Mahmut Cemil İnce

Mahmut Cemil İnce

İsrail'i desteklemenin dayanılmaz hafifliği

İsrail'i desteklemenin dayanılmaz hafifliği

İçimizdeki İsrailliler, bugün Filistin'de yaşananların ardından hep bir ağızdan, koro halinde, Filistin'in ne kadar kötü olduğundan ve İsrail'in faziletlerinden bahsetmeye başladılar.

Üstelik bunu, sanki "Filistin" denilebilecek yekpare bir yapı varmış gibi bilgisizlikle dolu bir komedi haline getirdiler.

Bu komediye çok takipçili sosyal medya hesaplarının yanı sıra İslam düşmanlığıyla bilinen bazı akademisyenler, gazeteciler ve benzeri meşhurlar da eşlik etti.

İsrail'e desteklerini beyan edenlerin "gerekçeleri" de komediyi tamamlayacak cinstendi. Komediyi tamamlamak için bazılarından bahsetmek istiyorum:

- "Filistin Ermeni soykırımı iddialarına destek veriyor." Evet, bunu gerçekten söylediler. Ramallah'ta oturan Mahmud Abbas ve çevresindeki 5-10 kişiden olan kukla bir yönetimin tavrının Filistin halkının düşüncesiyle bağdaşmadığını, bu yönetimin de İsrail ile beraber Filistinlileri öldürdüğünü bile bile.

- "Filistinliler Osmanlı'ya ihanet etti." Artık çiğnenen bir sakız haline gelmiş bu iddiayı da es geçmediler. Oysa ki tarih okuyan bir kimse Arap İsyanı'nın Arap nüfusunun belki de yüzde 5-10'luk bir azınlık kesiminden ibaret olduğunu görebilir. Hatta bu isyanla belki de en az ilgisi olan Arapların Filistinliler olduğunu fark eder. Filistinlilerin Araplar içerisinde Osmanlı'ya ve Türklere en fazla sempati besleyen topluluklardan biri olduğunu anlar. Tabi eğer bilerek kör olmak istemiyorsa.

- "Türkiye'ye karşı savaşan PKK mensuplarının Filistin'deki kamplarda eğitildiği." Bu kişiler için Filistin'de çok küçük bir azınlık olan aşırı solcuların onlarca sene önce birkaç solcu militanı eğitmesi, tüm Filistin halkı aleyhinde bir delil niteliğindedir. Ama İsrail devletinin daha 10 sene önce Türkiye'ye Heron'lar konusunda yaptıkları ve Türkiye'nin bu sebeple yaşadığı trajediler hiçbir önem arz etmez.

- "Filistinli İslamcıların katil olduğu, sivilleri öldürdüğü." Bu kişiler İsrail'in, 7 Ekim günü yaşananların yüzlerce katı düzeyindeki ihlalleri karşısında bu kadar duyarlı olduklarına şahit olmuş olsaydım, bu maddeyi bu yazıya eklemekten imtina edecektim. Ancak İsrail'in Filistin halkına yaptığı şeyler çok daha ağır olmasına rağmen İsrail'e tek bir kelam edilmemesi meselenin iç yüzünü gösteriyor. Bunları söyleyen kişiler, kendi evlerini zorla gasp eden ve dünyanın tüm güçlerinin desteğini yanına alarak gasplarını sürdüren kişilere karşı ne yaparlar, nasıl bir muamelede bulunurlar, bunu da merak ediyorum. Herhalde gül suyu ve lokum ikram etmezler.

Komedi uzayıp gidiyor...

Bu yazının amacı elbette Filistinlilerin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu ve her daim Türkiye ile saf tuttuklarını söylemek değil. Daha ziyade, İsrail'i desteklemek için bahane edilen bu iddiaların gülünçlüğünü izhar etmek.

Aslında tüm bu gülünç bahaneleri değil de yüreklerinden geçen gerçek şeyleri söyleseler hem dürüst olmuş olurlar hem de gülünç duruma düşmezlerdi. Bu gerçeğin ilk unsuru İsrail'e olan bu desteğin bir kimlik meselesi olduğu, ikinci unsuru ise bu desteğin İsrail'in sahip olduğu güçten kaynaklandığı.

Evet, mesele aslında bir kimlik meselesi. Hiçbir İslami nota içermeyen, tamamen seküler bir ulus kimliği düşüncesinin bir neticesi. İslam'ı -yine gülünç bir şekilde- Araplara has bir inanç felsefesi olarak kodlayan, İslam düşmanlığını Arap düşmanlığı kisvesine gizleyen bu anlayış, kendisini yüzlerce kilometre öteden belli ediyor. Halbuki bu kişiler İslam tarihine birazcık vakıf olsalar, İslamiyetin ilk yayılışı sırasında Müslümanların belki de en fazla Araplarla savaştığını, en fazla Araplara karşı mücadele ettiğini görebilirler. Ama mesele bu olmadığı için, kimlik kodlarının gerektirdiği şeyleri bir ibadet şuuruyla, yaptıklarının sebeb-i hikmetini düşünmeden yapıyorlar.

Halihazırda İsrail'e destek olanlar da Filistinlilere destek olanlar da (Filistin demek mümkün değil zira ortada bir devlet değil bir halk var) bunu kimlikleri sebebiyle yapıyor. Bir Müslümanın Filistin halkına desteğini ve bir "modern dünya vatandaşının" İsrail'e desteğini genel olarak anlayabiliyorum. İsrail'e destek olmamakla beraber Filistinlilerden milliyetçi saiklerle haz etmeyenlerin motivasyonunu da anlayabiliyorum. Ama bu topraklarda yaşıyor olmasına rağmen İsrail'e bir ibadet şuuruyla, bir aşkla destek olanları görünce anlamakta zorluk çekiyorum. Hele ki İsrail'in resmi olarak bir Yahudi devleti olduğunu, Yahudilerin diğer insanlara, diğer milletlere nasıl aşağılık varlıklarmışçasına baktığını düşündüğümde...

Güç her şey değildir. Hayatı maddeden, materyalden ibaret görmek, meselelere pragmatist, hatta oportünist yaklaşmak insana sadece çok kısıtlı faydalar sağlayabilir.

"Kim"liğimizi sorgulamamız ve kimliğimizi yeniden inşa etmemiz temennisiyle.


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 2580 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
1 Yorum
Mahmut Cemil İnce Arşivi