını değerlendirmede şeffaf politikalara sahip olup olmadıkları konusunda İngiliz yetkilileri artan baskılarla karşı karşıya bırakıyor.

2003 ve devamındaki süreçte de sivil kayıplar konusunda şeffaf olmamakla suçlanan İngiltere, 2014 sonrası Irak'taki saldırılarda da sivil kayıpları açıklamak hususunda sınıfta kaldı.

İngiliz hükümeti, bildirilen kayıplara ilişkin nasıl bir değerlendirme yürüttüğü konusunu bile açıklamayı reddetmişti.

İngiltere ordusu, Doğal Kararlılık Harekatı kapsamında 2014'te Irak'ı yeniden bombalamaya başlamıştı. İngiliz ordusunun bu bombardımanı bir yıl sonra Suriye'de de baş gösterdi.

İngiltere: "Irak'ta herhangi bir sivilin ölümüne neden olmadık"

2014 ila 2020 yılları arası İngiltere, Irak ve Suriye'ye 4 binden fazla bomba bıraktı. İngiliz ordusu Irak'ta yürüttüğü saldırılarda herhangi bir sivilin ölümüne neden olmadan "3 bin 52 IŞİD mensubunun öldürdüğünü" iddia etti. İngiliz güçleri Suriye'de ise bin "17 IŞİD üyesini ve bir sivili öldürdüğünü" öne sürdü.

İngiliz ordusunun da aralarında bulunduğu ABD öncülüğündeki koalisyon, müttefik güçler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda bin 437 sivilin öldüğünü açıkladı. Ancak hangi ülkelerin bu kayıplardan sorumlu olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Eski İngiliz ordusu yetkilileri dahi İngiltere'nin sivil kayıplara ilişkin iddialarının ikna edici olmadığını savundu. Ordudan emekli bir hava maraşeli olan Greg Bagwell, Guardian'a yaptığı açıklamada, İngiltere'nin sivilleri korumak konusunda dünyada en iyi sistemlerden bazılarına sahip olduğunu öne sürerken İngiltere'nin hedefleme hataları yapmadığına ilişkin mevcut iddialarını "zorlama" olarak nitelendirdi.

Bagwell "Eğer sivilleri korumada herkesten yüzde 90 daha iyi olduğumuzu belirtseydik, bu inanılabilir bir iddia olabilirdi. Sayının 0 olduğu ve böylece yüzde 100 mükemmel olduğumuz konusunda ısrarcı olduğumuzda, bunu pazarlamak açıkça zor hale geliyor." dedi.

Kaynak Mepa News